Kamu İdarelerinde İç Denetim" Konferansı - Son Dakika
Politika

Kamu İdarelerinde İç Denetim" Konferansı

TBMM Başkanı Çiçek: "Dünya Saydamlık Örgütü'nün yayınladığı ülke sıralamasına baktığım zaman içim kararıyor.

29.09.2014 16:12
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Dünya Saydamlık Örgütü'nün yayınladığı ülke sıralamasına baktığım zaman içim kararıyor. Bunu kendime de milletimize de yakıştıramıyorum. Geçen sene 65. sıradaymışız 52. sıraya gelmişiz. Önümüzde 51 tane ülke var. Niye biz şeffaf, açık, dürüst yönetim noktasında ilk 10'a giremiyoruz?" diye sordu.

Çiçek, "Kamu İdarelerinde Daha Etkili Bir Yönetim İçin Nasıl Bir İç Denetim?" konferansında yaptığı konuşmada, TBMM'nin 3 tane önemli görevi bulunduğunu ifade ederek, bunları, "yasama, denetim ve parlamenter diplomasi faaliyetleri" olarak sıraladı.

Türkiye'nin birçok problemi bulunduğunu, bunlardan bir tanesinin de "vatandaşın devlete güven meselesi" olduğunu kaydeden Çiçek, şöyle devam etti:

"Devlete güvenin en önemli unsuru da çıkarılan yasaların usulünce, adil, eşit herkese uygulanmasıdır. Kabul etmek gerekir ki bu noktada vatandaşın devlete güveni açısından epey sıkıntılarımız var. Bunu ortadan kaldırmak için de vatandaşa şu güveni vermek lazım. Yasalar çıkıyor, bunlar usulüne uygun uygulanıyor, herkese eşit, adil uygulama yapılıyor tarzındaki bir güveni vermektir. Bu güven verilmiyorsa devlet bir başka şekilde yıpratılmış oluyor. İşte bunun adına biz kamuoyunda yolsuzluk iddiaları diyoruz. Bu devlete gerçekten çok büyük yaradır. Toplumun güvenini büyük ölçüde sarsıyor. buna imkan vermemek için denetim faaliyeti bence çok önemli, çok zaruri, çok kutsal bir faaliyet."

Bunu yaparken kamu yönetiminde birkaç hususa da dikkat etmek gerektiğini vurgulayan Çiçek, "Elbette denetimi yapacaksınız. Denetimi yaparken bir dedektif mantığıyla işi yapmak var, bir de yol gösterici olmak var. İcraatların hepsinde bütün kamu görevlileri görevini yaparken suiistimal oluyor, yolsuzluk yapıyor, nerede ne açığı var ön kabulle hareket edildiği takdirde o zaman vatandaşın işi yürümüyor. Bugün git, yarın gel. Bu bize iki türlü sıkıntı getiriyor. Bunlardan bir tanesi siyasetçinin yükü artıyor. Vatandaş, memurun çekingenliği, teftiş korkusu sebebiyle en ufak bir işi için bile buralara kadar geliyor. Bu vatandaşa zaman kaybına, bir kısım kaynak israfına sebebiyet veriyor." dedi.

"Yasal faaliyetin kalitesini bozuyor"

Çiçek, yasama faaliyeti bakımından 10 maddelik bir kanunun 40 madde, 50 madde olarak geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Halbuki parlamentolar yasa çıkarır. Tüzük, yönetmelik, genelge çıkarmaz. Genelgeyle, tüzükle, yönetmelikle halledilecek iş kanun metnine dolduruluyor. Bu neden oluyor? Teftiş korkusundan. İmza yetkisine sahip arkadaşlarımız, kamu görevlileri başıma bir iş gelmesin, ne olur ne olmaz, sıkıntıya girmeyeyim diye aklında ne varsa, neyi kafasından geçirebiliyorsa bunun hepsi kanun maddesi haline getiriliyor. Şurayı da, burayı da, yazalım. Bu da olsun. 'Niye böyle yapılıyor?' denildiğinde, 'kanun da böyle yazıyor.' Bu kanun meselesi değil aslında siz 10 maddelik kanunu 40 madde olarak çıkardığınızda işiniz gücünüz kanun fabrikası gibi kanun çıkarmak oluyor. Bu da yasamanın, yasal faaliyetin kalitesini bozuyor hem de kanunun esnekliğini ortadan kaldırıyor. Kanunu bugün çıkaracağız, bu kanun 20 sene, 30 sene belki 40, 50 sene... Biz oraya genel ilkeleri koyacağız. Geri kalan kısım tüzükle, yönetmelikle değişikliklerle halledilir. Halbuki burada Meclis'in 1 saatlik mesaisini şu an ben bile hesap edemem. Milyarlarca liraya malolmuştur. Bu da neden kaynaklanıyor? Teftiş korkusundan.

Yakın siyasi tarihimizde bu konular bir itham konusu olunca dosyayı alan 'efendim bizim dairemizde bir yolsuzluk var, falanca yerde yolsuzluk var.' Nerede yazıyor? Teftiş raporunda. Halbuki orada yol gösterici ifadeler bile yolsuzluk olarak iddia edildiği için birçok kamu görevlisi hakim, savcı huzuruna çıktı. Göz korkunca da hiçbir iş yapamaz hale geldi. Devlet 4, 5. viteste hızla gitmesi gerekirken ister istemez  birinci vitese düştü. Bu da vatandaşın işini zorlaştırdı. Türkiye'deki kalkınma çabaları sekteye uğradı."

-Saydamlık

Her sene dünya saydamlık örgütünün yayınladığı ülke sıralamasına değinen Çiçek, geçen yıl 65. sırada olan Türkiye'nin 52. sırada bulunduğunu söyledi.

Bu sıralamaya baktığı zaman içinin karardığını ifade eden Çiçek, şöyle konuştu:

"Bunu kendime de milletimize de yakıştıramıyorum. 52. sıraya gelmişiz. Bu hakikaten bize yakışmıyor. Önümüzde 51 tane ülke var. Niye biz şeffaf, açık, dürüst yönetim noktasında ilk 10'a giremiyoruz? Türkiye'nin 2023 vizyonu var. Birçok rakamlar açısından ilk 10'a girmeyi hedefliyoruz. Gelin bir hedef daha koyalım. Dürüst, şeffaf, usulüne uygun, etkin, verimli yönetimde 2023'e geldiğimizde de ilk 10'u hedefleyelim ki ecdadımızın da ruhu şad olsun, millet olarak da bize yakışan bir noktayı bulalım. 52. sırada olmak hakikaten benim bir yerde kanıma dokunuyor. Niye? Tarihte daha dün ortaya çıkmış ülkeler, devletler bile sıralamada 10'a, 15'e girerken köklü bir tarihi var, köklü bir geleneği var, bir ülke 52. sırada olsun. Bir iyileşme var 65'ten 52'ye ama bu tempoyla gidersek herhalde 21. asrın sonuna doğru bu şeyi yakalamış olacağız."

Bunların yatırımlara tesiri olacağını dile getiren Çiçek, bir ülkeye yatırım yapmak isteyenlerin evvela hukuk güvenliğine baktığına dikkati çekti. Çiçek, "Yani saydamlık, şeffaflık. Sizi 52. sırada görüyorsa yatırımı daha güvenli yere söğüşlenmeyeceği yere götürmeye çalışıyor. Bu da Türkiye'nin kalkınma hızını büyük ölçüde düşürür" diye konuştu.

-"Adam gibi devlet yöneteceğiz, adam gibi bir toplum olacağız"

Tasarruf oranlarına da değinen Çiçek, Çin'de yüzde 52, Hindistan'da yüzde 35, AB'de ülkeye göre yüzde 22, 23, 24 olan tasarruf oranlarının Türkiye'de ise halen yüzde 13.4 olduğunu vurguladı.

Bu tasarruf oranıyla büyümenin yüzde 3 veya 4 olabileceğine işaret eden Çiçek, "Efendim niye yüzde 5, 6 ya da 7 büyümüyoruz. Büyümek istiyorsak tasarruf yapacağız, kaynakları verimli kullanacağız, haksız, hukuksuz, kanunsuz, yolsuzluk yapmayacağız. Adam gibi devlet yöneteceğiz, adam gibi bir toplum olacağız. 'Bu işin kestirme yolu yok mudur' arayışından vazgeçeceğiz. Bunun da yolu denetimden geçiyor" dedi. - TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Kamu İdarelerinde İç Denetim' Konferansı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement