Türkiye'de kanser, kan hastalıkları, diyabet başta olmak üzere pek çok hastalık için biyotoknolik ilaç üretilecek ve kök hücre tedavisi çalışmaları yapılacak olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG-İzmir) açılış etkinlikleri başladı. Merkez'in Müdürü Prof. Dr. Mehmet Öztürk, bugün tedavisi zor veya imkansız olan bazı hastalıkların tedavisi için çalışacaklarını, yeni nesil yerli ilaç üretimiyle ilaç fiyatlarının da ucuzlayacağını söyledi.
Kalkınma Bakanlığı'nın desteğiyle 150 milyon TL'lik yatırımla kurulan İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi'nin iki gün sürecek açılış etkinlikleri başladı. Merkez'in bahçesinde Bilim ve Teknoloji Tanıtım Standları kuruldu. Çeşitli kurumlar, şirketler tanıtım yaptı. Yaşam ve Bilim Projesi yarışmasında ilk 20'ye giren projeler sergilendi. Projelerin yaratıcıları ziyaretçilere bilgiler verdi. Bilim Serbest Kürsüsü'nde bilimadamları konu sınırlaması olmadan konuşmalar yaptı. Açılış etkinlikleri konferanslarla devam etti.
HEDEF: TÜRKİYE'Yİ GÜÇLÜ BİLİM ÜLKESİ YAPMAK
İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi Müdür Prof. Dr. Mehmet Öztürk, Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen merkez projesinin gerek insan sağlığıyla ilgili gelişmeler yapılabilecek olması, gerek ekonomik anlamda özellikle ilaç sektöründe katma değer yaratacak inovatif çalışmaların gerçekleşecek olması nedeniyle önemli olduğunu söyledi. Türkiye'de büyük ihtiyaç duyulan sağlık ve eczacılık alanındaki yetişmiş insan eksikliğini açacakları doktora, master ve yaz okulu programları ile kapatmaya yönelik faaliyetlerde de bulunacaklarına dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk şöyle konuştu:
"Uluslararı entegrasyon da çok önemli. İzmir, Türkiye ve Doğu Akdeniz için önemli merkez olmak istiyoruz. Hedefimiz 2023 yılına kadar bölgenin ilk 10 önemli merkezi arasına girebilmek. Tıp, mühendislik, eczacılık, moleküler biyoloji, genetik mühendislik gibi yaşam bilimleri alanında çekim merkezi olmak istiyoruz. Bu alanlarda yapacağız temel araştırmalarla Türkiye'yi güçlü bilim ülkesi yapmak için çalışmayı hedefledik."
YERLİ İLAÇ ÜRETİMİ
Merkez'in topluma yansımalarının ise özellikle tadavisi zor veya imkansız olan bir takım hastalıkların tedavisi için yapılacak araştırma ve gelişmelerle gerçekleceğini belirten Prof. Dr. Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü:
"Genetik bazı hastalıklar var. Özellikle akraba evliliğinden olan hastalıklarda maalesef tıp çaresiz kalıyor. Bu tür hastalardan hücrelerin alınıp, genetik bozukluğunu düzeltip tekrar hücreler geri vererek hastalık yok edilebileceği, kök hücre tedavisiyle ilgili çalışmalar yapacağız. Yeni nesil ilaçlar geliştirmek, özellike kanser tedavisinde, bir takım nadir hastalıkların, enzim hatalıkların tedavisi, kan bozuluklarında kullanılabilecek ilaçların üretimini yapmayı istiyoruz. Yerli ilaç üretimi de çok önemli. Halkımız açısıdan şu anlama geliyor ki, bu ilaçlarda dışa bağımlılıktan kurtulacağız. Ucuzlayacaklar. Çünkü şu anda çok pahalı ilaçlar. Ayrıca aynı altyapı ve ekiple ülkemizin biyoteknolojik ilaçlarıın geliştirmek istiyoruz. Başta kanser olmak üzere ihtiyaç olan hastalıklara yöneleceğiz." - İzmir
Son Dakika › Güncel › İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi Açıldı - Son Dakika
Kilis İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından Kilis'te tarım alanlarının kullanımını teşvik etmek amacıyla 3 bin 53 çiftçiye 650 bin adet domates, patlıcan ve biber fidesi ücretsiz olarak dağıtıldı. Dağıtım töreninde Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi hakkında bilgi veren İl Tarım ve Orman Müdürü Levent Küçük, projenin amaçlarını ve bugüne kadar gerçekleştirilen çalışmaları anlattı.
Tokat depreminin Yozgat'ın Yelten Köyü'nde neden olduğu hasar, depremin boyutunu gözler önüne serdi. Yozgat'a bağlı Kadışehri, Çekerek ve Aydıncık ilçelerine bağlı yaklaşık 30 köyde hasar meydana geldi. Yaralanma ve ölüm olmazken, 147 ev, 15 ahır ve 5 camide hasar oluştu. Hasar tespit çalışmaları devam ediyor.
Sinop'ta tedavi edildikten sonra doğaya salınan yılan kartalı, kadının üzerine hamle yapınca paniğe neden oldu. O anlar kameraya yansıdı. Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan tarafından doğaya bırakılan kartal, genç kadının üzerine hareket etti. Kadın panikle kaçarken çanta ile kendisini korumaya çalıştı. O anlar saniye saniye kameralara yansırken, kartal ise daha sonra ormana doğru uçtu.
Sizin düşünceleriniz neler ?