İz Bırakanlar Unutulmaz

Hani yıldızlar yanıp sönerken

Hani bir yıldız kayar da insan

Hani bir telaş duyar ya birden

İşte öyle bir şey...

Türk futbolunun gördüğü en büyük yıldızlardan biri bu gece kayıp giderken, milyonlar Erol Evgin'in seslendirdiği unutulmaz şarkıdaki o telaşı bugüne dek hiç olmadığı kadar yakından hissedecek gibi sanki.

2004-2005 sezonu başında geldiği Fenerbahçe'de yüzlerce gol ve asist yapan, binlerce güzel anıya sebebiyet veren ve 7'den 77'ye milyonlarca insanın yüzünü güldüren Alex de Souza, bu akşam son 90 dakikasını oynayıp aktif futbolculuk yaşantısına 100 metre ilerisinde heykeli bulunan Şükrü Saracoğlu Stadyumu'ndan ve heykelini diken sevenlerinden çok uzaklarda nokta koyuyor.

Futbolu biraz takip eden herkesin bir Alex anısı vardır mutlaka. Ben şanslıyım, birden fazla. Sekiz sezona damga vuran adamın attığı en güzel gol hangisi? En çok ne zaman üzmüştü? Gittiği gece hissedilen korkuyu unutmak mümkün mü?

Sekiz sezona sığdırılan yüzlerce güzel anıya rağmen "15 dakika bekletti, bacak bacak üstüne attı" gibi mazeretlerle gönderilmesi nereden bakılırsa bakılsın düpedüz haksızlıktı ama o bu haksızlıklara karşın hiçbir zaman çirkinleşmedi, tıpkı Fenerbahçe formasıyla kaybettiği 3 lig, 4 kupa finalinde olduğu gibi. Gözyaşlarını tutamayarak yaptığı "Hak edecek ne yaptığımı hayatımın sonuna kadar anlayamayacağım" dediği heykelinin ardındaki yanıt da buydu aslında belki.

Kaybederken kendini de kaybetmemesiyle onu rol modeli alan milyonlarca çocuğu kendi gibi güzel kılmasıydı Alex'i diğerlerinden farklı kılan. Karşılaştığım her haksızlık ve çirkin olaya karşın güzel kalmaya çalıştım ben de onun örnek alan her çocuk gibi. Yine de bazen beceremedim, bir Alex değilim tabi. Gittiğinden beri en duygusal şarkılar onu söylüyor satır aralarında. Bazen bir okul çıkışında bir çocuk bakışında, bazen bir hasta odasında bir gece yarısında...