İsipab 10. Konferansı - Son Dakika
Güncel

İsipab 10. Konferansı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3) "Eğer Medeniyetler İttifakı'nda başarılı olamazsak ki şu ana kadar 150'ye yakın ülke ve uluslararası kuruluş buraya üye olmuştur, dünya medeniyetler çatışmasına gider ki bu bizim için bir felaket olur" "Malum dergi (Charlie Hebdo), bizim sevgili Peygamberimize yönelik hakaret içeren bu karikatürleri yapmak suretiyle bir tahrik unsuru oluşturmuştur.

21.01.2015 13:51
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer Medeniyetler İttifakı'nda başarılı olamazsak ki şu ana kadar 150'ye yakın ülke ve uluslararası kuruluş buraya üye olmuştur, dünya medeniyetler çatışmasına gider ki bu bizim için bir felaket olur" dedi.

Erdoğan, Hilton Bomonti Otel'de TBMM'nin ev sahipliğinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkeleri Parlamento Birliği (İSİPAB) 10. Konferansı'ndaki konuşmasında, terörist saldırıların ardından İslam coğrafyasını ve Müslümanları öz eleştiriye davet edenlerin gerçekte öz eleştiri yapması, kendilerini sorguya ve hesaba çekmeleri gerektiğini söyledi.

İslamofobinin 11 Eylül 2001'deki saldırıdan bu yana Batı'daki gelişimine dikkati çeken Erdoğan, Nazi'lerin son dönemdeki temsilcilerinin Batı'daki camilere gamalı haçlar ve değişik hayvan resimleri çizerek Müslümanlara hakaret ettiklerini hatırlattı. Erdoğan, "Buralar bizim mabedimiz. Bizim mabetlerimize yönelik bu saldırı bununla kalmıyor, bir de kundaklıyorlar, yakıyorlar. Bunlar tahrik değil de nedir? Tabi ki bu bir netice oluyor ama bunun bir de sebebi var. Şimdi aynı sebep, bakıyorsunuz diğer dinler için de şu anda ortaya çıkmaya başladı. Ne oluyor? Yine 'Biz Müslümanız diyenler de aynı şekilde gidip bu defa kiliseleri yakmaya başlıyor" ifadelerini kullandı.

"Medeniyetler ittifakında başarılı olmaya mecburuz"

İspanya ile Medeniyetler İttifakı süreci başlattıklarını hatırlatan Erdoğan, "İspanya ile bir Medeniyetler İttifakı süreci başlattık. Dedik ki Medeniyetler İttifakı'nda başarılı olamazsak ki şu ana kadar 150'ye yakın ülke ve uluslararası kuruluş buraya üye olmuştur, eğer burada başarılı olamazsak dünya medeniyetler çatışmasına gider ki bu bizim için bir felaket olur. Biz Medeniyetler İttifakı'nda başarılı olmaya mecburuz. Bunu başarmaya mecburuz. Bunu beraber başaracağız" diye konuştu.

Fransa'da Charlie Hebdo dergisine yönelik saldırılara da değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şimdi Fransa'daki olay ki bu malum dergi, bizim sevgili Peygamberimize yönelik hakaret içeren bu karikatürleri yapmak suretiyle bir tahrik unsuru oluşturmuştur. Bunu kimse fikir özgürlüğü kapsamında ifade edemez. Zira kalkıp da bir dinin önderine, rehberine kimsenin saldırma hakkı yoktur ve bunun fikir özgürlüğünde de yeri yoktur. Özgürlük, eğer bireyler arasındaysa bir bireyin diğer birey karşısında onun özgürlük alanının sınırına kadardır ondan öteye geçemezsiniz. Bunlar kaldı ki bireyden öte, bir dinin önderine, rehberine bu tür karikatürlerle defalarca bu saldırıyı yapmıştır."

"Sizin istihbarat teşkilatınız çalışmıyor mu?"

Saldırıyı gerçekleştirenlerin Fransız vatandaşı olduğunu kaydeden Erdoğan, "Öldürenler kim? Fransız vatandaşı ama Müslüman olduğu söyleniyor" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Bunlar 16-17 ay hapishanenizde yattı. Hapishaneden çıktıktan sonra siz bu insanları niye takip etmediniz? Sizin istihbarat teşkilatınız çalışmıyor mu?" sorularını yöneltti.

Bu ülkelerin kendilerini "check" etmeleri gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Sonunda bir Fransız vatandaşı veya vatandaşları olarak bu eylem işlenmiştir ama Müslümanmış. Bir Müslümandan böyle bir eylemi görmek bizim arzumuz olamaz fakat bunun bütün sebeplerini araştırmak bulmak, ortaya çıkarmak Fransa yönetiminin görevidir" diye konuştu.

Türkiye'nin 30 yıldır sınırları dışından kendisine yönelik terör faaliyetleriyle mücadele ettiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Uluslararası toplumu, komşularımızı, Avrupa Birliğini bu teröre destek olmamaları, göz yummamaları, kol kanat germemeleri yönünde defalarca uyardık. 40 bine yakın insan kaybettik. Terör ateşinin belli sınırların içinde kalmayacağını, bu ateşe karşı uluslararası bir dayanışma sergilememiz gerektiğini hep söyledik. Bu ateşin büyüyüp tüm dünyayı tehdit eder hale geleceğini de defalarca ifade ettik. Şu anda bizdeki terör örgütünün ilişki halinde olduğu teröristlerin Avrupa tarafından beslendiğini, korunduğunu, hatta hatta Avrupa Parlamentosunda, buralarda konuşturulduklarını, oralarda toplantılar yaptıklarını görüyoruz. Oralarda para kaynakları olduğunu görüyoruz. Bunların hepsini belgeleriyle dosyalarla kendi hükümet başkanlarına, devlet başkanlarına teslim ettiğimiz halde en ufak bir gelişme yok."

"Saldırılar sürpriz değil"

Fransa'da yapılan saldırıların sürpriz olmadığını ifade eden Erdoğan, "Şiddetin bu kadar yaygınlaştığı, şiddetin içeriden ya da dışarıdan bu kadar taraftar, bu kadar sempatizan bulduğu bir ortamda dünyanın hiçbir ülkesi güvenli olamaz. İslam coğrafyasında her gün onlarca masum insanın katledilmesine seyirci kalınırken buna hiç ses çıkarılmazken hatta bu katliamlar desteklenirken hiçbir ülkede hiçbir şehirde güvenlikten söz edilemez" diye konuştu.

Yalnızca 2014 yılında Gazze'de çoğu çocuk ve kadın olmak üzere yaklaşık 2 bin 500 kişinin "alçakça katledildiğini" aktaran Erdoğan, bu konuda Birleşmiş Milletler'den ve Avrupa Birliği'nden ses çıkmadığını, bunun görmezden gelindiğini, insanlığın bu devlet terörü karşısında susmayı tercih ettiğini belirtti.

-" İsrail'in katlettiği gazetecileri nereye koyacaksınız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Paris'teki yürüyüşe katılmasına da değinerek şunları kaydetti:

"2014 yılında, 2 bin 500 kişiyi acımasızca katleden İsrail Başbakanı, hiç utanmadan, sıkılmadan, ar haya etmeden Paris'teki terör karşıtı yürüyüşe katılıyor ve bir de en ön safa geçiyor. Hatta hatta tribünler yok ama insanlar var, onlara da el sallıyor. Bu mudur terörle mücadele? Teröre karşı ortak duruş, ortak akıl bu mudur? Eğer Batı, 2 bin 500 insanı, çocukları, kadınları İsrail terörünün kurbanı olarak görmüyorsa onlara illa gazeteci, sanatçı, karikatürist lazımsa burada söylüyorum, İsrail'in katlettiği gazetecileri nereye koyacaksınız? Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerini, basın özgürlüğü konusunda yargılayan uluslararası örgütler bu gazeteci katliamıyla ilgili çıtlarını dahi çıkarmadılar."

Hanzala çizeri Naci el Ali suikasti

"Eğer onlar sadece karikatüristleri terör mağduru olarak kabul ediyorlarsa onlara da bir örnek vereceğim" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Naci el Ali, Hanzala'nın çizeri. Önce ülkesinden Filistin topraklarından kovuldu. Mülteci kamplarında yaşadı. İngiltere'ye gitti ama orada da rahat bırakmadılar? Sadece karikatür çizen Naci el Ali, Londra'nın ortasında suikastle katledildi. Hiç kimse çıkıp da buna İsrail terörü demedi. Hiç kimse çıkıp da buna sanata kurşun, basına kurşun, özgür düşünceye, ifade özgürlüğüne kurşun demedi. Naci el Ali'nin katillerini koruyanlar, kollayanlar o katillerin sırtını sıvazlayanlar şimdi çıkmışlar Paris'te katledilenler için yürüyüş yapıyorlar. El insaf. Biz bunu görüyoruz. Yapılsın. Eyvallah ama adil olalım. Bütün Müslümanlar bu adaletsizliği bu çifte standardı görür; görmelidir. Aklı olan, vicdanı olan herkes oynanan oyunu çok net bir şekilde görüyor."

- İstanbul

Kaynak: AA - AkHaber.com

Son Dakika Güncel İsipab 10. Konferansı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement