Kılıçdaroğlu, Park Açılışı Yaptı ve Madencileri Ziyaret Etti

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Vatandaşlarla tokalaşma detayları- Park açılışını yapması- Madencileri ziyaret etmesi- Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları CHP'nin Ereğli mitingi- CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: - "Terörü bitirecek tek parti var o da CHP'dir. Çünkü, biz avukat bürolarında kurulan parti değiliz. Cumhuriyet Halk Partisi, savaş meydanlarından çıkan Kuvayımilliyecilerin kurduğu partidir. Onlar bizi ayrıştırıyorlar, ayrışmayacağız"- "Batı'yla bizim aramızdaki fark şu, onlar önce işçiyi yer altına indirmeden önce risk alanlarını tek tek belirlerler, bütün riskleri giderirler. Biz de ise tam tersine risk alanları belirlenmez, işçiyi aşağıya indiririz insanlar ölür, onu da 'kader olarak' deriz" CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Terörü bitirecek tek parti var o da CHP'dir. Çünkü, biz avukat bürolarında kurulan parti değiliz. Cumhuriyet Halk Partisi, savaş meydanlarından çıkan Kuvayımilliyecilerin kurduğu partidir. Onlar bizi ayrıştırıyorlar, ayrışmayacağız" dedi.Kılıçdaroğlu, CHP'nin Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde Uzunkum Caddesi'ndeki mitingde, 1 Kasım'da herkesin sandığa gitmek zorunda olduğunu söyledi.Herkesin komşusunu, arkadaşını ve dostunu da sandığa gitmeye ikna etmesi gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Derlerse ki niye CHP'ye oy verelim, şunu söyleyin, 'Türkiye ayrıştı, kavga ediyor, gencecik şehitlerimiz geliyor, 13 yılda ülkenin geldiği hal ortada. Gelin hep beraber bu kez CHP'ye oy verelim, genel başkan '30 yıllık sorunu ben çözeceğim, yoksulluğu ben bitireceğim, işsizlik ile ben mücadele edeceğim' diyor, 'gel beraber sandığa gidelim bakalım sözünü tutuyor mu tutmuyor mu' deyin?" ifadelerini kullandı.Kılıçdaroğlu, her sorunun çözülebileceğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Bakınız geçenlerde seçim bildirgemizi açıkladık, bizim seçim bildirgemizden biraz böyle üstünü örtülü kopya çektiler. En baştan söyledim, 'bizim seçim bildirgemizi örnek olarak alacaklar' dedim. Dün açıkladılar bizim seçim bildirgemizi aynen örnek almışlar. Kim almış? 13 yıldır bu ülkeyi yönetenler almış. Sorulması gereken soru şu, 13 yıldır ne yapıyordunuz? CHP çalışıyor, geçen diyorlardı ki 'emekliye 2 maaş ikramiye vereceğiz, parayı nereden bulacaksınız', 'asgari ücreti bin 500 yapacağız parayı nereden bulacaksınız' diyorlardı, 'taşeron işçilere kadro vereceğiz bunu nasıl yapacaksınız' diyorlardı, 'kredi kartlarındaki faizleri, tüketici kredisindeki faizleri yüzde 80 sileceğiz bunu nasıl yapacaksınız' diyorlardı, şimdi onlar da almışlar, demek ki oluyormuş. Demek ki CHP Türkiye'nin sorunlarını en iyi bilen partiymiş."CHP'nin Türkiye'nin problemlerini en iyi bilen parti olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla kahvehanede otururken kendisine aktarılan sorunları anlattı.Kılıçdaroğlu, CHP'nin etnik kimlik siyaseti yapmadığına işaret ederek, şöyle konuştu: "Terörü bitirecek tek parti var o da CHP'dir. Çünkü, biz avukat bürolarında kurulan parti değiliz. Cumhuriyet Halk Partisi, savaş meydanlarından çıkan Kuvayımilliyecilerin kurduğu partidir. Onlar bizi ayrıştırıyorlar, ayrışmayacağız. İnanç bağlamında da propaganda yapıyorlar. İnanç da kişi ile Allah arasındaki güçlü manevi duygudur, o duyguya kimsenin müdahale etmeye hakkı da yetkisi de yoktur. Birisi inanç üzerinden siyaset yaparsa bilin ki inanca ve dinimize en büyük kötülüğü yapandır. Etnik kimlik üzerinden siyaset yaparsa onun bu ülkeyi bölmek gibi amacının olduğunu herkesin kabul etmesi lazım. Biz halk ne istiyorsa onu gerçekleştireceğiz."Yolsuzluklar konusunda ne kadar duyarlı olduğunu bütün dünyanın bildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Biz TBMM'de Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Bir yıllık hükümetin harcadığı paraların hesabının verileceği komisyon. O komisyonun başına CHP iktidarında, muhalefet partisinden birini getireceğiz ve biz onlara hesap vereceğiz, hesap vermekten korkmayacağız, çünkü biz kul hakkı yemeyiz" dedi.Kılıçdaroğlu, MHP'nin koalisyon görüşmeleri sürecindeki tutumunu eleştirerek, "Şunu sakın unutmayın Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır. Davutoğlu zaten diyor 'ben saray için çalışıyorum', iradesi orada, orada olduğu için 'başbakanlık koltuğu boş' diyorum, başbakanlık yapacak irade yok, o nedenle sizden yetki istiyorum, görev istiyorum" diye konuştu.- Park açtıEreğli ilçesine bağlı Kandilli beldesinde belediye tarafında yapılan parkın açılışına katılan Kılıçdaroğlu, Belediye Başkanı Mustafa Aydın'ın isteği üzerine parka isim koydu. Parkın adının "Şehitler Parkı" olmasını isteyen Kılıçdaroğlu, vatandaşlara hitaben konuşma yaptı.Kılıçdaroğlu, şehitlerden bahsederken duygulandığını belirterek, "Şehit cenazelerine katılıyoruz. Hepsi yoksul halk çocukları. Adalet orada da yok. Garibanın çocuğu oraya gider ama zengin çocuğu gitmez. Milletvekilinin ve bakanın çocuğu gitmez. Emin olun içim sızlıyor. Ülkede savaş ve çatışma olmasın istiyoruz" ifadelerini kullandı.Türkiye'de yönetim boşluğu olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Çift yönetim. Türkiye'yi Davutoğlu mu, Erdoğan mı yönetiyor? İki başlı yönetim olmaz. Neden koalisyon kurulmadığını siz çok iyi biliyorsunuz. Bir kişinin iradesi başka bir otoritenin baskısı altındaysa o kişiye oy vermeyin. Yetkisini kullanacak kişiye oy verin."- Madencileri ziyaretDaha sonra Kandilli beldesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu Armutçuk Müessese Müdürlüğü'nü ziyaret eden Kılıçdaroğlu, işçiler tarafından karşılandı, kendisine madenci heykeli hediye edildi.Başına madenci bareti takan Kılıçdaroğlu, işçilere hitaben yaptığı konuşmada, Zonguldak'la ilgili söylemleri Bülent Ecevit'ten dinlediğini aktararak, "Ecevit alın terine önem verirdi. Kömürün nasıl çıkarıldığını, emeğin nasıl harcandığını, zorlukları o Zonguldak'ta defalarca dile getirdi. Onun siyaset geleneğini sürdürmeye çalışıyoruz" diye konuştu.Kılıçdaroğlu, madencilerin ne kadar büyük özveride bulunduğu bildiklerine işaret ederek, şunları kaydetti: "Geçen hafta bir şehidiniz daha olmuş, Allah rahmet eylesin. Türkiye iş kazalarında Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsü. Neden? Gerekli önlemler alınmadığı için. Batıyla bizim aramızdaki fark şu, onlar önce işçiyi yer altına indirmeden önce risk alanlarını tek tek belirlerler, bütün riskleri giderirler. Biz de ise tam tersine risk alanları belirlenmez, işçiyi aşağıya indiririz insanlar ölür, onu da 'kader olarak' deriz. 'Bu işin fıtratında var, çalışmasaydın kardeşim' der, ondan sonra ölümler gerçekleştikten sonra önlemler almaya kalkarız. Aramızdaki temel fark bu. Ülkemizde insan hayatı çok ucuz."