Hürriyet Tanıklığında Göç Sergisi 2

Türkiye'den Almanya işgücü göçünün 50. yılına ilk günden itibaren tanıklık eden Hürriyet Gazetesi Berlin'de sergi açtı. 'Hürriyet tanıklığında Göçün 50 yılı' adı altında Türk Evi'ndeki serginin açılışını Federal Hükümetin Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer açtı. Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat'ın ev sahipliğinde açılan sergi 6 -29 ekim tarihleri arasında izlenebilecek.

Üç kuşak katıldı

Türkevi'ndeki serginin açılışına Federal Hükümetin Göç ve Uyum'dan Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Maria Böhmer, Hürriyet İcra Kurulu Başkanı Hakkı Hasan Yılmaz, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir ve eşi Pia Özdemir, Doğan Medya İnternasyonel Genel Müdürü Sevda Boduroğlu, Hürriyet Gazetesi Yazarları Ertuğrul Özkök, Doğan Hızlan ve Sedat Ergin, Hürriyet Gazetesi Reklam Grubu Başkanı Ayşe Sözeri Cemal, Hürriyet Gazetis Mali İşler Grup Başkanı Dursun Ali yılmaz, Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat, Yeşiller Milletvekili Özcan Mutlu, SPD milletvekilleri Erol Özkaraca ve İlkin Özışık, Sol Parti milletvekili Hakan Taş ve çok sayıda dernek yöneticisi ve göçün üç kuşak temsilcileri katıldı.

Göçün tarihi anlatıldı

Böhmer'in açılışını yaptığı serginin gezilmesinin ardından Erhan Mertürk'ün hazırlayıp yönettiği 'Hürriyet Tanıklığında Göçün 50 Yılı' belgesile izlendi. Yaklaşık 35 dakikalık belgesel, bir yandan göçün anlatırken bir yandan da Hürriyet Avrupa Baskılarının yayın sürecini gözler önüne serdi. Salonu dolduranların duygulu gözlerle izlediği belgeselde, Türk işgücünün Almanya'daki serüveni aktarıldı.

En yakın tanık Hürriyet

Doğan Medya İnternasyonel Genel Müdürü Sevda Boduroğlu, Başkonsolos Mustafa Pulat'a sergiye yaptığı ev sahipliğinden dolayı teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Anadolu'nun dört bir yanında insanların hayalleri ile birlikte Almanya'ya geldiğini söyledi. Boduroğlu "İnsanlar tahta bavulları ile İstanbul'dan trene binip Münih'e geldiler. Buradan da ülkenin dört bir yanındaki fabrikalara yönlendirildiler. İlk başlarda her şey onlar için çok zordu. Yurtlarda kaldılar, ardından da 40 metrekarelik konutlara geçtiler. Çocuklarını ve eşlerini de yanlarına aldılar. Bu sürecin en yakın ve en önemli tanığı ise Hürriyet oldu" dedi.

Hiç yalnız bırakmadı

Hürriyet Gazetesinin Almanya'ya gelen Türkleri hiçbir zaman yalnız bırakmadığının altını çizen Boduroğlu, Hürriyet'in göçten kısa bir süre sonra uçakla Almanya'ya gazete getirdiğini ardından da 1969 yılında Münih'de basılmaya başlandığını hatırlatarak "Ardından da Hürriyet Frankfurt'ta taşındı ve Almanya'daki yayın hayatına başladı. Yayın hayatı kesintiye uğramadan bugüne kadar devam ediyor. Bu süreçte hem Türkiye ile Almanya arasında köprü görevi gördü hem de Almanya'da yaşayan Türk toplumu ve Alman toplumu arasında ciddi bir sosyal köprü oluşturdu. Bu görev hala devam ediyor. Süreç içinde hem gazetemiz renklendi hem de buradaki yaşam renklendi. İnsanlarımız başarıdan başarıya koştu" dedi.

Birinci neslin hikayeleri

Hürriyet Avrupa baskıları için birincin neslin her zaman öneli bir yeri olduğunu vurgulayan Boduroğlu, bir yılı aşkın süredir birinci neslin inanılmaz güzellikteki hayat hikayelerinin Hürriyet'te yayınlandığını hatırlattı. Boduroğlu "Bu hikayeleri keyifle yayınlıyoruz, okurlarımız da keyifletakip ediyor. Binlerce hayat hikayesi bizlere gönderildi. Hepsi birbirinden değerli ve öğretici" dedi.

Yabancı ve göç kelimeleri olmasın

Boduroğlu konuşmasının son bölümünde ise birlikte yaşamanın önemi ile ilgili mesajı verdi. Boduroğlu, göçün ciddi bir başarı öyküsünün bulunduğunu belirterek sözlerini "Önümüzdeki dönemde göç, göçmen ve yabancı kavramların hayatımızda olmamasını diliyorum, istiyorum. Biz burada yaşıyoruz, buralıyız. Dördüncü nesil artık burada dünyaya geldi. Bizim hedefimiz; keyifli birlikte bir yaşam kurmak. Keyifle çalışmak istiyoruz. Bunu da başaracağız" tamamladı.

İki ülke arasında işbirliği

Hürriyet İcra Kurulu Başkanı Hakkı Hasan Yılmaz da konuşmasında iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğine değindi. Yılmaz, Almanya'da Türklerin, Türkiye'de de Almanlar ciddi ekonomik yatırımlarının bulunduğunu söyleyen Yılmaz, Almanya'daki Türklerin inanılmaz öykülerinin bulunduğunu söyledi. 50 yıllık işgücü göçünün sonucunda insanların başarılı öykülerinin ortaya çıktığını kaydeden Yılmaz "Almanya ile Türkiye arasında 40 milyar dolarlık ticari hacmi var. 3 milyon Türk Almanya'da yaşıyor. Almanya ile Türkiye arasında önemli ticari ilişkiler var. Göçün 50. yılını kutlarken ne kadar çok başarı öyküsü var. Sporda ve sanatta öne çıkan insanları görüyoruz. Bu süre içinde yüzlerce avukat ve doktor yetişti. Türk ve Alman milli takımlarına baktığınız zaman Türkleri görürsünüz. Fevkalade güzel bir tablo ile karşı karşıyayız" dedi.

Alman ve Türk karışımı

Yılmaz konuşmasını söyle sürdürdü: "Aslında batığınız zaman her milleten kendine göre bir duruşu var. Fakat teknoloji ve iletişim araçları geliştikçe insanlar birbiri ile karşılık etkileşim söz konusu. Böylece bir birinden etkileniyorlar. Almanların da türklerin de çok mükemmel özellikleri var. Bana mükemmel insanı nasıl yaratırsınız diye sorarlarsa ben 'Türkleri ve Almanları birleştirerek' derim. Alman ticareti ve yaratıcılığı ile Türklerin en başta esnekliğini alırsan gerçekten mükkemmel insan ortaya çıkar. Hürriyet Gazetesi göçe 50 yıldır gerçek anlamda tanıklık ederek bunu bize gösterdi. Hürriyet bundan sonrada yapıcı rolünü oynayarak tanıklığını sürdürecek. Uyum demek istemiyorum çünkü uyum hep birisinin diğerine ayak uydurması anlamına gelir" dedi.

50 yıla imza

Büyükelçi Ahmet Acet de yaptığı konuşmasında geçmiş kadar geleceğin de değerlendirilmesinin önemli olduğunun üzerinde durdu. Acet "Türkler 50 yıllık göçe imza attı. Geriye doğru değerlendirme yapmak kadar ileriye dönük de bir çok değerlendirme yapmalıyız" dedi. Hürriyet'in açtığı sergi ile Türklerin Almanya'ya göç hikayelerinin belgelendiğini söyleyen Acet "Bu resimlerle doğrudan nerenden yola çıktığımızı ve nerede olduğumuzu görüyoruz. Baştan Münih'de basılan, daha sonra Frankfurt yakınlarında merkezini kurarak Avrupa'da yaşayan tüm Türklerin sesi olmuştur. Doktorlar, avukatlar, sanatçılar, sporcularımız var. Kültürel ve ekonomik alanda olduğu gibi toplumunu her bölümünde insanlarımız yetişti. Savcılar ve hakimler arasında Türk kökenliler var" dedi.

Her zaman Türklerin yanında

Hürriyet Gazetesinin sadece haber ile Almanya ve Avrupa'da yaşayan Türkleri bilgilendirmediğini belirten Acet "Almanya'da önemli Türk gazetelerinden biri olan Hürriyet, sadece haberleri aktarmakla yetinmiyor, aynı zamanda burada yaşayan Türk kökenlileri ve Türklerin yollarını bulabilmeleri, birbirlerine destek olmalarını, kendi çıkarlarını bilmelerini destekliyor. Bilgi edinebilmeleri amacıyla danışma hizmetleri veriyor. Vatandaşlarımızın haklarından faydalanmalarını sağlıyor. Tüm bunları yaptığı için Hürriyet Gazetesi ile çalışanlarına içten teşekkür ediyorum" dedi.

Göçü yaşıyoruz

Serginin açılışını yapan Devlet Bakanı Böhmer, açılan serginin anlamlı ve öğretici olduğunu belirtirken "Hürriyet tarafından bir çok resimle burada belgelenen bu sergi vesilesiyi göçü yaşıyoruz" dedi. Böhmer, Almanya'ya gelen ve o dönemde 'Konuk işçi' olarak adlandırılanların rüyalarının olduğunu belirterek "Bu insanlar buraya geldiğinde bir rüyaları vardı. Rüyalarının adı Almanya idi. Bunlardan biri şöyle demişti; Almanya'ya gitmek, para biriktirmek, araba almak, daha çok para biriktirmek ve ev almak. Kendisini burala getiren rüya buydu. Bir çok insan için bu rüya bir parça gerçekleşti. Bir çok insan için bu rüya Almanya'da kalmak oldu" dedi.

Farklı hikayeleri var

Almanya'da göç eden her insanın farklı göç hikayeleri bulunduğunu söyleyen Bakan Böhmer, Türkiye'den gelen bir çok insan için Almanya'nın da artık özvatan olduğunu kaydetti. Böhmer "Bu insanlar ülkemizde kök salmak isterken, diğer taraftan da nereden geldiğinin bilincinde olmak ve bununla gurur duymak istiyor. Hürriyet Gazetesi de son dönemlerde ilk kuşak temsilcisi bu insanların öykülerini yazıyor. Öykülerin her biri son derece etkileyici. Gazetede yayınlanan bazı resimleri ben de görebildim" dedi.

Sadece erkekler değil kadınlar daz geldi

Böhmer, 50 yıllık göç hikayesinde sadece erkeklerin bulunmadığını kadınların da önemli yer tuttuğunu hatırlatarak "Gelen işçiler arasında birçok kadın da vardı. Aileleri onları özlemle, hasretle bekliyordu. Daha sonra çocuklar da geldi. İnsanlar günün birinde geri döneceklerini düşünüyorlardı. Evet bazıları geri döndü. Bazılarına torunlar ve çocuklar eklendi. Burada kaldılar" dedi. Kayseri, Antakya, Gaziantep ve Trabzon'a gittiğini ve burada geri dönenlerle görüştüğünü söyleyen Böhmer "İnsanların iki dünya arasında gidip geldiğine tanık oldum. Geri dönenlerle görüştüm. Bana 'Türkiye'ye geri geldiğimde ben Almanı olduğumu fark etim' diyenler oldu. Gözlerimi kapattım ve onların dünyasını anlamaya çalıştım" dedi.

Almanca yayınlar

Hürriyet Avrupa'nın Almanca yayın yaptığını da hatırlatan Böhmer "Almanca sayfalarla Hürriyet, Almanca'yı kendi dilleri olarak benimsemiş insanlara daha iyi hitap ediyor. Diğer taraftan Aile İçi şiddete karşı yaptıkları kampanya ile Türkiye ve Almanya'da marka oldu. Hürriyet ailesine çok teşekkür ediyorum. Hürriyet Türkiye'deki pencereleri oldu. Ama belli bir aşama sonrasında Hürriyet gerçek bir köprü rolünü üstlendi. bir adım daha ileri atılarak uyum konusunda Hürriyet uyumu destekledi. Hatta çok destekledi. Eğitim ve meslek eğitimi konusuda önemli işler yaptı Daha iyi bir eğitim görmeleri için insanlara açıklayıcı bilgiler verdi. Kendilerine muazzam katkıları için teşekkür ediyorum. Diğer taraftan insanlara eşlik eden insanlara köprü rolü üstlendikleri için teşekkür ediyorum. Uyum Zirvesini Hürriyet haber yaparak destek verdi. Ulusal uyum zirvesine de katıldı. Uyum planlarına büyük katkı sunuyor" dedi.