İçişleri Bakanı Ala: ''Zulüm mutlaka kaybedecektir" - - Son Dakika
Politika

İçişleri Bakanı Ala: ''Zulüm mutlaka kaybedecektir" -

İçişleri Bakanı Ala: \'\'Zulüm mutlaka kaybedecektir" -

İçişleri Bakanı Efkan Ala, "2007 yılında bir referandum gerçekleştirildi.

28.07.2014 21:49
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İçişleri Bakanı Efkan Ala, "2007 yılında bir referandum gerçekleştirildi. Milletimizin önüne bir seçenek sunuldu ve denildi ki, 'bundan sonra cumhurbaşkanlığı seçimini halk yapsın mı?' Yani cumhurbaşkanını halk seçsin mi, seçmesin mi? Yani cumhurun başkanını halk mı seçecek, yoksa salonlarda mı karar verilecek bu seçimlere? Meclis sarılıp, meclisin üzerinden uçaklar uçurup, önüne tanklar dizilip, anayasa mahkemesinde 367 garabeti kararlar alınıp, yine her seçim bir kriz mi olacak? Bunun kararını bundan sonra halk verecek" dedi.

Ala, AK Parti İl Başkanlığı'nca Yakutiye ilçesindeki Tavşanlı Parkta düzenlenen bayramlaşma programında yaptığı konuşmada, vatandaşların bayramını kutladı.

Programda, sağanak nedeniyle partililerin alanda zor anlar yaşamasına değinen Ala, "Yağmur altında bir bayramlaşma ama biz bunu hep dilimizde söyledik alışığız. Beraber yürüdük bu yollarda, yağmur altında da beraber yürürüz, bu demokrasi yolunda da beraber yürürüz, güneş altında da beraber yürürüz, fırtınalar kopsa da beraber yürürüz. İnşallah demokrasi hedefine nasıl otobanlar yaptık, bölünmüş yollar yaptıysak Türkiye'de, burada demokrasi otobanları yaparak yolumuza, hedefimize devam ederiz, ileri demokrasi hedefine varırız" diye konuştu.

Ala, Gazze'de yaşanan insanlık ayıbının sona erdirilmesi çağrısında bulundu.

İslam dünyasının buruk bir bayram kutladığını ifade eden Ala, şöyle devam etti:

"Gazze'deki kardeşlerimiz bu bayramı bizim kadar huzur ve güven içerisinde, istikrar içerisinde karşılayamıyor. Ne yazık ki, yemeğimiz, tatlılarımız bizim soframızdaydı ama Gazzeli çocukların, annelerin sofralarında bomba vardı, kurşun vardı. Defalarca çağrı yaptık ve Erzurumlu bir kardeşiniz olarak yeniden çağrıda bulunuyorum. İsrail, bu zulmü, bu bombardımanı, ahlak dışı saldırıyı derhal durdur. Gazzeli kardeşlerimize de dualarımızla sesleniyoruz. Sabrediniz, dua ediniz, direniniz mazlumlar elbet kazanacaktır. Zulüm mutlaka kaybedecektir."

Ala, konuşmasında cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinerek, cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle birlikte Türkiye'de istikrarın artacağını dile getirdi.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yapılan referanduma atıfta bulunan Ala, şunları kaydetti:

"2007 yılında bir referandum gerçekleştirildi. Milletimizin önüne bir seçenek sunuldu ve denildi ki, 'bundan sonra cumhurbaşkanlığı seçimini halk yapsın mı?' Yani cumhurbaşkanını halk seçsin mi, seçmesin mi? Yani cumhurun başkanını halk mı seçecek, yoksa salonlarda mı karar verilecek bu seçimlere? Meclis sarılıp, meclisin üzerinden uçaklar uçurup, önüne tanklar dizilip, anayasa mahkemesinde 367 garabeti kararlar alınıp, yine her seçim bir kriz mi olacak? Bunun kararını bundan sonra halk verecek. AK Parti dedi bunu. Bunu iradenin sahibi, yönetimin sahibi yani idarenin sahibi halktır kardeşlerim yani sizsiniz."

Ala, muhalefet partilerin halkın kendi cumhurbaşkanını seçmesine karşı çıkanlara ise referandumda gereken cevabın verildiğini anımsattı.

Referandumun ardından halkın yönetime el koyduğunu belirten Ala, şöyle dedi:

"Peki diğer partiler ne yaptılar? Çıktılar milletin önüne, 'siz hayır diyin' şeklinde çağrı yaptı. Kendi seçiminizi reddedin. Bu akla aykırı ama bir kısımı, siyasette inanılmaz bir şey. Bunu tarih yazmıştır. Siyaset bilimcileri bunu değerlendirecektir. Yalnız halkımız bunu peşinen değerlendirdi. Erzurum yüzde 91.1 ile 'evet biz seçeceğiz. Bir gün sabah kalktığımızda, yönetime şu el koydu, bu el koydu anonsunu işitmeyeceğiz. Yönetime biz el koyacağız' dedi Erzurumlu. Şimdi o kararımızın sonucunu belirleyecek sandık, tekrar önümüze geldi. Madem referandumda reyini belli etmişti şimdi de inşallah daha yüksek oranla en azından, aynı oranla milletin adamını milletin başına getireceğiz. 'Orada bizim itirazlarımızı dile getirecek dünyanın her platformunda bir milletin adamını oraya çıkaracağız. Sesini çıkartmayan orada oturmayacak. Orası sembolik değildir' diyecek Erzurumlu hemşehrim."

Ala, kullanılan oyların ve cumhurbaşkanlığı makamının sembolik olmadığını, halkın kullandığı oyların yansımasını Çankaya'da görmek istediğini söyledi.

Seçilecek cumhurbaşkanının "dadaş" gibi tavır sergilemesi gerektiğini vurgulayan Ala, şunları söyledi:

"Erzurumlu dadaşımın oyu sembolik değildir. Sandığa gidip, iradesini kullanıyorsa onun yansımasını Çankaya'da görmek ister. Öyle değil mi? Dünyada haksızlık olurken, Türkiye'de bizim milli ve manevi değerlerimiz örselenirken biz sandıkta rey verir miyiz? Vermeyiz. Sandığa gitmişsek bizim için çok önemlidir. Dadaş oy vermişse yansımasını, onun karşılığını dünyanın bütün platformlarında, gerek 'one munite' diyerek, o nasıl davranması gerekiyorsa, dünyanın başbakanı veya başkanı ya da cumhurbaşkanı nasıl olursa olsun, aynı tavrı göstermesi gerekiyorsa, aynı lideri biz seçip, bizim dadaş gibi tavır göstermesini bekleriz. Değerli kardeşlerim biz bunu çok önemsiyoruz. Varsın darbe hukukçuları, anayasası nasıl tanımlarsa tanımlasın. Siz dadaşın nasıl tanımladığına bakın kardeşim, dadaşın."

(Sürecek)

İçişleri Bakanı Ala, Erzurum'da (2)

- İçişleri Bakanı Ala: "Milletimiz çok iyi biliyor ve artık Anadolu iktidara el koydu. Bundan sonra sesi soluğu çıkmayacak kimse o makamlarda oturamaz. Hiç heveslenmesinler. Bundan sonra halkın vicdanı kadar sesi gür çıkacak olanlar orada olacak. Halkın imanı kadar kuşatıcı, Akdeniz kadar geniş olan, arzu ve istekleri kadar ufku olanlar orada oturacak"

?ERZURUM İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Milletimiz çok iyi biliyor ve artık Anadolu iktidara el koydu. Bundan sonra sesi soluğu çıkmayacak kimse o makamlarda oturamaz. Hiç heveslenmesinler. Bundan sonra halkın vicdanı kadar sesi gür çıkacak olanlar orada olacak. Halkın imanı kadar kuşatıcı, Akdeniz kadar geniş olan, arzu ve istekleri kadar ufku olanlar orada oturacak" dedi.

Ala, geçmiş yıllarda yapılan hükümetin ve halkın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kuşatmalarla karşı karşıya bırakıldığını dile getirdi.

Halkın, dünyanın her platformunda sesini duyuracak bir cumhurbaşkanı istediğinin altını çizen Ala, şunları kaydetti:

"Millete şu denmişti, tabi istisnalar oldu Özal gibi, şimdiki cumhurbaşkanımız gibi iradesini kullanan bir sürü insan geldi oraya ama millete şunu yapmışlar. Hükümet kuşatılmış, anayasal kurumlarla kuşatılmış, hükümet karar alsa Danıştay'ın onayına tabi, meclis karar alsa Anayasa Mahkemesi'nin onayına tabi. Böyle bir kuşatılmış içerisinde onlarda yetmezse, biliyorsunuz tehditlere tabi, muhtırasına muhatap bir sistem oluşturmuşlar. Demişler ki, 'siz kardeşim yol, su, elektrik işine bakın ama devleti o anayasal kurumlarıyla birlikte, anayasa oralara atama yapacak ve cumhurbaşkanı ile o kurumlar yönetecek' öyle değil mi? Şimdi ona 'dur' deme fırsatı geldi. Hayır millet ile milletin makamı, devletin makamı şöyle birleşecek ve millet ile milletin devleti, makamı tam olarak ortaya çıkacak. Bizim dadaşın arzu ettiği şeyleri, dünyanın her platformunda dile getirecek ve doğru dürüst yöneteceğiz bu memleketi."

Ala, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP ile MHP'nin ortak karar almasını doğru bulmadığını belirtti.

MHP'li seçmenlerin CHP ile hiç bir ortak noktasının olmadığını kaydeden Ala, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Erzurum'da beraber yaşıyoruz, kaç seçimi birlikte geçirdik. Benim MHP'li kardeşlerimin hangi değeri paylaştığını söyleyebilirler Cumhuriyet Halk Partisi ile. Bütün değerlerimizin üzerinden tank geçerken, bütün değerlerimize saldırılırken alkış tutmuş, içinde bulunmuş, milletin değerlerinin örselenmesi gerektiğini programlarına koymuş ve bunu hiçbir zaman dert edinmemiş bir siyasi parti ile statükonun partisiyle ne gibi ortak noktaları olur benim kardeşlerimin? Yok. Onun da dersini alacaklar. Devlet içinde devletler kurdular, saldırdılar saldırdılar ve netice alamayınca şimdi, 'paraşütle çatıdan birini indirelim koltuğa belki oturur' diyorlar. Maksat koltukta bir şey yapalım değil. Koltuğu işgal edelim, işgal ettirelim hiçbir şey yapmayacak şekilde otursun, oraya bir şey yapacak adam gelmesin. Bütün proje bu. Allah aşkına buna proje denir mi, buna proje denir mi?"

Ala, cumhurbaşkanlığı makamına halkın sesini gür bir şekilde dile getirenlerin oturacağını sözlerine ekleyerek "Milletimiz çok iyi biliyor ve artık Anadolu iktidara el koydu. Bundan sonra sesi soluğu çıkmayacak kimse o makamlarda oturamaz. Hiç heveslenmesinler. Bundan sonra halkın vicdanı kadar sesi gür çıkacak olanlar orada olacak. Halkın imanı kadar kuşatıcı, Akdeniz kadar geniş olan, arzu ve istekleri kadar ufku olanlar orada oturacak" ifadesini kullandı.

Ala, konuşmasının ardından, partililerle bayramlaştı.

(Bitti)

-Yakutiye

Kaynak: AA

Son Dakika Politika İçişleri Bakanı Ala: ''Zulüm mutlaka kaybedecektir' - - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement