Krizle Mücadele Eden Şehirlerde İnsani Eylemlerin Geliştirilmesi Çalıştayı"

Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Genel Sekreteri Mehmet Duman, uluslararası camianın Suriye konusunda şu ana kadar üzerine düşeni yapmadığını belirtti.

Duman, "Krizle Mücadele Eden Şehirlerde İnsani Eylemlerin Geliştirilmesi Çalıştayı"nın açılışında yaptığı konuşmada, dünyada bugün yaşanan en büyük krizlerin başında göçün yer aldığını söyledi.

Göçü, baskıcı rejimler, iç savaşlarda can ve mal güvenliğinin sağlanamaması gibi unsurların tetiklediğini belirten Duman, bu sürecin barınma ve temel ihtiyaçlar ile entegrasyon ve eğitim sorunlarını da beraberinde getirdiğine işaret etti.

Suriye'den göç edenlerin öncelikle komşu ülkelere sığındığını anlatan Duman, şöyle konuştu;

"Bu konuda başta Gaziantep olmak üzere Kilis, Hatay ve Şanlıurfa gibi iller Suriye'deki göçten ciddi şekilde etkilenmektedir. Bu şehirlerimiz insani krizle karşı karşıya kalmıştır. Yerel yöneticilerimiz, krizin etkilerini giderme anlamında ellerinden geldiğince kaynaklarını seferber etmiş durumda. Merkezi yönetimin de yerel yönetimleri daha fazla desteklemesi gerekir. Çünkü insani krizlerde bazen tüm yerel ve ulusal kaynaklar da yetersiz kalabiliyor. Bu noktada da uluslararası kaynakların devreye girmesi zorunluluğu ortaya çıkıyor. Uluslararası camia, Suriye konusunda ne yazık ki şu ana kadar üzerine düşeni yapmış değil."

Duman, insani krizlerle mücadelede özellikle ortak çalışma bilincinin oluşturulmasının önemli olduğunu kaydetti.

"Gaziantep sınavı geçti"

Dışişleri Bakanlığı Gaziantep Temsilcisi Büyükelçi Adnan Keçeci de Suriye'deki olaylar nedeniyle 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük insani trajedinin yaşandığını dile getirdi.

Uluslararası toplumun bu alanda daha fazla iş yapması gerektiğini söyleyen Keçeci, Gaziantep'in, insani kriz konusunda çok büyük işler başardığını ve sınavdan başarıyla geçtiğini vurguladı.

Resmi kurumlar ve sivil toplum örgütleriyle tam bir işbirliği çerçevesinde çalışmalar yapan Gaziantep'in insani krizi önleme konusunda büyük projeler geliştirdiğini anlatan Keçeci, uluslararası alanda da işbirliğinin geliştirilmesi için çaba gösterdiğini ve kendilerinin de bu çalışmalara destek verdiğini ifade etti.

"Gaziantep'in tecrübelerini öğrenmek istiyoruz"

Uluslararası yardım kuruluşu IMPACT Initiatives Kıdemli Program Yöneticisi Megan Passey de Gaziantep'in sadece Türkiye'deki sığınmacılara değil, aynı zamanda Suriye'deki insanlara da yardım yaptığını belirtti.

Şehirlerde yaşanan krizlerle ilgili uluslararası iş birliği oluşturmak amacıyla düzenlenen çalıştayı önemsediklerini dile getiren Passey, "Bu çalıştaydan tavsiye niteliğinde sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Biz bu tavsiyelere uymaya çalışıyoruz. Kriz içerisinde yaşayanlarla istişare yapmaya özen gösteriyoruz. Bugün Gaziantep'in tecrübelerini ve hali hazırda nasıl katkıların sağlanabileceğini öğrenmek istiyoruz." diye konuştu.

-"Yol haritası hazırlanacak"

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de çalıştayın sonunda orta ve uzun vadeli bir yol haritası hazırlanacağını söyledi.

Dünyanın büyük bir sınavdan geçtiğini ifade eden Şahin, "Milyonlarca insan vatanından, toprağından ve binlerce insan canından oldu. Binlerce çocuk anasız babasız, binlerce aile de çocuksuz kaldı." dedi.

Sürecin en iyi şekilde yönetilmesi için araştırmalar yaptıklarını anlatan Şahin, insani krizle karşılaşmamak için gayret gösterdiklerini ve bunların da sonuçlarını almaya başladıklarını kaydetti.

Göreve geldiğinden bugüne 70 bin çocuğu eğitim hayatına kazandırdıklarını belirten Şahin, "Bu sene okula başlayacak olan çocukların yüzde 98'i sistemin içerisine girdi. Bu büyük bir başarı. Bu çocuklarımızı mutlaka yetiştirmemiz ve geleceğe hazırlamamız gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Negatif haberlerden rahatsızız"

Kentte önemli çalışmaları hayata geçirmelerine rağmen, bazı kesimlerin güvenlikle ilgili olumsuz haberlerle negatif algı oluşturulmaya çalıştığını söyleyen Şahin, şunları kaydetti:

"Maalesef biz bu kadar büyük gayret göstermemize rağmen uluslararası basının yaptığı negatif haberlerden dolayı halkımızın büyük fedakarlığıyla götürdüğü süreçte sanki 'bu şehirde ciddi bir güvenlik sorunu var' gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Oysa aldığınız rakamlarda güvenlikle ilgili sorunun yüzde 4'lerde ve bunun yarısından çoğunun da Suriyeli sığınmacıların kendi aralarında yaşadığı sorun olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla biz bu tür negatif haberlerden rahatsızız. Gurme ve kültür turizmi adına hedeflerimiz var. Bu şehir, dünyanın herhangi bir kenti kadar güvenlidir ve terörle mücadele de dünyanın en büyük sorunudur. Sınırların kalktığı bir dünyada 'bu şehir güvenli', 'bu şehir güvensiz' şeklinde bir ayrımcılığın, Brüksel ve Paris'i de hatırladığınızda doğru bir yöntem olmadığı gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Yanlış yöntemlerle de doğru sonuca ulaşılamayacağını ayrıca ifade etmek istiyorum."