Kıbrıs Müzakereleri

KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs müzakerelerine ilişkin, "Kıbrıs Türk halkının çözüme ihtiyacı olduğu kadar Kıbrıs Rum halkının da çözüme ihtiyacı var." dedi.

Başbakan Özgürgün, Ulusal Birlik Partsi - Demokrat Parti - Ulusal Güçler (UBP-DP/UG) koalisyon hükümetini değerlendirme toplantısında basın mensupları ile Lefkoşa'da bir araya geldi. Toplantıda, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, bazı bakanlar ve milletvekilleri de hazır bulundu.

Özgürgün, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de 15 Temmuz'daki darbe girişiminin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından yapıldığı ortaya çıktıktan sonra KKTC'de de 21 Temmuz'da FETÖ'nün terör örgütü ilan edildiğini, Türkiye'de örgütle ilgili soruşturmaların halen sürdüğünü belirtti.

Kendisinin koordinasyonuyla askeri makamların ve polisin bütün ihbarları ve gelen bilgileri değerlendirdiğini belirten Özgürgün, "Şu ana dek KKTC'de bağlantılı kişiye, odağa rastlamadık. Güvenlik güçlerimiz gelen ihbarı, bilgiyi değerlendiriyor." ifadesini kullandı.

"Türkiye'nin garantisini istiyoruz"

Başbakan Özgürgün, yoğun şekilde devam eden müzakerelerde nüfus ve garantörlük konularına çok dikkat edilmesi gerektiğini, Kıbrıs Türk halkının güvenliğini garanti etmesinin çok önemli olduğunu, Türkiye'nin garantisini istediklerini ifade etti.

"Ada'da çözüme ihtiyaç duyan tarafın Kıbrıs Türk tarafı olduğu, çözüm olmazsa Kıbrıs Türk tarafının yok olup gideceği, çözüm için Rum tarafını tatmin edecek bir şeyler vermesi gerektiği" gibi görüşlerin gerçeği yansıtmadığına değinen Özgürgün, "Kıbrıs Türk halkının çözüme ihtiyacı olduğu kadar Kıbrıs Rum halkının da çözüme ihtiyacı var. Bu düşünceyle müzakerelerin yapılması gerekir. Aksi halde Kıbrıs Türk tarafı, 'çözüme dilenen taraf' durumuna düşer." şeklinde konuştu.

Hükümetin müzakerelerin gidişatından anında haberi olmadığını dile getiren Özgürgün, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat döneminde her görüşme sonrası bilgi verildiğini ama şimdi ise bunun yapılmadığını eleştirdi.

"Cumhurbaşkanı ile di·di·şme ni·yeti·nde deği·li·z"

Başbakan Özgürgün, müzakereleri yürüten Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile "didişerek" hükümet etme niyetinde olmadıklarını belirterek, "Uyumlu götürmek isteriz. Bunun da yolu hükmet temsilcisinin bir an önce müzakere masasında olmasıdır. O bilgileri alıp katkımız, eleştirimiz varsa anında paylaşmamız lazım. Bu son derece iyi olur." diye konuştu.

"Müzakerelerle ilgili ayrıntı alamıyoruz"

Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş da hükümete geldikleri dönemde sözlü olarak müzakere heyetine temsilci vermeyi talep ettiklerine işaret ederek, şimdi görüşme sürecinin yeni bir safhaya geçtiğini dile getirdi.

Müzakereler sonucu yapılacak icraatlarda sorumluluğun hükümette olacağının unutulmamasını isteyen Denktaş, şunları kaydetti:

"Bizim Cumhurbaşkanlığından halen beklentimiz, görüşmeci heyetine bir temsilci vermemizin önünün açılmasıdır. Bu görüşmeleri berhava edeceğimiz anlamına gelmez. Yaşayabilir bir çözüm için ortaya koyacağımız görüşlerin faydası olacak. Süreçten dışlanmış biçimde devam etmeye niyetimiz de yoktur. Bu noktada hükümetin süreci daha hızlı izlemesi için bir izleme komitesi kurması, bunun değerlendirmesinin Cumhurbaşkanı ile yapılması gerekir. Ne olduğunu, ne olacağını yakinen görmek isteriz. Bize aktarılacağı gibi değil, olduğu gibi görmek isteriz. Çünkü yine yapıcı muğlaklıklarla olay geçiştirilecektir. Çözüme ulaştık derken çocuklarımızın yeniden mevzide yer almasını istemiyoruz."

Müzakere sürecine düşünceleriyle katkı yapmak istediklerini vurgulayan Başbakan Yardımcısı Denktaş, olup biteni de birinci elden öğrenme taleplerini ifade etti. Denktaş, "Müzakerelerle ilgili ayrıntı alamıyoruz. Bu noktada eksikliğimiz var. Bu yeni safhada buna tahammülümüz yok." değerlendirmesinde bulundu.