İzmir'deki Yasadışı Dinleme Operasyonunda 14 Kişinin İfade İşlemleri Sürüyor

İzmir'de, İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görev yaptıkları dönemde birçok kişiyi, sahte isimlerle dinledikleri gerekçesiyle gözaltına alınıp adliyeye sevkedilen 24 kişiden 10 serbest bırakılırken; tutuklanması istemiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilen 14 polisin ifade işlemleri devam ediyor.

HSYK müfettişlerinin yasadışı olduğunu tespit ettiği 92 dinleme dosyalarında imzası az olanların serbest kaldığı, 40 ya da 50 gibi fazla sayıdaki evrakta imzaları bulunanların ise tutuklanmalarının istendiği ortaya çıktı. Bu arada, polislerin savcılık ifadelerinde, belgelerde kimin adı varsa onları dinlediklerini, ama kendilerine 'kumpas' kurulduğunu ileri sürdükleri de öğrenildi.

HSYK müfettişleri, İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde 2009 ile 2013 yılları arasında alınan yaklaşık 170 bin dinleme kararlarından bir bölümünü incelediklerinde, usulsüzlükler tespit etti. Yapılan soruşturma tamamlanınca da operasyona başlandı. Aralarında işadamlarından, ordu komutanlığı yapmış orgeneral rütbeli askerlere, kamu görevlilerinden gazetecilere kadar 92 kişiyi, usulsüz yöntemlerde, farklı meslek kolları ve isimlerle dinlendiği ortaya çıkan 26 kişi için gözaltı kararı çıkartıldı. Bunlardan ilk olarak 20 polis, adliyeye sevk edildi. Ardından dün gözatı listesinde bulunan 4 polis daha teslim oldu. Soruşturmada toplam gözaltı sayısı da savcılık işlemleri sürdüğü anlarda 24'e çıktı.

4 SAVCI İFADE ALMASINA RAĞMEN SORGU UZUN SÜRDÜ

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde gözaltında bulundukları sırada ifade vermeyen polislerden dolayı, sorguyu 4 savcının yapmasına rağmen, işlemler uzun sürdü. Gece yarısı tamamlanan savcılık sorgularının ardından Başkomiser Hüseyin Gürtekin, Komiser Ramazan Mert, Komiser Remzi Fatih Burcu, polis memurları Ahmet Yıldırım, Hamza Doğan, Ahmet Akpınar, Hasan Say, İsmail Şahin, Muhammet Kılıç ve Erdoğan Atalay serbest bırakıldı.

Türk Bayrağı'yla Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gelerek teslim olan ve savcılık ifadesinden sonra serbest kalan Komiser Ramazan Mert, adliye çıkışında yine Türk Bayrağı açarak "İşte tek sevdamız bu, kısa ve net" açıklamasında bulundu. Serbest kalan polisleri adliye çıkışında aileleri karşıladı.

14 KİŞİNİN TUTUKLANMASI İSTENDİ

4'üncü sınıf Emniyet Müdürü Memduh Tosun, 3'üncü sınıf Emniyet Müdürü İbrahim Şimşek, 4'üncü sınıf Emniyet Müdürü Taner Aydın, emniyet amirleri Tarkan Kolik, Haldun Çabuk, komiserler Kürşat Şenol Yılmaz, Talha Ülkümen, Mustafa Edip Çakmak, komiser yardımcıları Burak Cemal Yılmaz, Seyfullah Özdemir, Selçuk Küçükaslan ile polis memurları Mikail Yüce, İbrahim Öztürk ve Ramazan Özdemir, tutuklanması istemiyle sulh ceza hakimliğine gönderildi.

REDDİ HAKİM TALEBİ KABUL EDİLMEDİ

Hakimlikte ifade verme işlemi başlamadan önce zanlı polislerin avukatları, hakim Dilek Çeliktaş için reddi hakim talebinde bulundu. Ancak bu isteğin kabul edilmedi. Ardından ifade alma aşamasına geçildi. İki polisin ifadesinin alınmasının ardından bir süre ara verildi, daha sonra devam edildi.

GÖREVLENDİRMENİN BELGESİ ORTAYA ÇIKTI

Bu arada adliye sürecinde sanık polislerin avukatları sık sık 2'nci Sulh Ceza Hakimi Dilek Çeliktaş'ın, izinde olduğu halde davaya baktığını ileri sürdü. Ancak Yusufeli Noterliği'ne atanmasından dolayı görevini geçen aralık ayında bırakan 2'nci Sulh Ceza Hakimi Ümit Gerin'in yerine Dilek Çeliktaş'ın atandığı belirtildi. Dün ve bugün ifade alma sürecinin uzun olacağı da göz önünde bulundurularak, Adalet Komisyonu Başkanlığı'nın Dilek Çeliktaş'ın bakması gereken diğer davalar için ise hakim Nihat Bahçeci'yi görevlendirdiği öğrenildi.

TUTUKLAMA TALEPLERİNİN GEREKÇELERİ

Örgütlü suçlara bakan Cumhuriyet Savcısı Okan Bato başkanlığındaki 4 kişilik savcılık heyeti tarafından sorgulanan polislerin serbest bırakılması ve tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmelerinin gerekçeleri de öğrenildi. Buna göre, HSYK müfettişlerinin yasadışı olduğunu saptadıkları 92 dinleme dosyasındaki belgelerde, imzaları az olanların serbest kaldığı, bu karşılık 40 ya da 50 belgenin atında imzası bulunanların ise, tutuklanmalarının istendiği ileri sürüldü. Evraklarda genellikli rütbeli polislerin imzalarının çok olmasından dolayı da, onların tutuklanmalarının talep edildiği öne sürüldü.

Bu arada polisler de ifadelerinde, dinleme belgelerinde kimin ismi ve numarası varsa onu dinlediklerini anlattı. Türkiye'deki bazı soruşturmaların üzerinin kapatılması için kendilerine 'kumpas' kurulduğunu söyledikleri öğrenildi.

SORUŞTURMANIN İKİ ÖNEMLİ İSMİ İSE ARANIYOR

Gözaltındaki 26 kişiden 24'ü için adli işlem yapılmasına rağmen iki önemli isime halen ulaşılamadı. Birinci sınıf Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan ile Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakayalı henüz yakalanamadı. Bu iki polis müdürünün teslim olup olmayacaklarına yönelik avukatlarından da bir açıklama gelmedi.