Kayseri'deki Fetö/pdy Davası - Son Dakika
Güncel

Kayseri'deki Fetö/pdy Davası

Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında dava açılan, aralarında iş adamları Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş, Halit Gazezoğlu ve eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ile örgütün "il imamı" Sıtkı Baş'ın da bulunduğu 68...

09.01.2017 14:26
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında dava açılan, aralarında iş adamları Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş, Halit Gazezoğlu ve eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ile örgütün "il imamı" Sıtkı Baş'ın da bulunduğu 68 kişinin yargılanmalarına devam edildi.

Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, aralarında Boydak Holding eski yöneticileri Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak'ın da yer aldığı 22'si tutuklu 50 sanık ile avukatları ve müştekiler katıldı.

Sanıkların kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, bazı sanıklar hakkında talimatla alınan tanıkların ifadeleri okundu.

Başka bir davadan tutuklu Yahya Karadeniz savunmasında, hayatı boyunca yasa dışı hiçbir örgütle ilgisinin olmadığını öne sürdü.

Hakkında iki gizli tanığın iki satır soyut iddiası bulunduğunu savunan Karadeniz, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi öncesi hakkında gazetelerde yapılan asılsız haberler dolayısıyla bazı illerde soruşturmalar açıldığını anlattı.

Karadeniz, darbe girişimi sırasında da Çanakkale'de cezaevinde tutuklu bulunduğuna dikkati çekerek, "Zemheri kod adlı gizli tanık, benim il imamı Sıtkı Baş'ın yardımcısı olduğumu söylemiş. Seyit isimli gizli tanık, Afrika sorumlusu olduğumu beyan etmiş. Somut delil olmadan verilen bu ifadeler iftira niteliğindedir." dedi.

Hakkında Antalya, Çanakkale ve Kayseri'de FETÖ soruşturması kapsamında 3 ayrı dava açıldığını anımsatan Karadeniz, bu davaların birleştirilmesini talep etti.

Karadeniz, mahkeme başkanının sorusu üzerine de himmet toplantılarına katılmadığını ileri sürdü.

Zaman gazetesinden aranarak eyleme davet edilmiş

Tutuklu sanıklardan Abdurrahman Haskaraman ise kandırıldığını düşündüğünü, terör örgütünü ve terörist başını lanetlediğini ifade etti.

Eğitim ve yardım faaliyetlerini hizmet bilerek yaptığını dile getiren Haskaraman, KHK ile kapatılan Kimse Yok mu Derneği'nin eski Kayseri şube başkanlarından olduğunu ve dernek faaliyetleri için yardım toplamasının doğal olduğunu söyledi.

Haskaraman, şube başkanı olarak yurt dışına para gönderme yetkilerinin olmadığını vurgulayarak, "Derneğin yurt dışındaki faaliyetlerini görmek için gittim. Ancak yurt dışına kimseye para göndermedim. Hiçbir Gülenist kuruluşa para aktarmadım. Baş imamlık gibi bir iddia da doğru olamaz. Hasib Danış isimli tanığın ifadeleri asılsız ve düzmecedir. Bank Asya'da hesabım vardı ama mevduat artışı yapmadığım gibi yüzde 50 oranında da azalttım." diye konuştu.

Adliye önünde Zaman gazetesine yönelik operasyonu protesto etmek için yapılan eyleme katıldığı iddiasının sorulması üzerine de Haskaraman, "Zaman gazetesinden sekreteryam aranarak 'Başkanımızı adliye önünde görmek istiyoruz' demişler. Ben de haberlerimizi yapıyorlar, faaliyetlerimizi duyuruyorlar, belki derneğe de yardımları olur diye düşünerek kısa süre adliye önünde bulundum." ifadelerini kullandı.

Haskaraman, Kimse Yok mu Derneği şube başkanlığını, genel merkez tarafından atanan müdürün bazı yetkilerini kendisine devretmesini istediği için kendi rızasıyla bıraktığını belirterek, sağlık sorunları dolayısıyla tahliyesini talep etti.

Tutuksuz sanıklardan Haşim Emirdağ da Milli Eğitim Bakanlığında 23 yıl öğretmenlik yaptığını, örgüte bağlı yurt içi ve yurt dışındaki hiçbir kurumda çalışmadığını savundu.

Örgütün "il imamı" Sıtkı Baş'ı da tanımadığını öne süren Emirdağ, "Askeri lise sınavları dolayısıyla ÖSYM Kanununa muhalefet ettiğim söyleniyor. Bu olayla ilgili gözaltı listesinde 12 kişi vardı, hiçbiriyle ilgim yoktur. Gizli tanık çocuğunu 'Selim isimli kişiye yönlendirdiğimi' söylemiş. Bu yalandır. Bank Asya'ya para yatırmadım. Aramalarda hiçbir delil bulunamamış. Bu isnatlara maruz kalma nedenimi bilmiyorum." dedi.

Tutuksuz sanıklardan Halit Bayhan ise Milli Görüş mensubu olduğunu, hain FETÖ yapılanmasını hiçbir zaman benimsemediğini anlattı.

KHK ile kapatılan Boydak Vakfı'nın yönetim kurulu üyesi olduğu için suçlandığını belirten Bayhan, şöyle devam etti:

"Boydak Holding'te insan kaynakları koordinatörüydüm. Vakıftaki görevim de işimin gereği yapılan bir görevlendirmedir. Her zaman bu yapılanmaya karşı devletimin ve milletimin yanında yer aldım. Bu yapılanmaya zaten fikir olarak karşıyım. Hiçbir irtibatım yoktu. Öğrenci evlerine gitmedim, oturmalarına katılmadım, yardımda bulunmadım. Aksine bugüne kadar İHH'ya yardımda bulundum. Bunların makbuzu mahkemenize sunulmuştur. İsnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum."

Bayhan, tutuksuz yargılanması dolayısıyla her hafta polis merkezine imza atmaya gittiğini, yargılandığı için iş bulamadığını, bankadaki birikimine tedbir konulduğunu anlatarak, beraatını, bu olmazsa hakkındaki adli kontrol şartının ve mal varlığı üzerindeki tedbirin kaldırılmasını istedi.

Ara verilen duruşmaya öğleden sonra devam edilecek.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Kayseri'deki Fetö/pdy Davası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement