İç Güvenlik Paketi TBMM Genel Kurulu'nda

İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, "herhangi bir vatandaşın fişlenmesinin söz konusu olmadığını" söyledi.

TBMM Genel Kurul'da, İç Güvenlik Paketi'nin görüşmeleri sürüyor. Tasarı'nın 5. bölümü üzerindeki CHP'nin verdiği "görüşmelerinin devam edilmesine" ilişkin önerge, AK Parti'li milletvekillerinin yanlışlıkla el kaldırması üzerine kabul edildi. AK Parti milletvekillerinin itirazına Başkanvekili Sadık Yakut, "Genel Kurul'daki el kaldırışa göre kabul edildiği anlaşılmıştır" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, Yakut'un, oylamada "kabul edenler" dediğini, "kabul etmeyenler" demediğini, önergenin kabul edilip, edilmediğinin belli olmadığını ve tutanağa işlenmediğini ifade ederek, "Genel Kurul'daki oylamalarda ve seçimlerde önemli bir yanlışlık olduğu iddia edilirse başkan usul görüşmesi açabilir veya gerekirse oya başvurarak düzeltme yapabilir. Siz kabul etmediniz ve bu tutanağa işlenmedi. Burada bir yanlışlık olduğu çok açık. Dolayısıyla bu oylamanın tekrar edilmesi lazım" görüşünü savundu.

Daha sonra tasarının görüşmelerine devam edildi.

CHP Grubu adına söz alan Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, komisyon sırasında oturan İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk'e, "Hukuk devletinin temeli, özü kuvvetler ayrılığıdır. Hukuk devleti demokrasinin özüdür İçişleri Bakanı. Burası kahve değildir. Böyle oturarak seyirci dinleyemezsin. Burası kahve değil, burası TBMM'dir. Sen milletin iradesini temsil etmeyebilirsin. Millete saygısızlık yapma hakkın yok. Saygısızlık yapıyorsun, ayıptır" dedi.

Yakut ve AK Parti'li milletvekillerinin tepki göstermesi üzerine Öztürk, "Lütfen, burada bizi dinlemek zorundasın. Sen 'milletin iradesiyle gelmedim' diye milletin iradesini çiğneyemezsin. Buna hakkın yok. Benimle konuşurken de böyleydin, şimdi de böylesin" diye konuştu.

Yakut, Öztürk'ü, "Sayın bakan anayasa hükümlerine göre atanmıştır, lütfen" diye uyardı. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İşte faşizmin uygulaması budur. Milli iradeyi hiçe sayan, milli iradeyi yok eden, diktatörlüğü esas alan bir tavırdır. Faşizm, sokaklarda polis kurşunuyla insanların sorgusuz sualsiz öldürülmesidir. Kendi getirdiğiniz sistemden şikayet eder hale geldiniz. Dün çıkardığınız yasalardan bugün şikayet ettiniz, 'aldatıldık' dediniz. Sizi aldattığını söylediğiniz adamlarla Türk halkını, Türkiye halkını aldatmaya çalıştınız. Siz dün yapılan her şeyi bugün inkar ettiniz. İnanıyorum ki yarın bu yasayla getirilen şeyleri de inkar edeceksiniz. Türk halkı sizi seçimlerde, sandıkta silip sürüp götürecek."

HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, düzenlemenin yasalaşmasıyla iktidarın 81 ile "sömürge valisi" atayacağını savunarak, "Hitler, Mussolini, Saddam, Esad ve Evren de sandıktan çıkarak geldi. Seçilmiş olmak diktatör olunmayacağı anlamına gelmez. Düşünen herkese düşman olacaksınız. 'Havada bulut, ördek' diyeni içeriye atacaksınız. Bu paketinizle hesap vereceksiniz. HDP olarak barajı aşarak zulmünüzden sizi ve çocuklarınızı kurtaracağız" diye konuştu.

-"Kaçakçılık faaliyeti sonucu meydana geldi"-

Milletvekillerinin bölüm üzerinde sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Öztürk, 17-25 Aralık sonrasında vatandaşların fişlenmesiyle ilgili sorulan soruya, "Bu, gazetede yer almış olan bir istihbarat programı üzerinden söylenmiş bir söz. Kesinlikle, hiçbir şekilde 77 milyon değil, herhangi bir vatandaşın fişlenmesi söz konusu değil. Daha önceki yıllarda yapılmış olan bir program dahilinde sorgulama programı olarak düzenlenmiş ve bu da zaten yargıya intikal etmiş dinlemelerle ilgili olarak yapılmış olan bir savcı iddianamesinden alınmıştır" dedi.

Roboski'de katırların öldürülmesinin kaçakçılıkla ilgili faaliyet sonucu meydana geldiğini kaydeden Öztürk, "Tabii, herhangi şekilde bir hayvanın öldürülmesi güzel bir şey değil, insanların öldürülmesi hiç iyi bir şey değil. Dikkat edilmesi gereken bir husus olduğunu ben de düşünüyorum. Ama kaçakçılıkla mücadele ederken bu tür olayların da bazen olması kaçınılmaz olabiliyor. İnsanlara zarar gelmesin, bizim birinci derecede istediğimiz şey budur" karşılığını verdi.

HDP'li Kaplan'ın "İnsanlara da gelmesin, hayvanlara da gelmesin" demesine Öztürk, "Hayvanlara da gelmesin" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi hakkında yargıda birtakım şikayetler üzerine bir işlemin devam etiğini hatırlatan Öztürk, "O işlemin sonucu, eğer devam ederse ve yargıda bir şekilde muamele görürse, bize gelecektir ve onunla ilgili olarak idari yönden de işlem yapacağımız açıktır" diye konuştu.

Üniversitelerde son zamanlarda yaşanan olaylarla ilgili mücadelelerinin devam ettiğini ifade eden Öztürk, üniversite içindeki olaylara müdahale ederken rektörlerin kendilerini davet etmesi gerektiğini, konuyla ilgili bazı milletvekillerinin önerilerini dikkatle değerlendirdiklerini söyledi. Öztürk, "Rektörlerle görüşüyoruz. Bununla ilgili tedbirler alacağız. Konuyu dikkatle takip ediyoruz" dedi.

Öztürk, "Sizden önceki bakan, anayasayı tanımadığını ve tanımayacağını söylemişti. Siz anayasaya bağlı kalacak mısınız" sorusuna, "Hukuki olarak var olan metne uymak için özel olarak 'bağlı kalacağım' diye beyanda bulunmak gerekmez. Doğal olarak bağlı kalacağız. Elbette öyledir" karşılığını verdi.

Valilerin son zamanlarda operasyon izni vermediği ve Mazıdağı operasyonunun sonucunun sorulması üzerine Öztürk, yapılan işlemin arazi arama taraması olduğunu ve orada herhangi bir operasyonunun yapılmadığını, olaydan yola çıkarak politika değişikliğini öne süremeyeceklerini söyledi. Öztürk, "Zaman zaman bu tür arazi arama taramaları bundan sonra da yapılacaktır" ifadesini kullandı.