Kim Ne Dedi? - Son Dakika
Spor

Kim Ne Dedi?

Kim Ne Dedi?

Fenerbahçe'nin Süper Lig'in 14. haftasında Çaykur Rizespor'u geriye düştüğü maçta 2-1 yenmesi ve deplasmanda üst üste 6. galibiyetini almasını spor yazarları nasıl değerlendirdi?

08.12.2013 11:31
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Uğur Meleke/ Fanatik

"Ç ağın sanatı", "günümüz müziği", "günümüz sporu" filan diye öve öve bitiremediğimiz aktüel durumun çok da harika olmadığını farkediyorum sıklıkla. Yaşlanmanın bir belirtisi midir bilemiyorum; dün gece oynanan futbolun, 80'lerden 90'lardan daha kötü olduğunu hissediyorum. Evet futbolcular daha atlet, evet daha fazla koşuyorlar. Evet, pozisyon disiplinine olağanüstü sadıklar. Herkesin görev bilinci muazzam, takım hüviyeti eksiksiz. Ama bu makine disiplini, herkesin birbirine fena halde benzemesine neden oluyor. Herkes hata yapmaktan korkuyor, kimse risk almıyor. Çalım yok, şut yok, risk yok.

Bu kez erken bitirdi!

Süper Lig'in 14. haftasında Rizespor'a konuk olan Fenerbahçe, geriye düştüğü maçtan galibiyetle ayrılmayı başardı.Sonra birisi isyan ediyor bu duruma... Tek bir kişi. Bir seyahat sırasında muhabbet şansı bulduğumuz bir FIFA hakemi onu "ligde izlemekten keyif aldığı tek oyuncu" olarak tanımlamıştı. Dün 11'inci dakikada iki kişinin arasına girmeye o cesaret ettiği için golü attı Kweuke... 6'da sağdan, 14'te soldan bindirmelerini, 40'ta verdiği ayak dışı pası herhalde ancak "isyan"sözcüğüyle özetleyebiliriz. Futbolun sıradanlaşmasına isyan... Gençlerin risksiz oyununa, yeni hiçbirşey denememelerine isyan... Fenerbahçe'nin finişi erken görmesine, Rize'nin tepetakla düşüşüne isyan etti Cernat... Eğer ona biraz Sercan, biraz Tevfik yardım etse belki bu isyanını daha ilk 45'te en azından bir puanı garanti ederek taçlandırabilirdi.

"Her türlü kazanmak istiyoruz"

Fenerbahçe'nin, Çaykur Rizespor'u 2-1 mağlup ettiği karşılaşma sonrası Ersun Yanal açıklamalarda bulundu.Emektar Cernat'ın pilinin tükendiği ikinci 45'teyse isyan eden Fenerbahçelilerdi bu kez... Bunda Çalımbay takımlarının büyüklere karşı takındığı klasik koruyucu tavır da, Sow'un başarılı sağ çizgi performansı da etkili oldu tabii... Ersun Hoca yine cesaretle 4 forvete dönerken, Rıza Hoca'nın Kweuke'nin yerine Sezer'i sokup sahaya korku dolu mesajlar göndermesi de... Evet, sezonun en iyi Rizelisi Sercan dün çok top kaybetti. Evet, normalde garantili oyunuyla herkesin saygısını kazanan Silvestre de gününde değildi. Ama dün gece maçı esas kazanan Yanal'ın cesareti, kaybedense Çalımbay'ın korkusu idi.

Mehmet Demirkol/ Fanatik

Fenerbahçe, rakibin oyun planı karşısında hiçbir şey yapamadı. Bu kara delikten onları sadece Rizespor'un geri basması kurtarabilirdi, öyle de oldu. Karadeniz ekibi, Emenike'den korkup geri çekildi ve kaybetti. Rıza Çalımbay'ın planı Fenerbahçe'ye sezonun en kötü sezon maç girişini yaşattı. Önde 4'lü bir ekiple savunmaya yakın durup Volkan'a 'topu ileri vur' dediler. Bir iki pasla çıkma denemesi sonrasında vurmaya başladılar. Ama ileride Webo yoktu. Emenike, Sow ve Kuyt'ta da topu indirebilme yetisi. İndiremediler. Rize de baskıyı kurdu.

"Hakem inanılmaz kötüydü"

Sercan ve Kweuke'yle yüzde 100 iki şanstan yararlanamadılar belki ama Cernat harika bir dalışla Volkan'la karşı karşıya kalınca dönen toptan gol çıkıverdi. Bu oyuna Fenerbahçe hiçbir tepki veremedi. Bu net... Oyunu ileride tutacak pivot oyuncu yok. Topu pasla ilerletecek organizasyon da. Bu korkunç kara delikten Fenerbahçe'yi ancak bir şey kurtarabilirdi. O da Rizespor'un geri basması. Tam da öyle oldu. Geri çekildiler. Halbuki Gökhan ve Caner bir orta saha parçası gibi değillerdi. Topu çıkarmak konusunda hiçbir katkıları yoktu. Rizespor, Fenerbahçe'yi oyuna davet etti. Bu tip bir geri çekilmenin tek gerekçesi doğru ve etkili konratak tercihleridir. Bu onlarda hiç yoktu. Çekildiler. Fenerbahçe'den, daha çok da Emenike'den çekindiler ve kaybettiler.

Rıdvan Dilmen/ Sabah

Yusuf Kenan Çalık yazdı: "Kritik 3 puan"

Oyun açısından kötü olsa da Fenerbahçe çok değerli bir 3 puanı hanesine yazdırdı. Yine maç sonunda gelen bir golle alınan bir galibiyet.Süper Lig'in ilk haftasında Konyaspor'a yenilen Fenerbahçe sonrasında gittiği 6 deplasmandan da galibiyetle döndü... Deplasmanda 6'da 6 büyük başarı.

Rize'de geriye düştüğü karşılaşmada iki duran top; biri frikik, biri kornerden gelen gollerle kazanıp çok önemli 3 puanı aldı. Ersun Yanal, bir puana asla razı oynamıyor. 68. dakikada 4 forvete dönerek bunu bir kez daha gösterdi. Dörtlü savunma, önlerinde Mehmet Topal... Hazırlık pasıyla çıktıkları zaman Caner ve Gökhan'ı orta sahaya, Egemen'i sol çizgiye Alves'i sağ çizgiye gönderiyor. Merkezden topu Mehmet Topal alıp hazırlık pasına başlıyorlar. Fenerbahçe böyle yaparak oyuna da kendisi hükmetmek istiyor. Sadece dün, geçmiş maçlara göre yavaş oynadılar.

Mert Aydın/ Fotomaç

F.Bahçe rakibe baskı kurmak istiyorsa Webo oynamalı. Bu'Emenike oynamasın' anlamına gelmiyor. Sow oynamayabilir. Başka formül bulunabilir. Emenike'nin deparlarından yararlanmak adına ileriye atılan uzun toplar, Rize'nin işine yaradı. F.Bahçe, topu ileride tutamayınca Ç.Rize, kontratak yapmaya başladı.

Cernat'ın orkestra şefliğinde peş peşe F.Bahçe savunmasının arasına girdiler. Gol buldular, pozisyon ürettiler. Webo, yokken boş ortalar vardı. Ama Rize orta sahasının şeffaflığı oyunun ev sahibinin yarı alanına yıkılmasına neden oldu. Cristian'ın frikiği F.Bahçe'nin 2. devreye moralli başlaması demekti. 2. yarıda baskılı bir F.Bahçe vardı. Bu, pozisyon üretti ama temponun düşüklüğü 70. dakikaların başında maçı kilitledi. Yanal'ın Webo hamlesine Rıza Hoca'nın sakatlanan Kweuke yerine Sezer'i alarak yanıt vermesi oyunu tamamen Rizespor ceza alanına kilitledi. Stoper Sezer sol beke, Ali Adnan onun önüne geçti.

Fenerbahçe, bu kadar kolay rakip ceza alanına girebilir bir hale gelince Rize'nin hata yapması kaçınılmazdı. Daha önce orta sahadan gelen oyunculara tedbir alamayan Rize, Webo'yu bomboş bırakınca golü yedi. Stoper bolluğunda rakibin pivot santrforunu boş bırakmak akıl alır gibi değildi.

Fenerbahçe, belki de sezonun en durgun oyununu oynadı. Webo kartı baştan oynansa, güçlü Emenike sonra takıma katılsa işler nasıl giderdi bilinmez. Puan kaybedilse bu fazlasıyla tartışılacaktı.Fenerbahçe'nin en iyisi Cristian'dı.

Bağış Erten/ Radikal

İkinci yarıda dünyanın yeniden kurulacağı belliydi. Asıl soru o yeni dünyada kimin nasıl bir yer alacağıydı. Her klişe gibi 'Lig uzun bir maratondur' tespiti de aslında bir gerçeklik üzerine kurulu. Uzun çünkü başarı kadar istikrar önemli. Maraton çünkü, sadece bir sekansı alarak projeksiyon yapamıyorsunuz. Dayanıklılık ve tutarlılık, dönemlik formdan daha kıymetli.

Teorik ve pratik olarak şu an ligin en güçlü takımı Fenerbahçe. En iyi, en sağlam, en diri, en golcü... Ama işte, unvanla oynanmıyor futbol. Biraz takatten düşünce hemen dengeler bozuluyor. Sanırım Çaykur Rizespor maçında en büyük futbol gerçeklerinden biri olarak bunu bizzat deneyimleyerek anladı Ersun Yanal ve ekibi. Hele de ilk yarım saatte. Fakat maçın sonunda yine yeniden kazanan takım hüviyetine döndüler. ve bunu aslında rakibi önemseyerek başardılar. Özellikle oyunun son bir saatinde... Sonuçta böyle bir dönemde oynamak isteyeceğiniz bir takım değil Rizespor. Lige iyi başlamışlar, sonra ne olduysa kazanamaz olmuşlar ve hedeflerine seni oturtmuşlar. Korkutucu olabilir... Fenerbahçe golü yiyince bunu çabuk anladı ve akıllı karşılık verdi. Çok da iyi oynamadan üstelik. Bu da bir şampiyonluk emaresi değil mi?

Erman Toroğlu/ Sabah

Egemen ile Caner ikisi de sahada varlarını, yoklarını ortaya koyan futbolcular. Ama çok zaman terazinin topuzunu kaçırıyorlar. Hakem için son derece tehlikeli iyi oyuncu bunlar. Ne zaman rahatlarlar ve hakemi rahatlatırlar. Sarı kartı aldıklarında. O sarı kart riskini bu tarz oyuncular çok iyi kullanırlar. Görmedikleri müddetçe hem hakemi hem rakibi hem de seyirciyi taca atarlar. Nitekim Caner sarı kartı gördü rahatladı. Ama Egemen için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. 28. dakikada Egemen rakibine önce grekoromen güreş yaptı, sonra serbeste döndü. Kart yok. 43. dakikada bu sefer rakibe tekme atmaya kalktı, yine kart yok. 79. dakikada bu sefer bir F.Bahçe hücumunda rakibinden darbe yememesine rağmen komik şekilde kendini yere attı, üç takladan sonra kalktı, hakemden rakibine sarı kart istedi. Yunus Yıldırım'dan yine tık yok. Yunus maçı banttan izlerse ne demek istediğimi anlar. Ama o da diyordur ki, "Yahu Erman hoca, artık hakemliğimin sonu. Şimdi büyük takımlardan futbolcu atacağım da başım belaya mı girecek. Nasıl olsa bundan sonra FIFA olacak halim yok. İdare ediyorum işte." Mesela Caner Erkin'in sarı kartı var, 64. dakikada hakem Yunus'un önünde elle topu çalıyor. Ama Yunus'tan yine tık yok.

Kaynak: TotemSpor.Com

Son Dakika Spor Kim Ne Dedi? - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement