Kızıltepe ve Silvan'da Kutlamalar Yapıldı

Uludere'de nevruz kutlandı(ek)

KIZILTEPE VE SİLVAN'DA KUTLAMALAR YAPILDI

Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde yapılan nevruz kutlamalarına HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Milletvekilleri Aysel Tuğluk ve Gülser Yıldırım'ın yanı sıra birçok parti yetkilileri, STK temsilcileri ile aday adayları da katıldı. Yüksekdağ, burada yaptığı konuşmada 2015 Nevruzu'na Rojava ve Kobani'deki direnişin damgasını vurduğunu belirterek, "Halkları birbirine kırdırdılar uluslararası emperyalist güçler. Uluslararası devletler, egemen, diktatör yaptılar, Mezopotamya halklarına dünyayı ve yaşamı dar ettiler. Ama artık başka bir çağın kapısı açıldı. Ortadoğu'nun, Mezopotamya'nın kadim halkları, hep birlikte, yeni bir geleceği inşa edebileceklerini bu gün Rojava'da gösteriyor. Artık yeni bir çağ ve yeni bir sayfa açıldı. Bize bu çağın müjdesini verenler başta sayın Abdullah Öcalan olmak üzere bir Nevruz günü bize yeni yaşamı, barışı ve özgürlüğü vaad edenler, işte bu gün yine bir Nevruz gününde büyüyen bu gücün, büyütülen bu gücün de aynı zamanda en temel yönlendiricisidir. Karanlık orduları ile geldiler üzerimize, IŞİD adını verdikleri o barbarlık çetesini, zafere yürüyen ve kazanmak için yola çıkan halkımızın, halklarımızın üzerine saldılar. Yine nice acılar yaşandı bu gün o barbarlar çetesi, her yerden pılını pırtını alıp kaçmak zorunda kalıyor" dedi.

YÜKSEKDAĞ: BUGÜN KÜRT SORUNU YOKTUR DERSENİZ DÜNYA SİZE GÜLER

Yüksekdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürt sorunu yoktur dediğini belirterek, "Emin olun dünyanın umurunda değil Cumhurbaşkanı'nın söylediği o sözler. O kadar gerçekten sapmış, o kadar kendi gerçeğine hayran, o kadar halkın durumundan kopmuş bir siyasi lider ki, dünyayı kendisine güldürüyor. Bugün 'Kürt sorunu yoktur' derseniz, dünya size güler. Kürt halkı zaten varlığını gerek Türkiye siyasetinde ve yaşamında, gerekse de bütün bölgede ve dünyada çoktan kazanmış ve bu varlığın gücünü ilan etmiş. Artık bütün bölge siyaseti, bütün dünya siyaseti, Kürt direnişi ve mücadelesi ile böbürleniyor ve koskoca bir devletin Cumhurbaşkanı bu gerçeği bilmiyor. Sizce bilmiyor mu? Hayır bilmediğinden değil, inkarcılığından. İnkarcılık bunların fıtratında vardır. Barış söylemleri de, çözüm söylemleri de, onların siyasi çıkarlarına hizmet ediyorsa, bu söylemleri sürdürüyorlar. Ama bu sözler barış ve çözüm vaadleri onların siyasi çıkarlarına hizmet etmiyorsa anında, dakikasında kendi asıllarına hücüm ediyorlar. Bu gün Cumhurbaşkanı'nı böyle konuşturan işte bu inkarcı zihniyetleridir" diye konuştu.

"SİZ ÖNCE O FAŞİST TERÖR PAKETİNİ NEVRUZ ATEŞİNDE YAKIN"

Hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren Figen Yüksekdağ, "Hala diyarlar ki, 'Kürt sorununu biz çözeceğiz' ve 'silahları Nevruz ateşinde yakacağız.' Ben de onlara diyorum ki, Kürt sorununu çözmek istiyor musunuz? Siz önce o faşist terör paketini, adına güvenlik paketini dediğiniz o paketi getirin Nevruz ateşinde yakın. Barışın ve çözümün önündeki en büyük engel, devletin silahlarıdır. Devletin silah kullanma yetkisini, sınırsızlığını güvence altına alan bu güvenlik paketidir. Çözüm istiyorsanız, gelip Nevruz ateşine, bu güvenlik paketini atacaksınız. Nevruz ateşinde o paketi yakacaksınız. 'O paketi yakmayız' diyorsanız, siz bilirsiniz. Biz yakarız. O paket halkımızın Nevruz ateşinde yek mücadele ateşinde yanıp kül olacak, bunu da çok iyi bilin. Siz yakmasanız, biz yakacağız" şeklinde konuştu.

"BU HALK ÇÖZÜM İSTİYOR ÖCALAN İLE BİRLİKTE"

Halkın, Abdullah Öcalan ile birlikte çözüm istediğini öen süren Yüksekdağ, "Bu halk çözüm istiyor, çözümü sayın Abdullah Öcalan'la birlikte istiyor. Bu halk ve bütün Türkiye halkları barış istiyor ama barışı eşitlik temelinde istiyor. İşte biz bu isteklerin bir kazanıma dönüşeceği çok önemli bir kavşağa geldik. 2015 genel seçimlerinde de nasıl Kobani siperlerinde kazandıysak, nasıl mücadele meydanlarında 6-8 Ekim direnişinde Kobani'ye ve Rojava'ya sahip çıkarken kazandıysak, 2015 genel seçimlerinde de, 8 Haziran sabahına da kazanarak çıkacağız. Seçimlerde de bir zaferin öncüsü olacağınıza yine yürekten inanıyoruz" dedi.

Yapılan konuşmaların ardından, alanda bulunan binlerce kişi, Kürtçe müzik eşliğinde uzun süre halay çekti.

AYNA'DAN ERDOĞAN'A YANIT: ÇOCUKLARIMIZ EKSİK ÇOCUKLARIMIZ

Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde düzenlenen Nevruz kutlamasına katılan DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylediği sözlerin önemli olduğunu ifade ederek, şöyle dedi:

"2005'te bir söz söyledi. Bugün 2015'te ikinci bir söz söyledi. Onun nereden nereye geldiğinin göstergesidir. 2005'te ettiği cümle şuydu: 'Kürt sorunu vardır, Benim sorunumdur' dedi. O cümlenin bizim için bir hükmü vardı. Tam 10 yıl sonra, 2015'te şimdi diyor ki, 'Kürt sorunu yoktur bizden neyiniz eksik?' İşte bu cümlesinin bizim yanımızda hiç bir hükmü yoktur. Bu onun 10 yıl içinde ne kadar CHP'lileştiğini gösterir. İşte 10 yılda CHP'nin olduğu noktaya gitti Cumhurbaşkanı Erdoğan. Bugün CHP'nin en büyük destekçisi Erdoğan'ın kendisidir. Bize soru soruyor, diyor ki, 'bizden neyiniz eksik, benden neyiniz eksik.' O zaman sayalım. Sen diyorsun ki, 'ben Türküm.' Anayasa da senin Türklüğü'nü tanıyor. Bizim kimliğimiz eksik. Biz diyoruz ki, biz Kürdüz, Anayasa tanımıyor işte eksik. Sen diyorsun ki, 'Ben Türküm çocuklarım Türktür. Anadilde Türkçe eğitim veren okullarda eğitim görüyorlar.' Bizim anadilde eğitim veren okullarımız eksik. Sen Türksün, bir Türk olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndesin. Biz Kürd'ün orada Türklüğümüzle yokuz. Son eksiğimiz, en acısıdır. Çocuklarımız eksik, çocuklarımız. Çocuklarımızın kimi dağda, çocuklarımızın kimisini sen tutukladın cezaevlerinde, çocuklarımızın kimisini sen öldürdün. Çocuklarımız eksik Çocuklarımız istiyoruz. Senin çocukların dizinin dibinde. Gönderiyorsun Amerika'da okutturuyorsun. Çocuklarımız eksik, kardeşlerimiz eksik ve sen hala öldürerek, hala kimliğimizi inkar ederek, eksiltmeye devam ediyorsun. Ama bir şairin dediği gibi, bir ozanın dediği gibi biz öldükçe çoğalırız kork bizden."

Silvan'daki Nevruz kutlamaları için Mescit Mahallesi'de bulunan Azizoğlu Meydanı'nda sabah saatlerinden itibaren binlerce kişi toplandı. Polisler, Azizoğlu Konağı'nın duvarına pankartların asılmasına izin vermezken, Abdullah Öcalan'ın posterleri, PKK, KCK flamalarının asıldığı alana, vatandaşlar 3 ayrı noktada kurulan arama noktalarında arandıktan sonra giriş yaptı. Yöresel rengarenk kıyafetlerle alanı renk cümbüşüne çeviren vatandaşlar, Kürtçe müzik eşliğinde halay çekti.