Kesk 8. Olağan Genel Kurulu - Son Dakika
Güncel

Kesk 8. Olağan Genel Kurulu

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş: "İlkesel bir yaklaşımla Türkiye'de yok sayılan, ezilen, yoksullaştırılan, kimliği, inancı, mezhebi, yaşam tarzı nedeniyle öteki olarak kabul edilen, devletin eşit yurttaşı olarak hak ve özgürlüklerinden yararalanamayan herkesin ilkesel duruşunu bu.

03.07.2014 16:33
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

HDP'nin cumhurbaşkanı adayı ve Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş, "İlkesel bir yaklaşımla Türkiye'de yok sayılan, ezilen, yoksullaştırılan, kimliği, inancı, mezhebi, yaşam tarzı nedeniyle öteki olarak kabul edilen, devletin eşit yurttaşı olarak hak ve özgürlüklerinden yararlanamayan herkesin ilkesel duruşunu bu kampanyada görünür hale getirmeye çalışacağız" dedi.

KESK'in 8. Olağan Genel Kuruluna HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, HDP Milletvekili Hasip Kaplan, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ile çeşitli sendika temsilcileri de katıldı.

Demirtaş, kongrede yaptığı konuşmasında, bazı kamu emekçileri sendikalarına seslenerek, "Sendikal mücadele başka şeydir, Başbakan'ın talimatıyla kurulmuş sivil toplum örgütü olmak başka şeydir. Sendikal mücadele başka şeydir, Başbakan ile arasını iyi tutmak başka şeydir. Bir sendika bütün planını, programını, mücadelesini, stratejisini eğer ki Başbakan ile arasını iyi tutmak üzerine kurgulamışsa o sendikanın ömrü Başbakan'ın siyasi ömrüyle eş değerdir" ifadelerini kullandı.

"Bir tek kişiye güvenerek, bir tek kişiye inanarak, bir tek kişiye bel bağlayarak ancak diktatörlük yaratılır, demokrasi yaratılmaz" diyen Demirtaş, "Bütün emek örgütlerinin bu anlayışla Türkiye'de demokrasi mücadelesine katkı sunması bizim açımızdan büyük bir kazanç olur. Ben inanıyorum ki dili, kimliği, inancı, mezhebi, cinsiyeti ne olursa olsun ezilen kimliğiyle ortak mücadele anlayışını geliştiren bu ruh, Türkiye'yi demokratik geleceğe taşıyacak ruhtur. Bu salondaki ruh, eğer sokaklarda, alanlarda, meydanlarda, parlamentoda, Çankaya'da hakim olursa o zaman özgür bir Türkiye, o zaman demokratik bir cumhuriyet yaratılmış olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

-"Bizi marjinallerin adayıymışız gibi ifade edebilirler"

Demirtaş, Türkiye'nin cumhurbaşkanı seçimi dönemi yaşadığına değinerek, şöyle konuştu:

"Önümüzdeki iki ay boyunca da Türkiye'nin ana gündemi bu olacak. Bir cumhurbaşkanı seçiminin ötesinde bizler, ilkesel bir yaklaşımla Türkiye'de yok sayılan, ezilen, yoksullaştırılan, kimliği, inancı, mezhebi, yaşam tarzı nedeniyle öteki olarak kabul edilen, devletin eşit yurttaşı olarak hak ve özgürlüklerinden yarar herkesin ilkesel duruşunu bu kampanyada görünür hale getirmeye çalışacağız. Birileri ısrarla bizim bu ilkesel duruşumuzu görmezden gelmek isteyebilir. Bizi marjinallerin adayıymışız gibi ifade edebilirler. Ama Türkiye'de emekçiler marjinal değildir. Ortada bir marjinallik varsa evlerinde milyon avroları dolduracak yer bulamayanlardır. O nedenle bu kampanyada ısrarla bizi görmek istemeyenlere karşı biz de bütün gücümüzle kendimizi görünür kılacağız. Bizler Çankaya'da koltuğa oturunca 'sizi kurtaracağız' iddiasıyla kampanya yürütmüyoruz. Bunu söyleyen varsa yalan söylüyordur. Ben, sizi kurtaramam diğer adaylar da sizi kurataramaz. Ama biz Çankaya'ya çıkarsak Çankaya'da halkın mücadelesinin önünü açacağız. Bizler eğer Çankaya'da olursak yeni bir anayasayla özgürlükçü, sivil, demokratik, eşitlikçi yeni bir anaysayla toplumsal değişimin önünü açmak zorundayız."

-"Devleti en iyi biz küçültürüz"

"Cumhurbaşkanının yetkilerini azaltmak zorundayız, başbakanın, hükümetin yetkilerini azaltmak zorundayız" diyen Demirtaş, "O yetkileri yerellere, belediyelere, yerel meclislere ve sivil toplum örgütleriyle, sendiklarla birlikte kullanabilecekleri bir yönetim modelini oluşturmak zorundayız. Biz, 'devleti en iyi biz yönetiriz' demiyoruz. Devleti en iyi biz küçültürüz, halkı en iyi biz büyültürüz anlayışıyla Çankayadayız" ifadesini kullandı.

Demirtaş, Cumhurbaşkanı seçimi süresinde TRT'nin diğer adaylar yokmuş gibi davrandığını savunarak, "Biz bu tutumu kabul edemeyiz. Özellikle RTÜK'ü bu konuda TRT'yi uyarmaya, kontrolerini yasaya uygun bir şekilde yapmaya davet ediyorum. Özellikle ikinci tura kalmayacakmışız gibi hesaplar yapanlar, bunun böyle olmadığını birinci tur sonucunda görecektir. Şimdi iki çizgi bu seçimde yarışacak, iki parti demiyorum, iki çizgi yarışacak. Bu çizgilerin ne olduğunu önümüzdeki kampanya sürecinde daha net göreceksiniz."

-Diğer konuşmacılar

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, hükümetin çalışma hayatıyla ilgili düzenlemelerini de eleştirerek, taşeron sisteminin yeniden düzenlenmesi gerektiğini dile getirdi.

KESK Genel Başkanı Lami Özgen ise Kürt sorununun sadece Türkiye'nin değil Ortadoğu'nun en temel sorunlarından birisi olduğunu ifade etti.

Soma'da meydana gelen maden faciasına değinen Özgen, çalışma hayatında taşeron çalışmanın yaygınlaştığını, son torba yasa düzenlemeyle sektörde daha kötü koşulların olacağını ileri sürdü.

Özgen, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili emek örgütü olarak emek ve adaletten yana politkaları benimseyen, eşitsizliklere karşı çıkan, herkese empati ile yaklaşan tercihlerde bulunacaklarını dile getirdi. - Ankara

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement