Kck Ana Davasına Devam Edildi

Diyarbakır'da devam eden 175 sanıklı KCK ana davasında ifade veren tutuksuz sanıklardan Siirt Belediye eski Başkanı Selim Sadak, bir baba olarak bir Kürt genci kadar bir askerin ölümüne içinin sızladığını söyledi.

Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen KCK ana davasına bugün de devam edildi. Tutuklu sanık bulunmayan davanın duruşmasına tutuksuz sanıklar; Abdulgaffur Şen, Veysel Yıldırım, Selahattin Elçi ve Siirt eski Belediye Başkanı Selim Sadak katıldı. Duruşmada ilk ifadesi alınan Aile ve Sosyal Politikalar eski İl Müdür Yardımcısı Veysel Yıldırım, hakkındaki iddiaları kabul etmedi. Yıldırım, dosyaya PKK kampları olduğu iddiasıyla konulan fotoğrafların kendi köylerinde çekildiğini, örgüt propagandası yapmadığını söyledi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski İmar Dairesi Başkanı Selahattin Elçi de, hakkındaki iddiaların tamamen asılsız olduğunu savunurken, "Örgüt talimatı ile Mardin'in Mazıdağı Belediyesi'ne kontrole gittiğim iddia ediliyor. 15 yıldır Mazıdağı'na gitmedim. Mazıdağı Belediyesi'nin nerede olduğunu bilmiyorum, Belediye Başkanını da tanımıyorum" diye konuştu. Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak ise emekli Milletvekili olduğunu belirterek, şöyle dedi:

"Konuşmalarımın neresinde suç olduğunu anlamış değilim. 5 yıl Siirt Belediye Başkanlığı yaptım. Bu dönemde 3 Emniyet Müdürü, 6 Terörle Mücadele Şube Müdürü, 10'dan fazla Şube Müdürü ve TEM görevlisi yer değiştirdi. O dönemlerde bu iddiaların temeli atılmış. İddiaları hazırlayan görevlilerin tamamı hakkında dava açıldı. Bazıları şu anda tutuklu veya firarda. Bunlar ahlaki davranmadıkları için halen yargılanıyor. Bunlar hakkındaki iddia doğruysa, onların benim hakkımdaki iddiaları doğru değil. Siyasetçiyim. Yaşamını yitiren kişilerin cenazesine katılmış olabilirim. Yaptığımız işleri bir yerlerden talimat aldığımız için değil, vicdanımın talimatına uyarak yaptım. PKK kamplarına gitmedim. Parti içindeki arkadaşların önerileri talimat olarak yazılmış ve örgütle ilişkilendirilmiş. Mitinglerde yaptığım konuşmaların hepsini kabul ediyorum. Bütün konuşmaların barış isteminden ibarettir. Demokratik temelde Kürt sorununun çözümü için konuştum. Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal ile aynı dönemde milletvekilliği yaptık. Onlar sürgüne ben ise cezaevine gittim. Her zaman şiddet ve öldürme olaylarına karşı oldum. Bu sorunun çözümünün yolu operasyonlar değil. Ölmek ve öldürmekle bu sorun çözülmez. Bu sorun 100 yıl da sürse müzakere ve diyalogla çözülür. Güzel bir adalet icra olursa bu ölümler durur. Bir baba olarak bir Kürt gencinin ölümü kadar bir askerin ölümüne de içim sızlıyor."

Avukatların savunmasının ardından mahkeme ara kararlarını açıklamak üzere duruşmaya ara verdi. - Diyarbakır