Manisa'da 'İnsanlık Ölmedi' Dedirten Olay

Üniversite yıllarında aynı sıraları paylaşan iki öğrencinin kaderi yıllar sonra bir bakım merkezinde kesişti. Öğretmen olarak atandıktan sonra şizofreni hastalığına yakalanan ve hastalığından dolayı istifa edip Ağrı Bakım Merkezine yatırılan Tarık Güzel'i sınıf arkadaşı Fatih Çetin sahiplendi. Büyük bir vefakarlık örneği gösteren Çetin, yıllar önce açtığı Özel Güven Bakım Merkezi'ne arkadaşı Tarık'ı alarak arkadaşlık görevini yerine getirdi.

Celal Bayar Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Meslek Yüksek Okulu (BESYO) Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümünü 1999 yılında kazanan Tarık Güzel (35) ve Fatih Çetin (38) adlı iki arkadaşın kaderi Manisa Özel Güven Bakım Merkezi'nde kesişti. Öğretmen olarak atandıktan sonra şizofreni hastalığına yakalanan ve hastalığından dolayı istifa edip Ağrı Bakım Merkezine yatırılan Tarık Güzel'i sınıf arkadaşı Fatih Çetin sahiplendi. Büyük bir vefakarlık örneği gösteren Çetin, yıllar önce Yunus Emre ilçesinde açtığı Özel Güven Bakım Merkezi'ne arkadaşı Tarık'ı aldı ve arkadaşlık görevini yerine getirdi.

Çeşitli sebeplerden dolayı okulu bir yıl uzatarak bitiren Tarık Güzel, 2004 yılında KPSS'yi kazanıp Selendi Pınarlar köyüne öğretmen olarak atandı. Atandığı okulda bir buçuk yıl öğretmenlik yapan Tarık Güzel, yakalandığı şizofreni hastalığından dolayı öğretmenlik mesleğinden istifa etti. Güzel, daha sonra yakınları tarafından Ağrı Bakım Merkezi'ne yatırıldı. Aradan geçen süre içerisinde Tarık Güzel'in amcasıyla karşılaşan Manisa Özel Güven Bakım Merkezi sahibi Fatih Çetin, durumu öğrenir öğrenmez sınıf arkadaşı Tarık'ı bulmak için Ağrı'ya gitti. Bir yıl süren resmi yazışmalar sonucu Fatih Çetin, 4 yıl aynı sırayı paylaştığı Tarık'ı Manisa'ya getirip kendi bakım merkezinde ona bakmaya başladı.

Sınıf arkadaşı Tarık'a ömrünün sonuna kadar bakacağını söyleyen Fatih Çetin, şöyle konuştu: "Tarık bizden daha zeki ve çalışkan olduğu için ilk sene sınavı kazandı ve atandı. Celal Bayar'ı kazanmadan önce Dokuz Eylül Maden Mühendisliği'ni kazanmıştı. Sonra kararını değiştiriyor ve beden eğitimi okumak istiyor. Tarık atandıktan sonra rahatsızlanmış. Kronik şizofreni tedavisi görmüş. Sonra Tarık'ı Ağrı'ya yerleştirmişler. Bir gün yolda giderken Tarık'ın amcasıyla karşılaştım. 'Tarık ne yapıyor' dediğimde bana durumu anlattı. Olayı duyar duymaz Tarık'ı bulmak için yola koyuldum. Sınıf arkadaşım olması vesilesiyle duygusal davrandım yaptığım birkaç işte. Tarık'ı Ağrı'dan buraya aldırmak için 1 yıl resmi yazışmalarla uğraştım. Yazışmaların neticesinde 2013 yılı Ağustos ayında Ağrı'ya gittim ve sınıf arkadaşımı aldım geldim."

Tarık ile okul yıllarından önemli anıları olduğunu anlatan Çetin, şunları söyledi: "Ona burada kutsal bir görevi yerine getirmiş gibi bakıyorum. Üniversitede her şey çok güzeldi. Benim o zamanlar saçlarım uzundu bana Banderas derlerdi. Tarık da sakalları uzun kel bir öğrenciydi o yüzden ona da Şirin Baba derdik. Tarık becerikli karizmatik ve çok beyefendi bir adamdı. Ben İngilizce derslerini onun sayesinde geçtim. Maalesef Tarık hayatının geri kalan kısmını bu bakım merkezinde geçirecek. Ben sağ olduğum sürece onu hiçbir yere bırakmayacağım. Devlet tarafından parası pulu ödenmese bile Tarık benim kardeşimdir ona bakarım."

Fatih'e teşekkür eden Tarık Güzel de şunları söyledi: "Ben, 2004 yılında bitirdim okulu. Okulda bir kavga olayına karışıp 6 ay uzaklaştırma almıştım. Bu sebepten dolayı iyi ve başarılı olduğum okulu bir sene uzatmak zorunda kaldım. Derslerime çalışırdım. Sınavlarımızı bir şekilde geçerdik. 2004 yılında KPSS'yi kazanıp Selendi Pınarlar köyüne öğretmen olarak atandım. Kadrolu olarak bir buçuk yıl çalıştım. Sonra rahatsızlığım nedeniyle istifa etmek zorunda kaldım. Sonra beni Ağrı'daki bakım merkezine götürdüler. Bir müddet orada kaldım. Sonra dört sene her şeyimi paylaştığım dostum Fatih beni Ağrı'dan alıp buraya getirdi." - MANİSA