İzmir Üzerine Duvar Çöken Öğretmen Yaşam Mücadelesi Veriyor

Üzerine duvar çöken öğretmen yaşam mücadelesi veriyor

HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi'nde, 11 ay önce bir inşaatın 4'üncü katına beton mikseriyle beton dökülürken, yan binanın çöken daire duvarının ve harcın altında kalan 30 yaşındaki öğretmen Kumru Konak, yatağa bağımlı olarak yaşam mücadelesi veriyor. Kumru Konak'ın ağabeyi Ali Ekber Konak, "Kardeşim 11 aydır yaşam mücadelesi veriyor, yurtdışında tedavisi mümkün, ancak bürokrasi izin vermiyor. Kardeşimin tedavisi için yetkililerden yardım bekliyorum" dedi.

Olay, geçen yıl 8 Haziran'da Yüksekova'daki Hacı Ömer Sabancı Caddesi'nde meydana geldi. Bir inşaatın 4'üncü katında süren beton dökme çalışması sırasında, yandaki binanın duvarı çöktü. Evinde uyurken çöken duvar ve üzerine dökülen harcın altında kalan Türk dili edebiyatı öğretmeni Kumru Konak ağır yaralandı. İşçilerin yardımıyla duvarın ve harcın altından çıkarılan Konak, Yüksekova Devlet Hastanesi'ne, oradan da ambulans helikopterle Van'daki bir özel hastaneye kaldırıldı. Beyni bir süre oksijensiz kalan Konak, daha sonra ailesinin isteğiyle getirildiği İzmir'deki Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı. Bir süre önce taburcu edilip, Bornova İlçesi Atatürk Mahallesi'ndeki evlerine getirilen kardeşinin sağlığına kavuşması için yurtdışına gönderilmesi gerektiğini söyleyen ağabey Ali Ekber Konak, farklı hastanelerin farklı raporlar verdiğini öne sürdü. Kardeşinin nörolojik ve fizik tedavi için bir an önce yurtdışına gönderilmesi için yetkililerden yardım istedi.

"ALMANYA'YA GÖTÜRMEK İÇİN UĞRAŞTIK AMA OLMADI"

Tek isteklerinin kardeşinin sağlına kavuşması olduğunu belirten Ali Ekber Konak, "Kardeşim Yüksekova'da öğretmendi. Evinde uyurken yan tarafındaki inşaatın kolon kalıbı patlamış. Yan binanın duvarı yıkılıp, kolonun içerisindeki 16 mikap harç kardeşimin üzerine dökülmüş. İşçiler kardeşimi çıkarıp hastaneye götürmüşler. Üç hafta Van'daki hastanede kaldık. Oradan da Ege Üniversitesi Hastanesi'ne getirdik. Yaklaşık 8.5 ay yoğun bakım ünitesinde kaldı. Tedavisinin Türkiye'de mümkün olmadığını öğrendik. Ege Üniversitesi Hastanesi'nden, tedavinin Almanya'da mümkün olabileceğini söylediler. Almanya'ya götürmek için uğraştık ama olmadı. Bizim bu raporu Sağlık Bakanlığı'na ulaştırabilmemiz için Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin onaylaması gerekiyor. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Fizik Tedavi biriminin eğitim bölümü olmadığı gerekçesiyle başvurumuzu geri çevirdiler. Biz de raporlarımızı alarak Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdük. Raporumuzu aldılar ama anestezi, nöroloji ve fizik tedavi bölümleri tarafından 'uygun görülmemiştir' denilerek yurtdışına gitmesine onay verilmedi. Daha sonra Şişli Etfal Hastanesi'ne başvurduk. Onlar da 'Hastayı görmeden rapor veremeyiz' dediler. Belki kendilerince haklıydılar, ama hastayı buradan oraya götürmek bizim açımızdan çok zor, hatta imkansız. Şu anda yatalak durumda tedavi görmeyi bekliyor" dedi.

Kardeşinin 11 aydır acı çektiğini, mama ile mideden beslendiğini anlatan ağabey Ali Ekber Konak, "Bizi görmüyor sadece bizi duyduğunu tahmin ediyoruz. Almanya'daki klinik doktorları kardeşimin tedavisini yapabileceklerini söylüyorlar. Eğer Almanya'da tedavisi mümkünse yolumuzu açsınlar götürelim" diye konuştu.

Daha bir yıllık öğretmenken kardeşinin bu hale gelmesine neden olanların da elini kolunu sallayarak dolaştığını, bununla ilgili açılan, arsa sahibi, müteahhit, yapı denetim firması sorumlusu, ustabaşı ve işçilerin aralarında bulunduğu 7 sanıklı davanın duruşmasının 25 Haziran'da görüleceğini belirten ağabey Konak belediyenin de sorumluluğu bulunduğunu söyledi. Ağabey Konak, "Belediye gerekli önlemi almamış. Mayıs ayında yapı tatil zaptı tutuluyor. Ancak haziran ayında 4'üncü katın tablasının kolon betonu atılıyor. Burada belediyenin büyük ihmali var. İhmaller zinciri sonucu kardeşim bu durumda" dedi.