Maliye Bakanı Şimşek Açıklaması

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, görevlerine başlayan vergi müfettiş yardımcılarına seslenerek, "Mükelleflerimizi bir potansiyel kaçakçı veya vergi kaçakçısı olarak görmek bir yana tam aksine, bu ülkenin en değerli varlığı olarak görmeniz lazım. Açık ve net olarak söylüyorum, bizim yaklaşımımız bu olacak" dedi.

Şimşek, Mart ayında göreve başlayan yaklaşık 1700 vergi müfettiş yardımcısının katıldığı "Kişisel Gelişim ve Motivasyon Eğitimi" konulu programa katıldı.

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nca (VDK) TOBB Üniversitesi konferans salonunda gerçekleştirilen programda konuşan Şimşek, görevlerine başlayan vergi müfettiş yardımcılarını kutladı.

Maliye Bakanlığı'nın çok ciddi birikime sahip olan köklü bir kamu kurumu olduğunu dile getiren Şimşek, "Burada çalışmanız sizin için büyük bir şans ama sizin gibi genç, seçkin okullardan mezun çok başarılı, çalışkan arkadaşların da Maliye'de çalışıyor olması, ülkemiz için çok büyük bir şans" diye konuştu.

Bu süreçteki temel eğitimleri çok önemsediklerini belirten Şimşek, vergi müfettiş yardımcılarından hem kendi saygınlıklarını hem de Maliye Bakanlığı'nın saygınlığını korumalarını istedi. Şimşek, beklentilerinin en yüksek kalitede, en yüksek standartlarda iş yapılması olduğunu ifade etti.

Toplantıya TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken'in davet edilmesinin özel bir anlamı olduğuna dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:

"Türk özel sektörü, bu ülkenin en değerli varlığıdır. Kişi başına milli gelir ile 25 yaş üstü nüfusun ortalama eğitimini bir grafikte karşılaştırırsak, Türkiye'de kişi başına milli gelir satın alma gücü paritesiyle 19 bin 100 dolar civarı. Fakat bizdeki bu kişi başına milli gelir, başka ülkelerle standardize edildiğinde, biz aslında eğitim düzeyimizin gösterdiğinin çok çok ötesinde bir kişi başına milli gelire sahibiz. Yani petrolümüz yok, doğalgaz gibi yeraltı zenginliğinde komşularımız kadar zengin değiliz. Bizim en büyük sermayemiz sizlersiniz, yani insanlarımız. İnsanlarımızın arasında bazıları da elindeki birikimi, çok sınırlı imkanları riske atıp iş hayatına giriyor ve vergiye konu ekonomik faaliyette bulunuyor. Türkiye'de kişi başına milli gelir ile ortalama eğitim süresini karşılaştırdığımızda Türkiye uçta, Türkiye aykırı bir örnek. Bence bunun arka planında Türkiye'nin coğrafi konumuyla Türk müteşebbis ruhu yatıyor. Başka türlü açıklamak çok zordur."

Şimşek, vergi müfettiş yardımcılarına ilk talimatını verdi -

Görevlerini ifa ederken vergi müfettişlerinin yetkilerini dengeli bir şekilde kullanması gerektiğini belirten Şimşek, ilk talimatını verdi. "Yetkinizi yerinde ve dengeli kullanın" diyen Şimşek, devletin ve mükellefin haklarının eşit şekilde gözetilmesi gerektiğini ifade etti.

Mükellef olmadan vergi denetiminin de yapılamayacağını dile getiren Şimşek, "Onun için mükelleflerimizi, kullanmak dahi istemiyorum ama bir potansiyel kaçakçı veya vergi kaçakçısı olarak görmek bir yana tam aksine, bu ülkenin en değerli varlığı olarak görmeniz lazım. Açık ve net olarak söylüyorum, bizim yaklaşımımız bu olacak. Her zaman adil olacağız. Bu çok temel prensiptir. Başka türlü de zaten biz hesap veremeyiz. Adalet bizim temel ilkemiz olacak. Tarafsız, dürüst, objektif ve güvenilir olun ve ne yaparsanız yapın ilkeli davranın, bu çerçevede olaylara yaklaşın" diye konuştu.

"77 milyonun hakkını, hukukunu korumak üzere incelemelerde bulunacağız" -

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, etik değerlerin kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayarak, bu konuda vergi müfettişlerinden maksimum hassasiyet beklediklerini söyledi.

Zaman zaman denetimin siyasallaştığına yönelik söylemlerin olduğunu ancak bunları dikkate almamaları gerektiğini belirten Şimşek, "Biz 77 milyonun hakkını, hukukunu korumak üzere incelemelerde bulunacağız. Bu incelemelerde bulunurken mükelleflerin haklarına ve kendilerine saygı göstereceğiz" dedi.

"Bir zihniyet devrimi çabası içindeyiz" -

Şimşek, 2009 yılında Maliye Bakanı olduğunu hatırlatarak, göreve geldiği günden bu yana bakanlıkta farklı bir zihinsel devrim yapmaya çalıştıklarını söyledi.

Bakanlığın eskiden çok devletçi bir kuruluş olduğunu dile getiren Şimşek, "Biz hala tabii ki devletin ali menfaatlerini korumak için buradayız fakat bunu yapmanın bir çok yolu var. İşte bu nedenle bir zihniyet devrimi çabası içindeyiz" dedi.

Bu kapsamda kendilerini sürekli yenilediklerini belirten Şimşek, üç temel hedeflerinin olduğunu söyledi. "Vergi sisteminin etkin bir hale getirilmesi, bu çok önemli ama bir o kadar önemli olan vergide adaletin sağlanması. Bütün bunları sağlayacak olan da kayıt dışılıkla mücadelenin başarıyla yürütülmesi" diyen Şimşek, bu dönemde yapılan en önemli reformlardan birinin de vergi denetim birimlerinin yeniden yapılandırılması olduğunu ifade etti.

Bakan Şimşek, VDK'nın kurulmasının çok önemli olduğunu belirten Şimşek, eski, dağınık, çok başlı ve etkin olmayan yapının bu sayede daha verimli çalışmasını sağladıklarını kaydetti.

- "Denetimin sayısı ve kalitesi arttı" -

Eskiden mükellefler için büyük bir belirsizlik unsuru olan vergi inceleme sürelerinin uzunluğuna ilişkin önemli bir adım attıklarını ve bu süreleri sınırladıklarını anlatan Şimşek, daha işlerinin bitmediğini, gri alanları gün geçtikçe azalttıklarını ve daha da azaltacaklarını söyledi.

Vergi müfettişleri için getirilen performans sisteminin de çok önemli olduğunun altını çizen Şimşek, şöyle konuştu:

"Denetimin sayısı ve kalitesi arttı. Eksiklerimiz hala olabilir. Hiç kimse mükemmel değil ama önemli olan bizim bu eksiklikleri en aza indirmemiz ve gidermemizdir. 2013 yılında 71 bin mükellef nezdinde denetim yapmışız. 2011 yılında rakam, yanlış hatırlamıyorsam 16 bin civarındaydı. Sık sık bana geliyor değişik cenahlardan, 'Bizim şehrimizde denetim yapıyorsunuz, siyasi vs.' Yok öyle bir şey. Geçen ne oldu? Biz 600 küsür vergi müfettiş yardımcımızı eğitim amacıyla 50 küsür ile göndermişiz. Sonra Yalova'dan bana bir mesaj geldi. Oradaki siyasetçiler demiş ki, 'Seçimi kaybettiler, buraya müfettişleri göndermişler, esnafın canına okuyacaklar.' Böyle bir şey mümkün mü? Bir gazetede bir köşede de yazıldı bu. Ben şaşırdım, bizim kitabımızda böyle bir şey yok."

"İşini doğru yapanların denetimden korkmasına gerek yok" -

Bakan Şimşek, 2011 yılına göre denetim sayısının 4-5 kat arttığını, yeni personelle birlikte belki daha da artacağını belirterek, işini doğru yapanların denetimden korkmasına gerek olmadığını bildirdi.

Geçen yıl vergi incelemeleri neticesinde 8,5 milyar liralık ilave verginin ortaya çıkarıldığına işaret eden Şimşek, bunun rekor düzeyde olduğunu söyledi.

Kayıt dışılıkla mücadelede yeni eylem planı yolda -

Önemli önceliklerinden birinin kayıt dışılıkla mücadele olduğunu aktaran Şimşek, 2008-2010 ile 2011-2013 dönemlerinde Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planlarının hazırlandığını ve bunların başarıyla uygulandığını bildirdi.

Şimşek, Türkiye'de kayıt dışılığın azaldığının altını çizerek, şunları söyledi:

"2002 yılında Türkiye'de her 100 çalışanın 52'si kayıt dışıydı. 2014'ün başı itibarıyla ise her 100 kişinin 34'ü kayıt dışı. Muazzam bir mesafe kat ettik. Tabii ki arzuladığımız yerde değiliz. Bizim amacımız kayıt dışılıkta en azından Avrupa ortalamalarını yakın dönemde yakalamak. Türkiye'de kayıt dışılığın milli gelire oranı geçen sene itibarıyla yüzde 26,5'e indi. Çok değil bundan 10-12 yıl önce yüzde 32, yüzde 33'ler civarındaydı. Türkiye, kayıt dışılıkla mücadelede en hızlı mesafe kat eden ülkelerden biri. Şu anda eylem planımızı güncelliyoruz ama bir taraftan da şunu yapmak lazım. Vergiye uyumu kolaylaştırmamız lazım. Kayıt dışılığın milli gelire oranı AB'de yüzde 18,5. Onu yakalayacağız. Onun için eylem planımızı güncelliyoruz."

Vergi müfettiş yardımcılarının kendilerini sürekli geliştirmelerini ve sıraladığı prensipleri her zaman göz önünde bulundurmalarını isteyen Şimşek, sözlerini Mustafa Kemal Atatürk'ün "Vatandaşa Hazine'ye karşı mükellefiyetinin en mühim vazifesi olduğunu anlatmak için yorulmamak lazımdır" sözleriyle tamamladı.

Programın ardından Bakan Şimşek, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, TESK Genel Başkanı Palandöken ve VDK Başkanı Adnan Ertürk, üniversitenin bahçesindeki bir kafede oturarak, çay içti. - Ankara