Finans Çevreleri 2. VİOP Risk Yönetimi Konferansında Bir Araya Geldi

Ak Portföy Genel Müdür Yardımcısı Ertunç Tümen, finansal risk yönetiminde belli bir orana kadar kaldıraç kullandıklarını belirterek, "Kaldıraç kullanımına hacimsel olarak değil de toplam hacimdeki pay açısından bakmak lazım. Müşteriye fazla maliyet oluşturmadan riski hedge etmek zorundasınız çünkü ve bu kolay bir iş değil" dedi.

Finans çevreleri Borsa İstanbul'un borsa konferans salonunda düzenlediği "II. VİOP Risk Yönetimi Konferansı"nda bir araya geldi.

Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç'in açılış konuşmasıyla başlayan konferans kapsamında bankacılık sektörü paydaşları, kamu paydaşları ve akademisyenler bankacılık risklerini tartıştı.

"Finansal kuruluşlar ve Kurumsal Yatırımcılar Açısından Risk Yönetimi" panelini İş Bankası Genel Müdür yardımcısı İlhami Koç yönetti.

Panelde konuşan Ak Portföy Genel Müdür Yardımcısı Ertunç Tümen, risk yönetiminde geleneksel yöntemlerin ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.

Toplam portföy bazlı bakış açısının müşteride psikolojik rahatlığı getirdiğini anlatan Tümen, "Kurumsal müşterilerimiz için uzun vadeli riskler ön planda biz de onlara yönelmek durumunda kalıyoruz" dedi.

Risk yönetiminde belli bir orana kadar kaldıraç kullandıklarını anlatan Tümen, "Kaldıraç kullanımına hacimsel olarak değil de toplam hacimdeki pay açısından bakmak lazım. Müşteriye fazla maliyet oluşturmadan riski hedge etmek zorundasınız çünkü ve bu kolay bir iş değil" ifadelerini kullandı.

Piyasalarda bir dönem tutulan ve Ak Portföy'ün Türkiye'ye getirdiği "ana para korumalı yatırım fonları"nın gelecekte tekrar tutulabileceğini söyledi.

"Türk yatırımcının kayba tahammül edemiyor"

İş Portföy Bölüm Müdürü Mehmet Horasanlı ise, fon yönetimi işinin zorluğuna dikkati çekerek, "Her gün bilanço açıklanan bir başka meslek dalı yok bildiğim kadarıyla. O nedenle protföy yöneticiliği gerçekten zor bir alan" dedi.

Risk yönetiminde "swaplı mevduat"ın popülerlik kazandığını aktaran Horasanlı, Türk yatırımcının kayba tahammül edemediğini söyledi.

AZ Notus Kurucu Ortağı Murat Sağman da, Türk yatırımcının kısa vadeyi tek seans olarak kabul ettiğini belirterek, "Yurt dışında 1 yıl için kısa vade diyorlar" dedi.

Finansal işlemlerde likidite riskinin artan önemine dikkati çeken Sağman, "Portföy dağılımlarında risk getirileri önemli ama getiriden ziyade nasıl geldiğine, hangi riskle geldiğine de bakmak lazım. Türkiye'de buna daha fazla bakmak zorundayız" ifadelerini kullandı.

"Finans piyasalarının her kaleminde risk vardır"

Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Osman Arslan ise, "İslami Ürünlerde Risk Yönetimi" panelinde Türkiye'de katılım bankacılığının gelişimini sürdürdüğünü söyledi.

Katılım bankalarının kamu tarafında da faaliyete geçtiğini anımsatan Arslan, kurumunun 6 aydır faaliyette olduğunu kaydetti. Arslan, Ziraat Katılım Bankası'na gelen müşterilerin yüzde 60'tan fazlasının konvansiyonel bankalardan geldiğini anlattı.

Arslan'ın sunumuyla gerçekleşen panelde konuşan Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Verçin de, Türkiye'de yılda 1 milyonun üzerinde konut satıldığını belirterek, "Konutta şu anda bir balon yok gibi görünüyor ama asla yoktur diyemeyiz. Riski tam anlamıyla izole etmek mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Amerika'daki mortgage krizinden önce ünlü bir profesöre konutta balon olup olmadığı sorulduğunda kendisinin, "Kahin değilim ama konutta balon yok" dediğini anımsatan Verçin, bu sözden birkaç ay sonra konut krizinin Amerika'yı ve diğer piyasaları derinden etkilediğini anlattı.

"Tekstil çevrelerimiz 1998 krizinde dağ başlarında yaptığı şatolara para harcamıştı"

Verçin, finans piyasalarının tamamının her kaleminde risk bulunduğunu yineleyerek, şunları kaydetti:

"Konut piyasası daha fazla gelişecek, durağanlaşacak, sonra da gerileyecek diyebiliriz ama konutta şu an bir balon var diyemeyiz. Çünkü konut kredi faizleri düşük seviyede.

Bunun biraz daha düşmesi söz konusu, belki biraz daha düşerse 5 bin lira geliri olan insanlar değil 4 bin lira geliri olan insanlar da aynı ev için devreye girebilecek."

Türkiye Finans Genel Müdür Yardımcısı Bayram Uçar da, bankaların artık kredi kullandırdığı kurum ve kuruluşlara çok fazla dikkat ettiğini belirterek, bunun son derece gerekli bir gelişim olduğunu söyledi.

Yaşanan 1998 krizinin en fazla etkilediği tekstil çevrelerinin finansal önlemler almadığını anımsatan Uçar, "Maalesef tekstil çevrelerimiz 1998 krizinde kur konusunda riski önleyecek tedbirler alacağına, dağ başlarında yaptığı şatolara para harcamıştı" diye konuştu.

"Bankacılık Sektöründe Finansal Risk Yönetimi"

Konferansın "Bankacılık Sektöründe Finansal Risk Yönetimi" panelinde Gazeteci Ali Ağaoğlu moderatörlüğünde Türkiye'de bankacılık riskleri ele alındı.

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Senar Akkuş, Akbank Genel Müdür Yardımcısı Kerim Rota ve Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Mert Yazıcıoğlu, kurumundaki yapılardan hareketle finans kuruluşlarında risk yönetiminin nasıl optimize edilebileceği ve kullanılan yöntemlere ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Konferansa finans piyasaları ve aracı kuruluş çevrelerinden çok sayıda konuk katıldı. Konferansta VİOP yarışmasında dereceye giren isimlere ödülleri de verildi.