KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, "Artık küreselleşen dünyamızda, hem yerel hem de uluslararası bir marka olmanın yolu kurumsallaşmaktan geçmektedir" dedi.
KOBİ'lerde Kurumsallaşma ve Markalaşma Çalıştayı, Ankara Sanayi Odası (ASO) Konferans Salonu'nda gerçekleşti. Ülkemizin ekonomik kalkınmasını destekleyen KOSGEB'in dünyanın hızla değişmesi ve hizmet sektörlerinin gelişimini göz önünde tutarak yenilendiğini bildiren Kaplan, "Dünyanın ekonomik yönden sıkıntılı bir zamanında, Hükümetimizin liderliğinde, Kuruluş Kanunumuzda 2009 yılında değişikliğe giderek, girişimcilerimizin faaliyet gösterdiği hemen her sektör hedef kitlemize dahil edildi. Böylelikle KOSGEB, ülkemizin tüm KOBİ'lerinden sorumlu ulusal kuruluşu haline geldi. Artık, imalat sektörünün yanı sıra hizmet ve ticaret sektörlerine destek veren bir kuruluş olduk. Hedef kitlemizin farklılaşan ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına 2010 yılında destekleme yöntemimizde paradigmaları değiştirerek önemli bir dönüşüm gerçekleştirdik. Yeni hazırladığımız destek programlarımız; KOBİ'lerin ihtiyaçlarını esas alan yeni destek sistematiği ile KOSGEB'in genişleyen hedef kitlesinin ihtiyaç ve beklentilerine cevap verebilecek, 'Nitelikli KOBİ'ye Daha Nitelikli Destek' fikrini önceleyen, erişimi kolay, etkin, yalın ve esnek, bölge, sektör, yöre ve işletme ihtiyaçlarına göre tasarlanmış, proje esaslı destekleme sistemini benimseyen bir şekilde oluşturulmuştur" diye konuştu.
Kurumsallaşma ve markalaşma ile ilgili gelen taleplerden mutlu olduklarını söyleyen Kaplan, şunları söyledi:
"Artık küreselleşen dünyamızda, hem yerel hem de uluslararası bir marka olmanın yolu kurumsallaşmaktan geçmektedir. Küçük bir telefon uygulamasının bir anda milyarlarca dolar gelir getirmesi, Yeni Dünya'nın projeksiyonu gibidir. Bu gibi sonuçları alabilmemiz öncelikle inovatif ve "kurumsal" yapılara sahip olduğumuzda gerçekleşecektir. İşletmelerimiz, kurumsal yönetim ilkelerini içselleştirdikleri takdirde, kurumsal yönetimin şeffaflık, eşitlik, sorumluluk ve hesap verebilirlik ilkeleri ışığında kendilerini yenileyebilecekler ve markalaşma yolunda emin adımlarla yürüyebileceklerdir. Türkiye'deki küçük ve orta ölçekli işletmelerin önemli bir kısmı aile işletmesidir. Yapılan araştırmalar, bu işletmelerin ikinci ya da üçüncü kuşağın yönetimine geçişlerde, önlerindeki en büyük engelin, işletmelerin kurumsallaşamaması olduğunu göstermektedir. Bugün bu Çalıştay ile, aile şirketi olarak kurulan ve kurumsallaşmak isteyen tüm KOBİ'lerimizin yönetim becerilerini güçlendirmek, ticari ömürlerini uzatmak ve onların çağdaş bir yönetim ve kontrol yapısına sahip işletmeler haline gelebilmeleri için yapılması gerekenleri tartışacağız. Öte yandan onları markalaşmaya sevk edebilmek için de alınması gereken tedbirler ve öngörülen destekleri konuşacağız. Bu konulardaki genel beklentimiz, her bir başlık altında değerli katılımcılarımızın katkılarıyla oluşacak proje esaslı bir destek programı çağrısına temel oluşturabilecek bir yaklaşım ve anlayış ortaya çıkarabilmektir. Bugünkü Çalıştayın, kurumsal vizyonumuz olan "ülkemizdeki KOBİ'lerin küresel pazarda söz sahibi olmasını sağlamak, KOBİ ve girişimcilik politikalarının belirlenmesinde dünyada örnek alınan kuruluş olmak" hedefini, çağımızın gereği olan kurumsal yönetim ve markalaşma ile güçlendirmesini temenni ediyorum."
"MARKA, KALİTE DE STANDART DEMEKTİR"
KOSGEB'in önemini anlatarak konuşmasına başlayan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, markalaşma ve kurumsallaşmanın da KOBİ'lerin üzerinde durması gereken alanlar olduğunu ifade etti. KOBİ'nin bir durak olduğunu bildiren Özdebir, "Marka, kalite de standart demektir. KOBİ, belli kalite standartlarında ürün üretebiliyor ya da bir hizmeti istikrarlı olarak sunuyorsa marka olmanın en önemli adımını atmış olur. Markalaşmak için kalite gereklidir fakat yeterli değildir. Bunu duyurabilmek insanların tercih edebilecekleri hale getirebilmekte son derece önemlidir. Marka, tüketicinin kendini iyi hissetmesini sağlar. Markalaşma şirketlere rekabet avantaj haline getiren bir unsur" ifadelerini kullandı.
Aile şirketlerinde sürekliliğin önemine değinen Özdebir, markalaşmanın diğer bir önemi de aile şirketlerinin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak ve markalaşmak ürettiğiniz bir ürünün farkedilmesi, ön plana çıkması, tercih edilmesi, ayakta kalması ve bunların yanında da geleceğe ulaşması için yapıldığını anlattı. - ANKARA
Son Dakika › Ekonomi › Kobi'lerde Kurumsallaşma ve Marka Çalıştayı - Son Dakika
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2023 yılı faaliyet raporunu İBB Meclisine sundu. İmamoğlu, raporda yapılan yatırımları ve hizmetleri detaylı bir şekilde açıkladı. Ayrıca, İBB'nin iştirak şirketlerinin 2023 yılını karla kapattığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ve Amerikan Şirketler Derneği (AmCham Türkiye) Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti. Yılmaz, Türkiye ve ABD arasındaki ticaret hacminin 100 milyar dolara ulaşması hedefine yönelik istişarelerde bulunduklarını ve kamu-özel sektör işbirliğini güçlendirmeye devam edeceklerini belirtti.
Çin'in güneyindeki Shenzhen metropolünden yerel yetkililer, şehrin dış ticaretinin bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 28,8 artışla 1,02 trilyon yuana (yaklaşık 140,8 milyar ABD doları) ulaştığını açıkladı. Shenzhen'in özel işletmelerinin dış ticareti ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 45,2 artışla 720,96 milyar yuana ulaştı ve şehrin toplam ticaret hacminin yüzde 70,7'sini oluşturdu.
Çin'in Shanghai limanları üzerinden 2024 yılının ilk çeyreğinde geçen yıla göre yüzde 30,7 artışla 529.000 araç ihraç edildi. Waigaoqiao liman bölgesindeki gümrüklerde ise bir önceki yıla göre yüzde 20'nin üzerinde bir artışla 280.000'den fazla araç ihraç edildi. Yangshan gümrüğü ise yeni enerjili araçların yüzde 70'inden fazlasını işlemden geçirdi.
Yalova Dr. Hülya Kaya başkanlığında gerçekleştirilen İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nda bir önceki dönemde kentte yapılan yatırımlar değerlendirildi.
Mersin'in Mezitli ilçesinde bulunan kovanlarda üretilen narenciye balının sağımı için hasat etkinliği düzenlendi. Vali Ali Hamza Pehlivan'ın da katıldığı etkinlikte, Mersin'in Türkiye genelinde arı kovanı sayısıyla 4. sırada yer aldığı ve yıllık yaklaşık 115 bin ton bal üretiminin 3 bin 500 tonunun burada gerçekleştirildiği belirtildi.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın talimatnamesi kapsamında Ordu'da ana arı yetiştiriciliği kursu düzenleniyor. Eğitimde, koloni bireyleri tanıma, üretim yöntemleri, kalite kontrolü gibi konular ele alınacak. Başarılı olan kursiyerlere sertifika verilecek.
DSİ tarafından yapılan açıklamaya göre, Kastamonu'da son 21 yılda inşa edilen sulama tesisleri ile 217 bin 740 dekar tarım arazisi sulamaya açıldı. Ayrıca, yapılan yatırımlarla 9 baraj ve 2 gölet inşa edilerek 119,68 milyon metreküp su depolama hacmine ulaşıldı. Kastamonu'da taşkın riskini azaltmak için tamamlanan 80 taşkın koruma tesisi ile şehir merkezi, yerleşim yerleri ve arazilerin taşkın kontrolü sağlandı. Ayrıca, Kastamonu'da 86 bin 710 dekar alanda arazi toplulaştırma tescili yapıldı ve 13 HES tesisi ile yıllık 327,38 gigawatt enerji üretimi sağlandı.
Sizin düşünceleriniz neler ?