İsrail'in Gazze'ye Saldırıları

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Kelimelerin tükendiği bir yer. İsrail'in bu vahşetini tanımlayacak, izah edecek, dört başı mamur gösterecek bir kelime bulabilmekte zorluk çekiyoruz" dedi.

Yılmaz, Eyüp Belediyesi tarafından " Eyüp Sultan'dan Sılaya Gönül Köprüsü" projesi kapsamında Sivas'ın Zara ilçesinde düzenlenen toplu iftar yemeğine katıldı.

İftarın ardından Merkez Çarşı Camii'nde akşam namazını kılan Yılmaz, çıkışta basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Yılmaz, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

"Kelimelerin tükendiği bir yer. İsrail'in bu vahşetini tanımlayacak, izah edecek, dört başı mamur gösterecek bir kelime bulabilmekte zorluk çekiyoruz. Kelimeler yetersiz. Geçmişte kendisi böyle mağduriyete uğramış bir ulusun oluşturduğu bu devletin, bir başka ulusa bu vahşeti, bu zulmü uygulaması ve onlara katliam, adeta soykırım gerçekleştirmiş olması, uluslararası toplumun vicdanını kanatıyor. Vicdanlar kanıyor ama diliyle ifade edebilenlerin sayısı çok az. Türkiye bunlardan birisidir. Niye? Bağımsız dış politika uygularsanız, menfaatler nazarından değil, ilkeler bazında hareket edersen, Allah dil vermiş 'gördüğünü söyle' diye, Türkiye'nin yaptığı da bu. Bu vahşeti kınıyoruz, İsrail'i kınıyoruz."

Geçmişte mağduriyetlere uğramış bir ulusa, yapılanları yakıştırmadıklarını belirten Yılmaz, "İslam dünyasının sessizliğini de kınıyoruz. İsraiI'i durdurabilen tek güç olursa yine, İsrail'in içindeki ehli insaf sahibi, aklı başında, sağduyu sahibi İsraillilerin, bu mevcut vahşetten adeta nemalanan Netenyahu yönetimine 'dur' demesi gerekiyor. Olur mu? Allah'tan umut kesilmez" diye konuştu.

Gazze halkına Allah'tan sabır ve dayanma gücü dileyen Yılmaz, her gecenin sabahı olduğunu, gecenin en karanlık noktasının, güneşin doğmaya en yakın anı olduğunu vurguladı.

Bunların da gelip geçeceğini belirten Yılmaz,  "Allah sabır versin. İsrail'i bir kez daha kınıyorum. Gazzeli şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. İnşallah, bu şehitlerin mücadelesi bağımsız Filistin devletinin doğuşuna güç verecektir" dedi.

"Cenabı Allah'a hesap verecekler"

Bir gazetecinin "Siz İsrail'in yaptıklarına 'vahşet' diyorsunuz ama bazı devletler buna destek veriyor. Bu konunda neler söyleyeceksiniz?" şeklindeki sorusu üzerine Yılmaz, şunları kaydetti:

"Filistin'in nesi  var? Hiçbir şeyi yok. İsrail'in nesi var? Çok büyük bir sermaye gücü var, çok büyük bir basın gücü var. Dolayısıyla buna karşı çıkarlarsa basın gücünü, sermaye gücünü kaybedeceklerini düşünüyorlar. Gerek siyasi kariyerleri gerek ülkeleri açısından doğru olmadığını düşünüyorlar. Ama plajda oynayan çocukları öldüren bir zihniyetin yanında hiçbir menfaatin, bunun görülmesini engellememesi lazım. O zaman siz insanlığınızdan çıkarsınız. Bu dünya gelip geçici herkes yaptıkları kadar yapmadıklarından da sorumlu olacak. Cenabı Allah'a hesap verecekler. Bizim düşüncemize göre böyledir. Yüz akıyla varabilmenin şartı, hem yaptıklarınız hem de yapmadıklarınızın doğru olması.  Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bunların değer yargıları şaşmıştır. Batının aynen öyle."

"Açık hava hapishanesi"

Her ülkenin kendini savunma hakkı olduğunu ifade eden Yılmaz ancak bu savunma hakkının Gazze ya da Filistin halkına yapılanlarla izah edilmesinin mümkün olmadığını aktardı.

Bakan Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:

"Adeta bir çocuk geliyor. 3 yaşındaki bir çocuk, herhalde 40 yaşındaki bir insana da arada sırada şöyle bir dokunuyor. Bu dokunduğunda da 40 yaşındaki insan 'benim savunma hakkım var' diyerek var gücüyle 3 yaşındaki çocuğa şamar indirirse herhalde bu ne orantılı güç ne de kendini savunma olur. İsrail'in yaptığı şey kendini savunma değil, karşısında bir devlet dahi yok. Bir açık hava hapishanesi. Aziz milletimin, Gazze'yi iyi bilmesi lazım. Açık hava hapishanesi. Bilhassa işgal altında da değil. Niçin? En az maliyetle bir açık hava hapishanesi, bir tarafını Mısır ile anlaşmış sınırı kapatmış, bir taraftan Akdeniz'den gemilerle kapatıyor, kara bölününü de kendisi kapatıyor. Gazze'nin bu açık hava şeklindeki statüsüne vicdanı olan insanın sessiz kalmaması lazım." - Sivas