Kılıçdaroğlu Yatağan'da Başbakan Erdoğan'a Yüklendi (2)

İslam DÜNYASINA BARIŞI VE HUZURU İHSANOĞLU GETİRİR

Yatağan Termik Santrali önünde işçilerle konuştuktan sonra, Muğla Belediyesi Sosyal Tesisleri'ndeki iftar yemeğine katılan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun kişiliğini anlattı neden oy verilmesi gerektiğini örneklerle açıkladı.

Kılıçdaroğlu, "İhsanoğlu, yüzüne baktığınız zaman konuşmasını dinlediğiniz zaman size güven veriyor, bilgili, birikimli birisi. Türkiye'de ilk kez bir şey yapıp 10 Ağustos'ta sandığa gideceğiz ve Cumhurbaşkanı'nı seçeceğiz. Biz kendimize şu soruyu sormak zorundayız; Bir, Cumhurbaşkanı nasıl olmalı, Anayasamız'da bunun tanımı var, Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı diyor, yani hiçbir siyasi partiden yana olmamalı, vatandaşlarını ayırmamalı. Her siyasal partiye, her vatandaşa inancı ve kimliği, oturduğu bölge ne olursa olsun mesleği ne olursa olsun herkese eşit mesafede yaklaşmalıdır. Ekmeleddin İhsanoğlu hiçbir partinin üyesi değil, ama bugün dokuz siyasi parti Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek veriyor. Neden? Onun tarafsız olacağına inandığımız için. Cumhurbaşkanı adayı konuşurken insanları rahatsız etmemelidir yani konuşurken birisi tüyleriniz diken diken oluyorsa ondan Cumhurbaşkanı olmaz, Cumhurbaşkanı mütevazi ve alçak gönüllü olmak zorundadır. Cumhurbaşkanı adayı öfkeli olmaz öfke dilini kullanmaz, sakin, sessiz bilgisine güvenir, birikimine güvenir özgüveni vardır, o nedenle sessiz ve sade konuşur. Son derece mütevazi rahat düşüncesini açıklayabilen hiçbir vatandaşına olumsuz tepki vermeyen bilge bir insan, o nedenle Ekmeleddin İhsanoğlu dedik. Evet Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olabilir dedik" diye konuştu.

"EKMELEDDİN BEY AZ KONUŞUR ÖZ KONUŞUR VE GÜZEL KONUŞUR"

Yaklaşık 5 bin kişinin dinlediği Kılıçdaroğlu, "Bir başka önemli nokta, Cumhurbaşkanı adayları fazla konuşmazlar, onlar yerinde ve zamanında konuşurlar, 76 milyon insan onları dinler. Cumhurbaşkanları'nın böyle bir görevi vardır. Örneğin TBMM'yi açarlar ve gelir konuşma yaparlar, sabah öğle akşam konuşmak, birisine kızmak, diğerine tokat atmak Cumhurbaşkanları'nın böyle bir tabloda yer almaları bizim asla kabul edebileceğimiz bir şey değil. Onlar az konuşurlar öz konuşurlar ve herkes onları dinler. Çünkü biliriz ki o konuştuğu zaman sadece toplumun bir kesiminin değil 76 milyon yurttaşa hitap ediyordur. O nedenle adayımız Ekmeleddin İhsanoğlu dedik. İhsanoğlu, Az konuşur öz konuşur ve güzel konuşur" dedi.

BİRİKİMLİ OLMALI

Cumhurbaşkanı adaylarının birikimli olması gerektiğine değinen Kılıçdaroğlu, "Çünkü 76 milyon yurttaşı yani Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edecek. Böyle birisinin Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğu zaman bilgisi ve birikimiyle dünyada ses getiren birisi olması lazım. Eğer bir Cumhurbaşkanı adayı Filistin'deki kavgayı önleyebiliyorsa, 57 islam ülkesini dirayetle yönetebiliyorsa, o kişi Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olabilir. O nedenle dedik ki bütün bu niteliklere sahip olan bir kişi var. Bu nedenle Ekmeleddin beye tercihimizi ilettik, O bu ülkenin Cumhurbaşkanı olabilir" diye konuştu.

"İSLAM DÜNYASINA BARIŞI VE HUZURU EKMELEDDİN İHSANOĞLU GETİRİR"

Kılıçdaroğlu, "Bir Cumhurbaşkanı adayının saygınlığı olması lazım, yani, hem Türkiye'de hem doğuda hem batıda bütün dünyanın saygı duyduğu bir isim olması lazım. Dünya devlet başkanları ile rahatlıkla oturup sohbet edebilen 5 dili ana dili gibi konuşan, dünyanın sorunlarını, Ortadoğu'nun dengelerini çok iyi bilen birisidir Ekmeleddin bey. Türkiye'yi Ortadoğu bataklığından kim kurtaracak? O bölgede sözü geçen ağırlığı olan o bölgede saygınlığı olan birisi yapabilir bunu. Bu özellikleri taşıyan İslam dünyasına barışı ve huzuru getirebilir diye düşündük Ekmeleddin İhsanoğlu getirir dedik" dedi.

GEÇMİŞİ TEMİZ OLMALI

Bir Cumhurbaşkanı adayının geçmişinin temiz olması ve kendisinin düzgün olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

"Arkasında bir toplu iğne ucu kadar kara bir leke olmaması lazım. İhsanoğlu inançlı bir insan. Temiz, insan haklarına değer veren bir insan, kadın erkek eşitliğine inanan bir insan Ekmeleddin İhsanoğlu. İslam İşbirliği Teşkilatı'na Genel Sekreter olduğunda 'İslam dünyasında kadının yeri daha iyi bir pozisyonda olmalıdır' diyen bir isim. O kadına değer veren birisi, biz istedik ki böyle birisi Türkiye Cumhuriyeti'ne Cumhurbaşkanı olsun."

BİLGE İNSAN

Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu'nun tarafsız ve objektif biri olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, "Hem batıda hem doğuda bilinen bir insan, dünyanın pek çok üniversitesinden ödül alan birisi, Bülent Ecevit'in Başbakanlığı döneminde devlet üstün hizmet madalyası alan birisi, bu kadar nitelikli bir insan. Ayrıca Cumhurbaşkanı adaylarının Cumhuriyet'in değerlerine, demokrasiye sahip çıkması lazım. Ben tornacının, çiftçinin, işçinin, emekçinin, 76 milyonun adayıyım diyor, ben A partisi B partisinin değil tüm yurttaşların adayıyım diyor. O zaman bir kişi kendisini toplumuna Türkiye'ye adamışsa o bu ülkede Cumhurbaşkanı olabilir dedik adayımız oldu" dedi.

ÖBÜRÜNÜ YETERİ KADAR TANIYORSUNUZ

İhsanoğlu'nun yeteri kadar tanınmadığını söyleyenlere seslenen Kılıçdaroğlu, "Öbürünü yeteri kadar tanıyorsunuz, ne olduğunu biliyorsunuz, o zaman Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ne kadar değerli olduğunu artık bilmek zorundayız. O hiçbir zaman meydanlara çıkıp da şov yapmadı. Bilgili insan, alçak gönüllü insandır. Bilge insan tevazu sahibi insandır. Az, öz, yerinde konuşur, gereksiz kavgalara girmez, iftiradan kaçınır, Allah'tan korkar, düşündük bu nitelikler sahip olan birisi, hayatında yolsuzluk nedir bilmeyen, ama yolsuzlukla mücadele konusunda ben kararlılığımı sürdüreceğim diyen birisi, o zaman Ekmeleddin İhsanoğlu Türkiye Cumhuriyeti'ne Cumhurbaşkanı olur ve O'nu aday gösterdik" diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edecek birinin seçileceğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben isterim ki benim Cumhurbaşkanım yabancı devlet adamı ile yan yana geldiğinde, gerekirse O'nun dilinde ona fıkra anlatmalı, gerekirse O'nun dilinden O'na Türkiye Cumhuriyeti'nin devrimlerini anlatmalı, Mustafa Kemal Atatürk'ü ve O'nun devrimlerini anlatmalı, O'na sahip çıkmalı. En önemlisi Cumhurbaşkanı adaylarının ahlaklı olması. Ahlaki değerlere sahip olması ahlaki değerleri yüceltmesi lazım. Çünkü ahlak çok önemli bir kavramdır. Ahlak aynı zamanda adalet demektir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğuna ahlaklı ve adaletli bir adam oturmalı, kul hakkı yememiş biri olmalı. Bunun için dedik ki olursa ancak Ekmeleddin İhsanoğlu olur, dedik" dedi.

NE EKERSEK ONU BİÇERİZ

Anadolu topraklarının çok bereketli olduğundan söz eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bu topraklarda, Mevlanalar, Karacaoğlanlar, Dadaloğlu, Hacı Bektaşi Veliler, Gül Babalar yetişti. Bu topraklar bereketli topraklar. Bu topraklarda hümanizm vardır. İnsan sevgisi vardır. Ne ekersen onu biçersin. Gelin bu sefer 10 Ağustos'ta bu bereketli topraklara huzuru, sevgiyi, barışı, birliği, dirliği ekelim ve Ekmeleddin'i seçelim. Ekmek için Ekmeleddin dedik. İki anlama da geliyor. Bir toprağı ekmek var, düşünceyi ekmek var, bereketi ekmek var, bir de yediğimiz ekmek var. İkisi de kıymetlidir, değerlidir. Bize bir görev düşüyor. Biz bir siyasi partiye Genel Başkan seçmiyoruz. A partisine B partisine Genel Başkan seçmiyoruz. Eğer öyle olsaydı zaten, CHP'li aday çıkarırdık. Özellikle hiçbir partiye üye olmayan birisi olsun dedik. Her vatandaş 'Evet Ekmeleddin İhsanoğlu benim Cumhurbaşkanım olabilir' diyecek bir insan üzerinde durduk. Değerli bir insan, konuşurken insana huzur veriyor. Kavgacı bir üslubu yok. Sakin düzgün ne söylediğini bilen değerli bir insan. O koltukta oturanın düzgün bir insan olması lazım. O koltukta oturan kavga etmemeli, kavgadan uzak durmalı. Cumhurbaşkanları bir devletin sigortasıdır. Sigorta atarsa devlette kavga çıkar. O diyor ki ben Türkiye Cumhuriyeti'nin sigortası olacağım. Kavgaya izin vermeyeceğim diyor. Devletin kurumları huzur içinde, ahenk içinde çalışacak. Bir anayasa kitapcığı atıldı faturayı hep beraber ödedik. Devletin tepesi önemlidir. Devletin tepesinde kriz çıkarsa, faturayı hep beraber vatandaşlar öder. O nedenle dedik ki bilgisiyle birikimiyle dünyaya bakışıyla, dünyayı tanımasıyla, dünyadaki dengeleri iyi okumasıyla değerli bir insan. Diyorlar ki o bir siyasetçi değil. Evet o bir siyasetçi değil. O siyaset üstü bir insan. Siyaset nerede yapılır. Meclis'te yapılır. Siyaseti kim yapar, siyesi partiler yapar. Adımız üstünde siyasi partiler. Cumhurbaşkanı'na biz siyasi parti diyor muyuz, hayır demiyoruz. Onun pozisyonu, yeri, bakışı farklı. O devletin tepesinde. Devletin sigortası, bayrağı temsil ediyor. O güzellikleri temsil edecek. O ahlakı temsil edecek. O bilgiyi temsil edecek. O hepimizi temsil edecek. 10 Ağustos'ta sandığa gidelim. Hangi partiden olursak olalım. Kavgadan uzak barıştan, huzurdan, birlikten, dirlikten yana oyumuzu kullanalım. Kavga etmeyen birisini isteyelim. Kimseye kızmayan birisini isteyelim. Kendi vatandaşını tokatlamayan birisini isteyelim. İstediğimiz insan düzgün bir insan olsun. O bir bilge insan o bir profesör. Onu seveceksiniz. Göreceksiniz çok nitelikli birisi. Gönül isterdi ki her vatandaşım onunla muhattap olabilsin. Ama koşullar el vermiyor. Birisi devletin bütün imkanlarını kullanıyor. Uçağı, polisi, kaymakamı, valisi, emniyet müdürü hepsini kullanıyor. İhsanoğlu, Evliya Çelebi gibi sade ve düzgün geziyor. Ne korumaları, ne polisleri uçakları taksileri hiçbir şeyleri yok. Onun tek güvenci Türkiye Cumhuriyeti'nin saygın yurttaşları, o size güveniyor ve inanıyor. Birileri 100 milyonlar vermiş, hiç umurunda değil. Bir vatandaşımın bana vereceği katkı benim için dünyanın en değerli katkısıdır diyor. Düşünün, Kudüs nişanından tutun, Avrupa'daki, Uzak Doğu'daki, ABD'deki pek çok üniversiteden nişan almış, ödül almış birisi. Ne diyordu, benim için en değerli armağan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bana verdiği üstün hizmet madalyasıdır. Ekmeleddin bey sen de bizim için çok değerlisin. Seni seviyoruz, sana inanıyoruz, güveniyoruz. Muğlalılara da inanıyorum, inanacaklar ve güvenecekler. Hepimize şimdiden hayırlı uğurlu olsun."

Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından Muğlalılarla hatıra fotoğrafı çektirdi Ankara'ya dönmek için Milas-Bodrum Havalimanı'na gitmek üzere karayolu ile Muğla'dan alkışlar arasında ayrıldı. - Sonra