Hrant Dink Cinayeti Davası - Son Dakika
Güncel

Hrant Dink Cinayeti Davası

Hrant Dink Cinayeti Davası

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstihbarat Daire Başkanlığı Personel Şube Müdürü Coşgun Çakar ve eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer...

01.12.2016 11:49
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstihbarat Daire Başkanlığı Personel Şube Müdürü Coşgun Çakar ve eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ile Yargıtay'ın bozduğu ana davanın 8 sanığının da aralarında bulunduğu 35 kişinin yargılandığı davanın 25. duruşması başladı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, bu davanın yanı sıra FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturmalarla davalarda tutuklu bulunan Akyürek ile ana dava dosyası sanıklarından Ogün Samast ile tarafların avukatları hazır bulundu. Tutuksuz 2 sanığın da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlantı kurularak duruşmaya katılımları sağlandı. Tutuklu sanık Ali Fuat Yılmazer ise duruşmaya gelmedi.

Duruşma, mahkemeye gelen evrakların okunmasıyla başladı. Bu işlemin ardından dönemin İstihbarat Daire Başkanı tutuklu sanık Ramazan Akyürek'in ifade vermesine geçilecekken avukatının duruşmada hazır olmadığı anlaşıldı.

Yılmazer ve Akyürek'in avukatlarının, bugün duruşmaya katılmayacaklarını içeren mazeret dilekçelerini mahkemeye sundukları belirtildi.

Bunun üzerine mahkeme heyeti, mazeret talebinin kabulüne ve bugünkü duruşmaya gelmeyen tutuklu sanık Yılmazer'in yarınki celseye getirilmesi için cezaevine yazı yazılmasına karar vererek, duruşmayı yarına erteledi.

Bu arada, sanıklardan Yasin Hayal'in 29 Kasım Salı günü duruşma bitiminde SEGBiS aracılığıyla bağlanarak bazı beyanlarda bulunduğu, bunun da tutanak altına alındığı öğrenildi. Sanık Hayal'in, "Ben Hrant Dink'i tanımıyorum. Duruşmalarda Dink'e karşı kin beslediğimden bahsedilmektedir. Tanımadığım bir insana nasıl kin duyabilirim? Adaletinzie güveniyorum." dediği kaydedildi.

Kamu görevlilerine ilişkin davanın iddianamesinden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan 168 sayfalık iddianamede, Ramazan Akyürek ile Coşgun Çakar'ın "tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı örgüt kurmak, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etme ve görevi kötüye kullanma" suçlarından da 23'er yıldan 44'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Sanıklardan Ali Fuat Yılmazer'in "tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı örgüt kurma, resmi belgeyi yok etme ve görevi kötüye kullanma" suçlarından 19 yıldan 32 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve görevi kötüye kullanma" suçlarından 15 yıl altışar aydan 22'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.

Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan ikişer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ve eski Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu'nun "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, görevi kötüye kullanma ve resmi belgeyi yok etme" suçlarından 18 yıl altışar aydan 29 yıl altışar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Cinayetin işlendiği dönemde İstihbarat Daire Başkanlığında görevli komiser Yılmaz Angın, İstihbarat Daire Başkanlığı C Büro Şube Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Tamer Bülent Demirel ve Osman Gülbel, Trabzon'da polis memurluğu yapan Muhittin Zenit, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, komiser yardımcısı Özkan Mumcu, Trabzon İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı görevini yürüten Ercan Demir ve Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü yapan Faruk Sarı hakkında "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen iddianamede, bu sanıklar hakkında ayrıca "silahlı örgüte üye olmak, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etme ve görevi kötüye kullanma" suçlarından çeşitli hapis cezaları isteniyor.

İddianamede, dönemin İstihbarat Daire Başkanlığında görevli şube müdürü Yunus Yazar, eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür Yardımcısı Ali Poyraz, o dönem komiser olan Hamdi Egbatan, Mehmet Akif Yılmaz, Serkan Şahan, Ömer Faruk Kartın, polis memuru Mehmet Uçar ve dönemin mülkiye müfettişi Şükrü Yıldız'ın ise "silahlı örgüte üye olmak, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etme ve görevi kötüye kullanma" suçlarından çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları talep ediliyor.

Süreç

Dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 sanığın yargılandığı davada 17 Ocak 2012'de verdiği kararla tutuklu sanık Yasin Hayal'in, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yazar Orhan Pamuk'u tehdit etmekten 3 ay ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırılmasını, "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan ise beraatını kararlaştırmıştı.

Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'in de toplam 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek tahliyesine karar veren heyet, sanıklardan Ersin Yolcu'yu 12 yıl 6 ay, Ahmet İskender'i 13 yıl 4 ay ve Salih Hacısalihoğlu'nu 2 ay 15 gün hapisle cezalandırmış, bütün sanıkların "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan beraatına hükmetmişti.

Bozma kararı

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, "örgüt" yönünden verilen beraat kararını bozmuş, sanıkların "silahlı terör örgütü" değil, "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt" üyesi oldukları gerekçesiyle yargılanmalarına hükmetmişti. "Kasten öldürmeye azmettirme" ve "Orhan Pamuk'u tehdit" suçlarından sanık Yasin Hayal'e verilen mahkumiyet kararını onayan daire, Yasin Hayal hakkında "silahlı terör örgütü kurma, yöneticisi olma" suçundan verilen beraat kararını ise "suç örgütü kurma ve yönetme" suçundan mahkumiyet gerektiği için bozmuştu.

Sanıklardan Erhan Tuncel'in "patlayıcı madde imal etme" suçundan mahkumiyet kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, "kasten öldürmeye azmettirme" suçundan beraat hükmünü ise sanığın Dink'in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmesi sebebiyle mahkumiyeti gerektiği için bozmuştu. "Silahlı terör örgütü yöneticisi olma" suçundan beraat kararı da "suç örgütü üyesi olma" suçundan mahkumiyeti gerektiği gerekçesiyle bozulan Tuncel hakkında, Trabzon'da 24 Ekim 2004'te McDonalds'ın bombalanması olayında, "genel güvenliği kasten tehlikeye sokma, mala zarar verme ve 6 ayrı kasten yaralama" suçlarından verilen mahkumiyet kararı da bozulmuş, bu eyleminin "6 ayrı kasten öldürmeye teşebbüs" suçunu oluşturacağına karar verilmişti.

Yargıtayın kararının ardından davanın yeniden görülmesine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanmış, bu mahkemede 6 duruşma yapıldıktan sonra dosya, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması üzerine İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kamu görevlilerine ilişkin iddianameyi kabul ettikten sonra dava dosyasını, Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in de aralarında bulunduğu, haklarındaki hükümler Yargıtay tarafından bozulan 8 sanıklı ana davayla birleştirilmesi için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.

Bu mahkemenin heyeti, "Birleştirme kararında muvafakat talep edilmediği, mahkemenin terör suçlarına bakmakla görevli olmadığı, ana davada yargılamanın ileri aşamaya geldiği ve bu davada yargılananlarla yeni davada yargılanacak kamu görevlileri arasında ortak sanık bulunmadığı" gerekçeleriyle dosyayı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine iade etmişti. Mahkemeler arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için dosyaların gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi, iki davanın birleştirilmesini ve birleşen davanın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesini karara bağlamıştı.

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • İstanbul'da sabah saatlerinden itibaren sağanak yağış etkisini gösterdi
    06:57 İstanbul'da sabah saatlerinden itibaren sağanak yağış etkisini gösterdi

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan uyarıların ardından İstanbul'da beklenen sağanak yağmur etkisini göstermeye başladı. Sağanak yağış, D-100 Karayolu ve sahil yolunda sürücülere zor anlar yaşatırken, trafik yoğunluğu sabahın erken saatlerinde artmaya başladı.

  • Karabük'te çıkan bıçaklı kavgada 3 kişi yaralandı
    06:13 Karabük'te çıkan bıçaklı kavgada 3 kişi yaralandı

    Karabük'ün 100. Yıl Mahallesi'nde 1003 Nolu Cadde'de iki grup arasında henüz belirlenemeyen nedenle çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Kavga sırasında 3 kişi bıçakla yaralandı. Olayın bildirilmesi üzerine polis ve sağlık ekipleri bölgeye sevk edildi. Yaralılar, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile kentteki özel bir hastaneye kaldırıldı.

  • Ünlü Sanatçı Umut Akyürek Hastaneye Kaldırıldı
    05:09 Ünlü Sanatçı Umut Akyürek Hastaneye Kaldırıldı

    Estetik operasyonlar nedeniyle 'Yerli Angelina Jolie' lakabını alan ünlü sanatçı Umut Akyürek, yakalandığı virüs nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Hastanede oksijen tüpüyle nefes alan sanatçı, herkese uyarılarda bulunarak kendilerine dikkat etmelerini söyledi. Umut Akyürek'in bir süre daha hastanede kalacağı ve sahne programlarını iptal ettiği öğrenildi.


Advertisement