İstanbul'da 4 Çeçen'in Silahlı Saldırıda Öldürülmesi Davası - Son Dakika
Güncel

İstanbul'da 4 Çeçen'in Silahlı Saldırıda Öldürülmesi Davası

Zeytinburnu'nda 2009 ve 2011'de Çeçen asıllı 4 kişinin silahlı saldırılarda öldürülmesi olaylarıyla ilgili 2'si firari 3 kişinin yargılanmasına başlandı.

03.03.2014 18:15
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Zeytinburnu'nda 2009 ve 2011 yıllarında Çeçen asıllı 4 kişinin silahlı saldırılarda öldürülmesi olaylarıyla ilgili 2'si firari 3 kişinin yargılanmasına başlandı.

Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Temur Makhauri ile tarafların avukatı ve tercüman İlhami Habib katıldı.

Tercüman aracılığıyla kimlik tespiti yapılan Makhauri, Çeçen asıllı Gürcistan vatandaşı olduğunu, şu anda Maltepe Cezaevinde tutuklu bulunduğunu söyledi. Makhauri, Türkiye'de belli bir adresinin olmadığını, evli ve 2 erkek çocuğu babası olduğunu, Rusça ile Çeçence dillerini bildiğini, düzenli bir gelirinin bulunmadığını bildirdi.

Savunmasını da tercüman aracılığıyla yapan Makhauri, suçlamaları kabul etmediğini, olayın gerçekleştiği tarihte Türkiye'de olmadığını, suikast olaylarında yaşamını yitiren Ali Osaev'in dostu ve akrabası olduğunu öne sürdü.

Makhuari, "Ali Osaev'in öldürüldüğünü duyduktan sonra Tiflis'ten Türkiye'ye uçakla geldim. Uçaktan indiğimde hemen polis beni yakaladı. Pasaport kontrolüne bile fırsatım kalmadı. Sivil polisler beni uçaktan iner inmez aldılar. Hemen bir odaya götürdüler. Bana, 'kimsin nereye gidiyorsun' diye sormadılar. 'Paran var mı' diye sordular. Param yoktu. Havalimanında akşama kadar kaldım. Akşam olunca bir polis biletle yanıma geldi. Beni uçağa bindirip geri gönderdiler" dedi.

Ali Osaev'in cenazesine katılmadığını da iddia eden Makhauri, hayatında hiçbir zaman Çeçenler'e ve Müslümanlar'a zararının dokunmadığını savundu.

Ruslara karşı savaştığı için Ruslar'ın kendisini takibe aldığını söyleyen Makhauri, "Gürcistan'a gidip Temur Makhauri adını aldım. Çeçenistan'daki adım Ali Dubaev'ydi. Ruslan Papaskiri de benim Rusya'da ve diğer ülkelerde kullandığım üçüncü adımdır. Çevremdekilerde bana 'Zona' diye hitap eder. Ali Osaev'i ben öldürmedim. Suçlarımı kabul etmiyorum. Cenazede görünen kişi ben değilim. Ali Osaev'in de gerçek adı Musa Atayev'dir" diye konuştu.

Mahkeme Başkanı İlhami Yılmaz, sanığı yanına çağırarak, dosyada bulunan kişilerin fotoğraflarını gösterdi. Sanık Makhauri de fotoğraftakileri internetten tanıdığını, şahsen tanımadığını anlattı.

Sanık Makhauri, 3 kez Rusya İstihbaratı ile görüştüğünü, görüşmelerini Gürcistan'a bildirdiğini, Gürcüler'den yana, Ruslar'a karşı olduğunu, Rusya İstihbarat Servisi ile hiç iş yapmadığını savundu.

Söz alan sanık Temur Makhauri'nin avukatı Ufuk Kalkan, müvekkilinin istihbarat elemanlığı yapmış olduğunu belirterek, "Bizce dosyanın tefrik edilmesi gerekir. Çünkü müvekkilimin aleyhine sadece Ali Osaev'i öldürdüğü iddiası var. Diğer 3 Çeçen'in öldürülmesi olayıyla müvekkilimin ilgisi yoktur. İddianamede de bu konuda bir anlatım yoktur" diye konuştu.

Müştekiler Yakha Osaev ile Zara Borchashvili'nin avukatı İbrahim Öztürk de müvekkillerinin davaya katılma talebinde bulunduklarını dile getirdi.

Taleplerle ilgili söz alan Cumhuriyet Savcısı Gökhan Sayın, suçtan zarar görme ihtimallerine karşı Yakha Osaev ile Zara Borchashvili'nin davaya katılmalarının kabulüne ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, avukat Ufuk Kalkan'ın dosyanın tefriki yönünden talebini reddederek, sanığın havalimanından gelip gelmediğinin anlaşılması için havalimanından görüntülerin istenilmesine karar verdi. Heyet, 11 kişinin tanık olarak dinlenilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına da hükmederek, duruşmayı erteledi.

Adliye önünde açıklama yapan Kafkas Çeçen Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyesi Suat Kafkas, davanın sahipsiz olmadığını göstermek için adliyeye geldiklerini belirtti. Kafkas, "Rus devleti dün olduğu gibi bugün de kandan beslenmekte ve gözyaşı döktürmeye devam etmektedir. Yüzyıllardır işgal altında tuttuğu Kafkasya ve Orta Asya ne yazık ki sükunete ve huzura erişmemektedir" dedi.

İMKANDER Başkanı Murat Özer de Rusya'yı eleştirerek, bu davanın Türkiye'nin Rusya'nın politikalarını öğrenmesi açısından önemli olduğunu savundu.

-İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 26 Şubat 2009'da Zeytinburnu'nda Musa Ali Osaev'in öldürüldüğü, bu suikasti de  "Zona" kod adlı Gürcistan uyruklu Temur Makhauri'nin işlediği belirtiliyor.

İddianamede, yine Zeytinburnu'nda 6 Eylül 2011'de Berg-Khazh Musaev, Rüstem Altemirov ve Zaurbek Amirev'in öldürülmelerinin, Rus istihbarat örgütü FSB adına çalışan ve Türkiye'ye "Alexander Zharkov" ve "Nadim Ayupov" ismi yazılı sahte pasaportla yurda giren iki kişi tarafından işlendiği kaydediliyor.

"Zona" kod adlı Temur Makhauri'nin 19 Ekim 2012'de İstanbul Atatürk Havalimanı'nda Mısır'a giderken tutuklandığı anlatılan iddianamede, "Alexander Zharkov" ve "Nadim Ayupov" ismi yazılı sahte pasaportla yurda giren iki kişinin ise halen firari olduğu bildiriliyor.

İddianamede, Temur Makhauri, Alexander Zharkov ve Nadim Ayupov hakkında "tasarlayarak adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisleri ve "ruhsatsız ateşli silah satın alma, taşıma veya bulundurma" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar cezalandırılmaları isteniyor. - İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel İstanbul'da 4 Çeçen'in Silahlı Saldırıda Öldürülmesi Davası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement