Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya ilişkin, aralarında gazetecilerin de bulunduğu 20'si tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi dışında oluşturulan büyük salonda görülen duruşmada, savunmasını tercüman aracılığıyla Kürtçe yapan, tutuksuz sanık Sadık Topaloğlu, Dicle Haber Ajansı'nın (DİHA) yasal çerçevede yayın yapan bir basın kuruluşu olduğunu, bu basın kuruluşunun sansüre boyun eğmeden, bütün tehditlere ve tutuklamalara rağmen gerçeklerden asla taviz vermediğini söyledi.
Sanık Topaloğlu, DİHA'nın 20 Aralık 2011 tarihindeki operasyonda hedef alınmasının tek sebebinin ajansı susturmaya çalışmak olduğunu belirterek, "Ajansın bütün teknik materyallerine el konulmasına rağmen bu ajans gerçekleri yazmaktan vazgeçmedi ve yazmaya devam etti. Biliyorum 'Kürt olduğumuz için yargılanıyoruz' sözünü burada çok duydunuz. Fakat emin olun bunu duymaya devam edeceksiniz. Çünkü bir şeyi kabul etmemek, o şeyin olmadığı anlamına gelmez. Bizler Kürt olduğumuz için ve kimliğimizi dilimizi savunduğumuz için buradayız" dedi.
Bu davanın siyasi bir dava olduğunu sanıkların ve avukatların çok defa dile getirdiğini söyleyen Topaloğlu, şunları söyledi:
"Bu dava siyasi bir dava olmakla birlikte, gazetecilik mesleğinin yargılandığı bir davadır. Bunları kabul etmediğinizi biliyorum. Bir şeyin böyle olmadığını söylemek o şeyin gerçekliğini değiştiremez. Onun için burada fikir ve düşünce özgürlüğü yargılanıyor. Çünkü söz konusu iddianamedeki delillerin yüzde 90'ı haber ile ilgili yapılan çalışmalardır. Diyelim ki burada mesleğimiz yargılanmıyor. Acaba savcı bu delillere nasıl cevap vermemizi bekliyor. Burada yargılanan genel olarak fikir ve düşünce özgürlüğüdür. Özelde ise gazetecilik mesleğimizdir."
Savcının yurt dışına giriş ve çıkışlarına kafayı taktığını, dünyanın hiçbir yerinde yurt dışı giriş ve çıkışlarının sanıklar açısından bir suç unsuru olarak görülmediğini dile getiren Topaloğlu, yurt dışı giriş ve çıkışlarının da resmi olarak yapıldığını, pasaportun da emniyetlerden alındığını belirtti.
Sanık Topaloğlu, KCK operasyonları ile ilgili haber yaptığı için suçlandığını, bugün de aynı haberleri yaptığını ifade ederek, "Eminim mahkeme heyeti beni her gün burada görüyordur. Basın bölümünde diğer meslektaşlarımla birlikte bu haberleri yapmaya devam ediyorum. Çünkü bunlarda suç teşkil edecek bir şey yok. Tamamen mesleki ilkelerime uygun hareket ediyorum. Burada yargılanan mesleğimizdir. 2 yıldır arkadaşlarım burada hukuksuz bir şekilde özgürlüklerinden mahrum bırakılıyorlar. Mahkemenin bu hukuksuzluğa son vermesini ve bütün arkadaşlarımın tahliye edilmesini talep ediyorum. Kendim için ise beraat talep ediyorum" şeklinde konuştu.
Duruşmada, tercüman aracılığıyla savunmasını Kürtçe yapan tutuksuz sanık Zuhal Tekiner, 12 yaşına kadar Türkçe bilmediğini, 12 yaşından sonra Türkçe'yi öğrendiğini daha sonra ise memleketlerinden göç etmek zorunda olduklarını söyledi.
Sanık Tekiner, göç ettikten sonra evde Kürtçe, sokakta Türkçe konuşmak zorunda kaldıklarını ifade ederek, "Benim duruşmada Kürtçe konuşmam çok önemlidir. Ancak bunun için para ödetilmesi, kabul edilebilir değil" diye konuştu.
Gazeteciliğin kamuoyuna haber yetiştirmek olduğunu anlatan Tekiner, DİHA'nın doğru haber yapmaktan taviz vermediğini ve üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Söz alan tüm sanıkların avukatı Sinan Zincir, müvekkillerinin savunmalarında eksik kalan hususları tamamlamaları için söz verilmesini istedi.
Taleple ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı İsmail Işık, bir kısım avukatlar tarafından davayı uzatmaya yönelik usul ve yasaya aykırı talebin reddedilmesini talep etti.
Mahkeme Başkanı Ali Alçık, avukatların talebini yarın sabah değerlendireceklerini belirterek, duruşmayı yarına erteledi. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › İstanbul'daki 3. 'Kck' Davası - Son Dakika
Kırıkkale'nin Kaletepe Mahallesi'nde meydana gelen kazada, bir ambulans ile ticari taksi çarpıştı. Kazada, sürücüler ve ambulansta bulunan sağlık personeli olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla hastanelere kaldırıldı.
Ümraniye'de sürücüsünün kimliği belirlenemeyen bir hafif ticari araç, kontrolden çıkarak park halindeki 14 araca çarptı. Sürücü kazayı yara almadan atlatırken, araçlarda hasar meydana geldi. Polis ekipleri olay yerine gelerek caddeyi trafiğe kapattı. Kaza yapan sürücü işlemler için polis merkezine götürüldü ve araçların çekiciyle kaldırılmasının ardından cadde yeniden trafiğe açıldı.
Ümraniye'de frenleri tutmayan bir araç, seyir halindeyken park halindeki 14 araca çarptı. Kazada şans eseri ölen veya yaralanan olmazken, otomobillerde maddi hasar meydana geldi. Olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü.
Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı, Bulancak ilçesinde bir kuyumcunun soyulması olayına ilişkin soruşturma işlemlerinin hala devam ettiğini açıkladı. Olayın gerçekleştiği gün yakalanan 3 şüpheli tutuklandı ve suç aletleri ile gasbedilen ziynet eşyaları ele geçirildi. Soruşturma devam ederken, kamuoyuna gelişmeler hakkında bilgi verileceği belirtildi.
Denizli'nin Tavas ilçesinde 10 gün önce 3 kişinin öldüğü kaza bölgesinde, bugün yeni bir kaza meydana geldi. Otomobil ile kamyonetin çarpıştığı kazada 3 kişi yaralandı. Kaza; Tavas ilçesi Güzelköy Mahallesi Dümberek mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; 19 gün önce 4 ölümlü bir kazananın yaşandığı aynı mevkide karşı yönlerden gelen kamyonet ile otomobil çarpıştı. Çarpışmanın şiddetiyle kamyonet yola devrilirken, otomobil ise yol kenarındaki yağmur suyu tahliye kanalını da aşarak tarlaya savruldu. Kazada, kamyonet sürücüsü İ.H.M. ile otomobilde bulunan Hakan İ. ve Levent C. yaralandı. Karahisar ve Tavas itfaiye ekipleri tarafından sıkıştıkları araçlardan kurtarılan yaralılar, sağlık ekiplerine teslim edildi. Ambulanslarla hastaneye sevk edilen yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Aynı bölgede 9 Nisan tarihinde meydana gelen kazada, Mehmet Fışkınlı (50) yönetimindeki 20 B 4012 plakalı otomobil ile Yusuf Yusmak (16) idaresindeki plakasız motosiklet ile çarpışmıştı. Kazada motosiklet sürücüsü Yusuf Yusmak ile motosiklette yolcu konumundaki Yavuz Yumaç (14) ve otomobil sürücüsü Mehmet Fışkınlı yaşamını yitirmişti.
Hatay'ın Dörtyol ilçesinde hırsızlık suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasıyla aranan M.S., polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. M.S., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Hatay'ın İskenderun ilçesinde meydana gelen yağma ve kasten yaralama olayının şüphelisi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hatay Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalanan şüpheli üzerinden bir adet pasaport, müştekiye ait kimlik ve 700 TL nakit para ele geçirildi.
Hatay Emniyet Müdürlüğü, Dörtyol ilçesinde bir iş yerinden çalınan 150 bin TL değerindeki ikinci el malzemelerin şüphelilerini yakaladı. Şüpheliler, adli işlemlerin ardından serbest bırakıldı.
Hatay'ın Dörtyol ilçesinde 23 yıl 9 ay 20 gün hapis cezasıyla aranan şahıs, Hatay Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalanarak cezaevine gönderildi. H.E.D. isimli şahıs, hırsızlık suçundan aranıyordu ve gözaltına alındıktan sonra tutuklandı.
Hatay'ın İskenderun ilçesinde meydana gelen evden hırsızlık ve motosiklet hırsızlığı olaylarının şüphelileri, emniyet güçleri tarafından yakalandı. İskenderun'da yaşanan 3 ayrı evden hırsızlık olayının şüphelisi A.S.Ç. tutuklanırken, bir motosiklet hırsızlığı olayının şüphelisi İ.T. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Hatay Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen çalışmalarda çeşitli suçlardan aranan 9 kişi yakalandı. Operasyonlarda çok sayıda silah ve mühimmat da ele geçirildi. Tutuklanan şüpheliler adli makamlara sevk edilirken, bazıları adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Kırıkkale'de meydana gelen trafik kazasında, B.G. idaresindeki ticari taksi ile H.A'nın kullandığı ambulans çarpıştı. Kazada, sürücüler ve ambulansta bulunan sağlık çalışanları P.D. ve Ü.A. yaralandı. Yaralılar, hastaneye kaldırıldı.
Sizin düşünceleriniz neler ?