Kilis Belediye Başkanı: Roketlerin Hedefi Yalçın Akdoğan ve Valilik Binasıydı

Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, IŞİD'in pazar günü attığı katyuşa roket atar mermisinin asıl hedefinin, kentte bulunan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve Valilik binası olduğunu söyledi. Kara, Ocak ayından itibaren 18 kişinin ölmesiyle kenti terk edenlere 'Geri dön' çağrısı yaparak, "Kilis'ten çıkmak çözüm değil. Kilis'i daha güvenli halde tutmak için el ele, kol kola olmalıyız. Terörün istediği iş kargaşa, korku ve paniğe yenik düşerek IŞİD'in teröristlerin ekmeğine yağ sürmemeliyiz" dedi.

18 KİŞİ ÖLDÜ, 60 KİŞİ YARALANDI

Türkiye'nin en küçük illerinden birisi olan ve Suriye iç savaşının ardından nüfusundan fazla sığınmacıya ev sahipliği yapması ile tanınan Kilis, son aylarda birbiri ardına kente atılan roket atar mermileriyle 18 kişinin ölmesi ve 60 kişinin yaralanmasıyla gündeme geldi.

KENTTE KORKU VE PANİK VAR

IŞİD'in geçen hafta neredeyse her gün saldırıda bulunması ve son olarak geçen pazar günü şehir merkezini hedef aldığı roket atışları kentte korku ve paniğe yol açtı.

KİLİS HAYALET KENTE DÖNDÜ

Yeni roket saldırılarına hedef olmaktan endişelenen binlerce kişi evini terk ederek çevre il ve ilçelerdeki yakınlarının yanına gitti. Kentte kalanların da evlerinden çıkmaması üzerine sokakların boşaldığı Kilis, hayalet kente dönüştü.

SINIRA SEVKİYAT YAPILDI

Kilis'te yaşananların ardından IŞİD'in olası yeni saldırılarına karşı sınıra askeri sevkiyat yapıldı. IŞİD'in yapmayı planladığı yeni saldırıların engellendiği kentin belediye başkanı Hasan Kara, "Kilis, 18 Ocak'tan bu yana karşı kimi zaman seyrek kimi zaman sık karşı taraftan gelen terör saldırıları ve füze saldırılarına muhatap oldu. Ölen ve yaralananlar oldu. Ailelerde, özellikle kadın ve çocuklarda sıkıntıya yol açtı" dedi.

"BU ATEŞ SİZİ DE YAKAR"

Kente yönelik saldırıların ardından toplanan Güvenlik Zirvesi ve Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararların etkili olduğunu ve insanları rahatlattığını belirten Kara, "Bakanlar Kurulu ve Güvenlik Zirvesinde yoğun şekilde Kilis görüşüldü. Ulusal anlamda alınacak tüm önlemler alındı. Uluslararası anlamda alınacak tedbirlere ilişkin görüşmeler devam ediyor. Sınırımıza yoğun askeri sevkiyat yapıldı. Farklı füze türleri getirildi. Sadece top değil füzelerle de gerekli cevaplar verilecek. IŞİD'in füze bataryalarının hareket kabiliyetleri sınırlandırıldı. Bir tarafta topçu birlikleri, bir tarafta koalisyon uçakları ve sınıra yeni gelen füzelerin yoğun atışı sonrası inanıyorum Kilis'e bundan sonra füze atılmaz, dış terör gelmez diyoruz ve olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Terör örgütüne sesleniyoruz; siz masum insanları hedef aldığınız sürece, bu katliamları yaptığınız sürece dünyada var olmanız mümkün değil. IŞİD'in arkasındaki güçlere sesleniyorum; bu terör bizi vuruyorsa, yarın sizi vuracaktır. Batı ülkelerine de sesleniyorum; Acil şekilde Türkiye'ye her desteği verin. Öncelikle savaşı durdurun, mümkün değilse acil güvenli bölge oluşturun yoksa bugün bizim maruz kaldığımız bu ateş gün gelir sizi de yakacaktır. Bu terör illetinin burada, bu bölgede bitirilmesi lazım. Burada bitirilirse hem biz hem dünya rahat eder" diye konuştu.

'KENDİ GÜVENLİĞİNİZ İÇİN EYLEM YAPMAYIN'

Hasan Kara, roketlerin düştüğü bölgelere insanların gitmemesi ve kalabalık yerlerde güvenlik gerekçesiyle bulunulmamasını isteyerek şöyle dedi:

"Devlet gerekli önlemleri alırken, biz de kendi üzerimize düşeni yapmalıyız. Kilisli bir olay olduğunda, füze atıldığında olay mahalline gitmesin. Olay mahalline zamanında müdahale ediliyor, sağlık ve diğer ekiplerimize gerekli çalışma ortamı sağlansın. Olay mahalline gidilmesin, kesinlikle kalabalık ortamlarda bulunulmasın. Kilis'te yaşanan protestoların yaşanmaması kendi güvenliğimiz açısından önemli. Gerek demokratik hakkımızı kullanmak adına, gerek yaralılara destek olma adına da olsa bir bölgede toplanarak kendi can güvenliğimizi tehlikeye atıyoruz. Bundan dolayı lütfen insanlarımız kalabalık ortamlarda bulunmasınlar, lütfen insanlarımız olay mahalline kesinlikle gitmesinler. Bir füze patladığı, düştüğü zaman kesinlikle kendilerini koruyacak tedbirler alsınlar. Evlerinin füze düşme ihtimali olmayan kısımlarına, parçacıkların dağılma ihtimalinin az olacağı kısımlarına gitsinler ve hedef küçültmek babında kendilerini yere atsınlar. İki gündür füze düşmüyor ama zayıf ihtimal de olsa bu düşmeyeceği anlamına gelmiyor. Karşımızda dünyanın en büyük terör örgütü var bundan dolayı biz üzerimize düşeni yapmalıyız."

"HEDEF YALÇIN AKDOĞAN VE VALİLİK BİNASIYDI"

Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, geçen pazar günü kent merkezindeki bir cami avlusuna düşen roket mermisinin asıl hedefinin ise o sırada Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın bulunduğu valilik binası olduğunu da belirterek, "Son olarak Tekke Camisi'ne füze atıldı. Bu saldırının ardından ikinci füzenin gelme ihtimali yüksekti. Bize o yönde bilgiler geldi. IŞİD'in hedefi şahsi kanaatim hedef doğrudan Başbakan Yardımcısı ve Valilik binasıydı diye düşünüyorum. Çünkü çok yakına düştü, yakına isabet etti. Biz toplantı yaptığımız zamana denk getirildi. Zamanlaması açısından, düştüğü yer açısından baktığımız aman ben hedefin valilik binası olduğunu düşünüyorum" dedi.

"ŞEHRİ TERK EDİP, IŞİD'İN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEYELİM"

Oluşan korku ve paniğin ardından binlerce kişinin şehirden ayrılmasıyla terörün amacına ulaştığını dile getiren Hasan Kara, kentten ayrılanların geri dönmesi ve kol kola dik bir duruş sergilenmesini isteyerek şöyle konuştu:

"Takdiri ilahinin dışında bir şey yapabilmemiz mümkün değil. Ölümden kaçmamız mümkün değil. Biz devlet, valilik, belediye, vatandaş olarak gerekli tedbirleri alalım. Ama Kilis'ten çıkmak, gitmek çözüm değil. Kilis'i güvenli halde tutmamız, güvenli halde devam ettirmemiz lazım. Terörün istediği iç kargaşa, korku ve panik yaratmak. Şehirden ayrılarak teröristlerin IŞİD'in ekmeğine yağ sürmememiz lazım. Kilis'te insanımız dün Fransızlar büyük güçlerle işgale geldiğinde nasıl dimdik durduysa bugün de aynı şekilde durmamız yan yana kol kola olup teröristlere karşı dimdik olduğumuzu göstermemiz ve Kilis'e sahip çıkmamız gerekiyor. Şehirden gidenler de geri gelsinler. Şu an yaşadığımız geçici bir süreç. Bu süreç sonunda inanıyorum gidenlerin de tamamı geri geleceklerdir."