"Yeni Bir Aile ve Kadın Hareketi Üzerinde Çalışıyoruz"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, yeni bir aile ve kadın hareketi üzerine çalıştıklarını belirterek, "Çalışan kadınların aile hayatlarını düzenlemek ve çocuklarıyla olan ilişkilerini daha rahatlatmak için çok daha iyi hakları kazanmasını önceleyen birtakım çalışmalarımız var" dedi.

CVK Otel'de, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca düzenlenen 1. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'nin, "Bakanlar Düzeyi Müzakere Oturumu"nda konuşan İslam, kadını güçlendirmenin, bütün tolum ve kültürlerde yoksulluğu azaltmanın, sosyal sermayeyi güçlendirmenin ve ailenin refahını daha üst seviyelere çekmenin en etkili yollarından olduğunu ifade etti.

İslam, iki gün boyunca devam edecek zirvede kadın temelli pek çok konu konuşulacağını dile getirerek, kadına yönelik şiddetle mücadelede çok ciddi adımlar atıldığını belirtti.

Meselenin çok boyutlu bir konu olduğuna dikkati çeken İslam, "Şiddetin ortadan kaldırılması ancak toplumun tüm kesimlerinin birlikte çalışmasıyla ve çok kararlı mücadele yaklaşımıyla mümkün olabilir. Bunun için biz disiplinlerarası bir yaklaşımla birçok kurum ve kuruluşlarla politikalar belirliyoruz ve uyguluyoruz" ifadelerini kullandı.

İslam, kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında yapılan çalışmaları mevzuat düzenlemek, eğitim ve farkındalığı artırmak, kurumlar arasında iş birliği ve koordinasyonu sağlamak, şiddet mağduru kadınların korunması ve desteklenmesi şeklinde ana başlıklar altında yürüttüklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Son 12 yılda yapılan düzenlemelerle başta anayasamız olmak üzere, tüm yasalarımızda kadın erkek fırsat eşitliği ilkesini güçlendirdik. Çok iyi bir konuma getirdiğimizi söylemek mümkün. Kanunlarda eşitlikçi reformlar yaptık. Şimdi Türkiye'de mevzuat, kadın erkek eşitliği ilkesini gözeten ve kadına yönelik şiddete sıfır tolerans tanıyan bir yapıya kavuşturuldu. Türkiye'nin Avrupa Konseyi dönem başkanlığı sırasında İstanbul'da imzaya açılan İstanbul Sözleşmesi, 2011 yılında Türkiye tarafından imzalandı. 2014 yılında uluslararası geçerliliğe sahip oldu. Ancak Türkiye 2011 yılında bu sözleşmeyi imzalar imzalamaz, kendi mevzuatına bu sözleşmenin uhdelerine teker teker geçirmeye başladı. 2012 yılında Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu'nu çıkardık. O kanunda bu İstanbul Sözleşmesi adını verdiğimiz uluslararası düzlemde yaptırım gücü olan dünyanın ilk sözleşmesinin pek çok maddesini geçerli kıldık."

"Yeni bir konuevi açabilme imkan ve kapasitesine sahibiz"

İslam, kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin 2012-2015 yıllarını kapsayan bir eylem planı hazırladıklarını, uyguladıklarını ve sık sık taraflarla revize ettiklerini söyledi.

Bütün yasal düzenlemelerin toplumda bilinç oluşturması ve duyarlılığı artırması gerektiğini anlatan İslam, "Bunun için de birtakım çalışmalarımız var, Ancak asıl önemli konulardan biri, şiddetle mücadelede mağdurlara yönelik koruyucu tedbirlerin alınması gerekir. Bu konuda da hayli iyi olduğumuzu söyleyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

İslam, Bakanlıklarına bağlı 95 konukevi bulunduğunu, sivil toplum kuruşlarının ve yerel yönetimlerinin açtığı evlerle rakamın 131'e çıktığını aktararak, "Bunların yaklaşık kapasitesi 3 bin 400 kişi. Şimdilik ihtiyacı karşılar durumda ama ihtiyaç olduğu takdirde yeni bir konuevi açabilme imkan ve kapasitesine sahibiz. Şiddet önleme ve izleme merkezimizi, 14 ilde hizmete açtık. Ayrıca şiddet mağduru kadınların ilk müracaatını yaptığı ilk adım birimlerimiz var. Bütün bunların hizmetlerini, kapasitelerini güçlendirmek için bu yıl uluslararası bir fondan yararlanarak eğitim program düzenliyoruz. Bunların daha iyi işler hale gelmesini sağlayacağını düşünüyoruz. İçişleri, Sağlık, Adalet bakanlıklarımızla, Diyanet İşleri Başkanlığımızla emniyet ve jandarmayla protokollerimiz var. Ayrıca 336 aile mahkemesi hakimi ve cumhuriyet savcısının da çeşitli seminerlere katılımını sağladık. 2008 yılında gerçekleştirilen resmi bir istatistik programımız vardı. Bunun güncellemesi çalışmasını yapıyoruz" diye konuştu.

Ayşenur İslam, kadına yönelik şiddeti önleme konusunda yaptıkları çalışmalara değinerek, bunun yanında anne ölümlerinin önlenmesi ve doğum öncesi bakımla sağlık personeli yardımıyla doğum oranlarının arttırılması konusunu da çok önemsediklerinin altını çizdi. Bunun için ciddi çalışmalar yürüttüklerini ifade eden İslam, Türkiye'nin dünya anne ölümlerinde en çok düşüş sağlayan 10 ülkeden biri olduğunu, bu politikanın sürdürülebilir olması bakımından çeşitli tedbirler uyguladıklarını kaydetti.

Bu kapsamda, hamilelerin doğumlarını hastanede gerçekleştirmeleri ve düzenli olarak doktor kontrolüne gitmelerini sağlamak amacıyla şartlı sağlık yardımı ve gebelik yardımları yaptıklarını dile getiren İslam, bu çalışmayı başka alanlarda da yürüttüklerine işaret etti.

"Kadının iş gücüne katılma oranlarını artırdık"

Ayşenur İslam, Türkiye'de kadınların çalışma hayatının içinde yer alması için çalışmalar yürüttüklerini ve bunun temelinin uzun yıllar öncesine dayandığını vurgulayarak, bu kapsamda aile ve iş hayatının kurumsallaştırılmasına yönelik ciddi hamleler içerisinde olduklarını belirtti.

Çeşitli kanunlarda gebelik, doğum ve süt izinlerinin sürekli olarak yıllar içerisinde aile lehine düzenlendiğine dikkati çeken İslam, şöyle devam etti:

"Ülkemiz bu konuda adeta bütün hinterlandına örnek olacak bir ivme gösterdi. Yeni bir aile ve kadın hareketi üzerine de çalışıyoruz. Çalışan kadınların aile hayatlarını düzenlemek ve çocuklarıyla olan ilişkilerini daha rahatlatmak için çok daha iyi hakları kazanmasını önceleyen birtakım çalışmalarımız var. Şu günkü haliyle bile bu konuda yaptığımız çalışmalar örnek sayılabilecektir."

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı İslam, kadının çalışma hayatının iyileştirmesine yönelik yaptıkları düzenlemelere ilişkin bilgi vererek, "Kadının iş gücüne katılma oranlarını artırdık. Kadın girişimcilere çok çeşitli teşvikler sağladık. Kredi kullanan girişimciler içerisinde borcunu uzatmadan, aksatmadan ödeyen kesimin kadınlar olduğunu da sizlere belirtmek isterim" şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından, İslam ile konuk bakan ve temsilciler, aile fotoğrafı çektirdi. - İstanbul