İran ile Nükleer Müzakerelerde Anlaşma Sağlanması

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, İran'la BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya (P5+1 ülkeleri) arasında varılan anlaşmanın Türk ekonomisini olumlu etkileyeceğini bildirdi.

Kadooğlu, söz konusu gelişmeyi değerlendirdiği açıklamasında, İran ile 12 yıl süren sürecin ardından nükleer anlaşma sağlanmasının bölgemizde ve dünyada jeostratejik ve ekonomik anlamda dengeleri değiştirecek nitelikte olduğunu kaydetti.

Uluslararası topluma entegre olmuş, yaptırımlardan uzak ve dünya ülkeleri ile daha kapsamlı ilişkiler kurabilen bir İran'ın, hem İran halkına hem de bölge ülkelerine olumlu yansımalarının olacağını belirten Kadooğlu, İran'ın normalleşmesi açısından önemli bir eşiğin aşıldığını ifade etti.

Kadooğlu, "Umuyoruz ki bu anlaşma ile İran daha şeffaf, daha demokratik ve dünya ile daha fazla entegre olacaktır. İran halkı uzun zamandır ambargolar altında eziliyordu. Komşularımızın refah içerisinde yaşaması, demokrasinin nimetlerinden faydalanması bizi de mutlu eder" ifadelerini kullandı.

"Anlaşma, türkiye ilan arasında birçok fırsat içeriyor"

Kadooğlu, varılan anlaşmanın Türkiye ile İran arasında birçok siyasi ve ekonomik fırsat içerdiğine de dikkati çekerek, önemli rezervlere sahip İran petrol ve doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya aktarılabileceğini, bunun ekonomik yansımalarının her iki ülke için de gayet olumlu olacağını, ülkeler arasında demir çelikten, kimya, turizm, bankacılık, ulaştırma, otomotiv yan sanayisine kadar birçok sektörde pazarların genişlemesi söz konusu olduğunu bildirdi.

Halihazırda ülkeler arasında arasında yaklaşık 14 milyar dolar toplam olan dış ticaret hacminin bulunduğu bilgisini veren Kadooğlu, bu rakamın 2016 yılına kadar 30 milyar dolara çıkmasının hedeflendiğini aktardı.

İran'a yönelik ambargoların kalkmasının Türkiye'nin ve İran'ın sınır illerindeki ticarete de olumlu yansıyacağını belirten Kadooğlu, şunları ifade etti:

"Düşük gelir tuzağında olan İran'a komşu bölgelerimiz için turizmden, gıda ticaretine kadar bölge ekonomileri için yeni fırsatlar doğabilir. Ancak, bu çerçevede küçük dokunuşlara acil ihtiyaç var. Örneğin Kapıköy, Gelincik gibi sınır kapılarının açılması, modernizasyonu ve büyük hacimli ticarete uygun hale getirilmesi önemli. İki ülke arasında 14 milyardan 30 milyar dolara çıkacak ticaret hacmi için gümrük kapıları büyük önem taşıyor. Her iki ülke hükümetlerinin bu konuda çalışmalarını eşgüdüm içerisinde gerçekleştirmeleri önemlidir"