İslam İşbirliği Teşkilatı 5. Sağlık Bakanları Konferansı Düzenlendi

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed Naim Han, teşkilatın, dünyada sağlık alanında bölgesel ortaklıkları kurma, geliştirme, acil durum ve sıkıntılarda bunları hayata geçirme konusunda öncülük yapabildiğini söyledi.

"Daha sağlıklı ümmet için köprüler kurmak" temasıyla düzenlenen İİT 5. Sağlık Bakanları Konferansı'nın açılışında konuşan Han, İİT'nin önemli ülkelerinden Türkiye'nin her zaman yapılan çalışmalara katkıda bulunduğunu ve İslam davasına hizmet ettiğini belirtti.

İİT'nin Stratejik Sağlık Eylem Programı'nın, 2013 yılında Cakarta'da kabul edildiğini, Endonezya'nın hazırlık sürecinde çok önemli katkılarının olduğunu dile getiren Han, konferansın çok önemli bir dönemde gerçekleştiğini anlattı.

Uluslararası camianın 2015 sonrası "Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri" üzerinde anlaştığını hatırlatan Han, bu konunun sosyo-ekonomik kalkınma için çok önemli olduğunu vurguladı.

Muhammed Naim Han, "Bu konu, hepimiz için öncelik teşkil etmektedir. Sağlık, her zaman için İİT içerisinde öncelikli olmuştur. İİT'nin Sağlık Eylem Programı, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin hayata geçirilmesi açısından da önem taşımaktadır" dedi.

Batı Afrika'da geçen yıl Ebola salgınının ortaya çıktığını hatırlatan Han, salgının etkilediği ülkelere yönelik yaptıkları yardım çalışmalarını aktardı.

İİT Genel Sekreter Yardımcısı Han, şöyle devam etti:

"Genel sekreterliğimiz ve İslam Kalkınma Bankası'nın ortak girişimiyle finansal kaynaklarımızı etkilenen ülkelere sunduk. Özel Ebola Fonu'nu 10 milyon dolarlık katkıyla başlattık. Suudi Arabistan'dan, daha sonra 35 milyon dolarlık bir katkı geldi. Diğer uluslararası ülkeler ve kuruluşlar da katkı yaptı. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda İİT, dünyada sağlık alanında bölgesel ortaklıkları kurma, bunları daha da geliştirme, acil durum ve sıkıntılarda bunları hayata geçirme konusunda öncülük yapabilmektedir."

Polio (çocuk felci) virüsünün kökünün kazınmasının hala çok önemli olduğunu dile getiren Han, bütün Afrika kıtasında bir yıldan bu yana polio vakasının rapor edilmediğini aktardı.

"Müslüman doktor ve bilim insanları yeterli bilgiye sahiptir"

Suudi Arabistan Sağlık Bakanı Halid bin Abdulaziz el Faleh ise sağlık ile ilgili araştırma ve geliştirme alanında iş birliği yapmaları gerektiğini söyledi.

Müslüman doktor ve bilim insanlarının yeterli bilgi ve birikime sahip olduğunu, dünyada nereye giderlerse gitsinler en önemli yerlerde çalışma fırsatı bulduklarını ifade eden Faleh, bilgi, beceri ve kabiliyetin olduğunu, bunları kullanarak halklarının çektiği sıkıntılara çözüm bulma konusunda çalışmaları gerektiğini vurguladı.

"Hacıların gelmeden önce sağlıklı olmaları gerekir"

Faleh, bakanlığının çalışmalarını anlatarak, Müslüman ülkeler arasında iş birliği ve koalisyon kurularak, sağlık ihtiyaçlarının çok daha rahat bir şekilde yerine getirilebileceğini kaydetti.

Suudi Arabistan Sağlık Bakanı Faleh, en önemli amaçlarından birisinin de hacıların sağlık durumlarını kontrol atında tutarak, koruyabilmek olduğunun altını çizerek, şu bilgileri verdi:

"Bu noktada hacılara, hacı adaylarına en iyi hizmeti sunmak için elimizden geleni yapıyoruz. Koruyucu sağlık hizmetlerinin yanında ambulans hizmetlerini de sunuyoruz. Sağlık hizmetlerimiz kutsal mekanlarda Harem-i Şerif'te kendilerine sunulmakta. Ama bu noktada tek başına başarılı olmamız mümkün değil. Bu konuda hepimizin iş birliği yapması gerekiyor. Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü ile iş birliğinde de koordinasyon merkezleri oluşturmuştur. Burada çalışanlar da oldukça donanımlı. Ortak eylem oluşturma ve bunları hayata geçirme konusunda çalışma yapılmasını da istiyoruz. Hacıların Suudi Arabistan'a gelmeden önce kendi ülkelerinde sağlıklı olmaları gerekir. Ülkelerini terk ederken de sağlıklı olmaları lazım. Bu, onların hac bölgesinde sağlıklarını koruyabilmemiz açısından önemli. Burada iş birliği yaparsak, herkesin faydasına olacaktır."

Aşılama ve tıbbi muayenelerin hacıların sağlığı açısından çok önemli olduğuna işaret eden Faleh, hacıların sağlık bilgileri ve kayıtlarının tutulabilmesi için de iş birliği gerektiğini kaydetti.

Bu kapsamda hekimlere eğitim verdiklerini anlatan Faleh, "Herkesin sorumluluklarını anlatmaya çalışıyoruz. Tıbbi ve sağlık çalışmaları, bu noktada hac sırasında sağlığı oluşturmak için çok önemli. Bunun için de koordinasyon gerekiyor" şeklinde konuştu.

"Ortak faydamız için bir araya gelmeliyiz"

Endonezya Sağlık Bakanı Nila Farid Moeloek de sosyo-ekonomik kalkınmanın dünya için çok önemli olduğunu belirtti.

Dünya ülkelerinde devam eden sağlığın geliştirilmesi ve iyileştirilmesi için birçok kaynağın mobilize edildiğini ifade eden Moeloek, ülkelerin, taahhütlerini yenileyerek sağlık alanına ciddi yatırım yaptığını anlattı.

Buna rağmen birçok ülkede sağlık sektörünün üzerinde çok ciddi sorunların olduğuna değinen Moeloek, ülkeler için kalkınmanın en önemli unsurlarından birisinin sağlık olduğunu söyledi.

Küresel anlamda fakirlik ve yoksulluğun sona erdirilmesi için çalışmalarını henüz tamamlamadıklarını, gelecek yıllarda da özellikle HIV, sıtma, tüberküloz ve temiz içme suyu gibi bazı sorunların üstesinden gelmeye çalışacaklarını anlatan Moeloek, İİT'nin bu yılki raporuna göre, anne ve çocuk ölümlerinde ciddi azalmalar olduğunu dile getirdi.

Moeloek, İİT üyesi ülkelerin bir araya gelerek çeşitli sorunların üstesinden gelebileceğini belirterek, "Ortak faydamız için bir araya gelmemiz ve artık aşı üretiminde rekabet edebilmemiz gerekmektedir. Dünya Sağlık Örgütü'nün özellikle aşı üretimindeki çeşitli kılavuzlarını daha sıkı şekilde takip etmeliyiz" diye konuştu.