Madenci Eşi: Çocuklarım, Yolda Babalarına Benzeyen Kişilere Baba Diyor

Karaman'nın Ermenek İlçesi'nde madende mahsur kalması sonucu yaşamını yitiren işçilerden, 2 çocuk babası 25 yaşındaki Uğur İlhan'ın eşi 21 yaşındaki Ayşe İlhan, 3-4 yaşındaki iki oğlunun yolda geçen ve babalarına benzeyen kişileri gördükleri zaman 'baba, baba' diye çağırdıklarını söyledi. İlhan "Sarılıyorlar. İyice yakınlaşıp baktıklarında babası olmadığını bilince ağlıyorlar." dedi.

GERİDE İKİ YETİM BIRAKTI

Daha önce operatör yağcısı olarak çalışan ve son 2.5 yıldır da maden ocağında çalışmayı tercih eden Uğur İlhan, 18 arkadaşıyla birilkte madende mahsur kaldı. 18 Kasım günü 4'üncü Başyukarı bölümünde cansız bedeni bulunan ve geçtiğimiz çarşamba günü son yolculuğuna uğurlanan İlhan, geride acılı bir eş ve 2 yetim bıraktı.

"ONUNLA BİRLİKTE KENDİMİ VE HAYALLERİMİZİ GÖMDÜM"

Acılı eş Ayşe İlhan, oğlu 3 yaşındaki Hasan ve 4 yaşındaki İbrahim'in yetim kaldığını ve artık anne ve babasının yanına dönemeyeceğini belirterek, çocuklarına devlet tarafından sahip çıkılmasını istedi. Eşinin cenazesiyle birlikte kendini ve hayallerini de toprağa gömdüğünü ifade eden Ayşe İlhan, "Ben anne ve babamın yanına dönemem artık. Burada eşimin mezarının yanındayım. Eşimi defnettik. Mezarına kendim yerleştirdim. Yanından ayrılmayacağım asla. Ben de onunla birlikte kendimi gömdüm. Hayallerimizi gömdük onunla birlikte. Yaşayamadığımız her şeyi gömdük. Sadece kendini değil her şeyimizi gömdük. Ben çocuklarım için yetkililerden iyi bir gelecek istiyorum. Çocuklarım okusun. Memur olsun. Ev sahibi olsun." dedi.

"UNUTULMAK İSTEMİYORUZ"

Yaşanan bu facianın ardından unutulmak istemediklerini de dile getiren Ayşe İlhan, "İki üç gün sonra herkes kendi işine dönecek biliyoruz, unutacaklar da. Kimsenin aklına gelmeyecek. Ama biz unutulmak istemiyoruz. Devletten tek isteğimiz çocuklarıma sahip çıkılması." dedi.

"BENİM CANIM SOĞUĞA DAYANAMAZDI, AMA SOĞUK YERDE YATIYOR"

Sorumlulara en ağır cezanın verilmesini de isteyen Ayşe İlhan, şöyle konuştu:

"Bir de bunları bizim başımıza getirenleri hapishanede beslemesinler. Benim kocam şimdi soğuk buz gibi yerlerde yatıyor. Soğuğa dayanamazdı benim canım. Kapıyı pencereyi açtığım zaman ben soğukta duramıyorum diye bağırır kapattırırdı bana. Benim canım soğuk yerlerde yatıyor şimdi. Onlarda soğuk yerlerde yatsın."

"EKSİK MALZEMEYLE ÇALIŞTIRDILAR"

Eşinin eksik malzemelerle madende çalıştığını da belirten Ayşe İlhan, "Çizmesinin altı yırtılmıştı. Çavuşundan yenisini istemiş 6 ay dolmadığı için vermemişler. Ayrıca kaskının yarısı kırıktı zaten ışığı da yanmıyordu. Eldivenlerini çoğu zaman kendimiz alırdık. Çizmelerini kendisi alıyordu. Olaydan 2 gün önce de mühendislere ocakta su sızıntısı olduğunu söylemişler. Bayan mühendislerde aldırmamışlar. Şeflerine de söylemişler ama bir şey olmaz diye madene sokmuşlar. Sonra da bu olay başlarına geldi. Hatta eşim ve arkadaşları Başbakanlığa bu madendeki eksiklerin giderilmesi ve kaza olacağına dair Başbakanlığa şikayette buluşmuşlar. Ama onlar da ört bas edildi. Hiçbir şey çıkmadı." dedi.

"YOLDA BABALARINA BENZEYEN KİŞİLERİ BABA DİYE ÇAĞIRIYORLAR"

Çocuklarının sürekli babalarını sorduğunu da ifade eden Ayşe İlhan, "Yolda geçen ve babalarına benzeyen kişileri gördükleri zaman 'baba, baba' diye çağırıyorlar. Sarılıyorlar. İyice yakınlaşıp baktıklarında babası olmadığını bilince ağlıyorlar. Babalarının motosikleti vardı. Yolda motosiklet gördükleri zaman da 'babam gidiyor anne' diye bağırıyorlar. Artık babalarının mezarına götürdüm. Oğlum burada baban yatıyor diye söyledim. Babanın yeri burası dedim. 'Hayır anne' diyor. Çünkü sabahleyin işe giderken babasını görmüştü ve beraber uğurlamıştık. Babam gitti diye yolu gösteriyor. Babam öldü demiyorlar. Ölme kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyorlar daha." diye konuştu.