Manisa'nın Selendi İlçesindeki Olaylarla İlgili Dava

Manisa'nın Selendi ilçesinde yaklaşık 5 yıl önce kahvehanede sigara içme nedeniyle başlayan ve Roman vatandaşlarla diğer ilçe sakinleri arasında büyük bir kavgaya dönüşen olaylara ilişkin davada karar açıklandı.

Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, AB Delegasyonu Siyasi İşler Danışmanı Sema Kılıçer, Roman Derneği Başkanı Yücel Tutal, Uşak Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü 3. sınıf öğrencileri, sanık avukatları ile müşteki avukatları katıldı.

Duruşmada sanık Yunus Kaya'nın avukatı Yücel Çapraz müvekkilinin olaylara karışmadığını, Selendi'de tanınmış bir iş adamı olduğunu belirterek beraatini istedi.

Davada 5 sanığı temsil eden avukat Emine Dündar ise davaya yeni müdahil olduğunu dile getirerek dava dosyasını incelemek için ek süre istedi.

Roman vatandaşların avukatlarından Necati Özdemir, olayların 5 Ocak 2010 tarihinde gerçekleştiğini, yargılamanın yaklaşık beş yıl sürdüğünü anlatarak, mahkemenin sanıkları en üst sınırdan cezalandırmasını istedi.

Selendi olaylarının benzerlerinin Türkiye'de meydana gelmemesi için hassasiyetle değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Özdemir, "Selendi'de insanlığa karşı bir suç işlenmiştir. Suçun niteliği bu bakımdan değerlendirilmelidir. Kendi ülkelerinde adeta mülteci konumuna düşürülen Roman vatandaşlar, Türkiye, hatta tüm dünya bu mahkemenin vereceği kararı bekliyor" dedi.

"Selendi'de Roman vatandaş kalmadı"

Davaya müdahillik talebinde bulunan CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu ise söz alarak Selendi'de yaşanan olayların travmasının hala sürdüğünü kaydetti.

Purçu, Selendi'de bugün hiçbir Roman vatandaşın yaşamadığına dikkati çekerek "Selendi'de evler otomobiller yakılmış, insanlar linç edilmeye çalışılmış, anneler babalar evlatlar evlerini bırakıp başka yerlere göç etmek zorunda kalmıştır. Selendi'de insan hakları ihlal edilmiş, yaşama hakkına kast edilmiştir. Benzeri olayların bir daha tekrarlanmaması için mahkemenin vereceği karar çok önemli. Mahkeme bu sanıkları en ağır şekilde cezalandırmaz ise bu tür olaylar yeniden yaşanır" ifadelerini kullandı.

Roman Derneği Başkanı Yücel Tutal ise yargılamanın gecikmesinin yaşanan mağduriyeti artırdığını belirterek olayların ardından Bursa'da benzer olayların yaşandığına işaret etti.

Konuşmaların ardından Mahkeme Başkanı Hakim Mehmet Fatih Çamkesen, yargılamanın sona erdiğini belirterek kararı açıkladı.

Karar göre, 79 sanıktan 38'i, "halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmek", "kamu düzenini bozmak", "mala zarar vermek" gibi suçlardan 8 ay ile 45 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırıldı.

Aralarında 3 mağdur Roman vatandaşın da bulunduğu 41 sanığın ise delil yetersizliliğinden beraatine hükmedildi.

"Karar benzer olayların önüne geçecek"

Mahkemenin ardından gazetecilere açıklama yapan CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, mahkemenin sanıklara en üst sınırdan cezalandırmasının olumlu olduğunu söyledi. Yargılaman 5 yıla yakın sürdüğünü hatırlatan Purçu, "Ülkemizde barışın huzurun gelmesi için, demokrasinin hukukun yerleşmesi için bu karar çok önemli. Özgür bir yargılama sonucu mahkeme 38 sanığı suçlu buldu. Mahkemeni kararı bu ve benzeri olayların bir daha tekrarlanmasının önüne geçecek" dedi.

Roman vatandaşların avukatlarından Necati Özdemir ise "Bu kararla Türkiye'de insani değerlerin var olduğu ve bu değerlerden vazgeçilemeyeceği, insanlarımızın yurdun her tarafında eşitçe yaşamasına imkan tanındı" değerlendirmesinde bulundu.

Olayın geçmişi

Selendi ilçesinde 2009 yılbaşı gecesi bir kahvehanede sigara içilmesi nedeniyle tartışma yaşanmış, 5 gün sonra olayların büyümesi üzerine Romanlar ile diğer ilçe sakinleri arasında kavga çıkmıştı.

Dönemin Manisa Valisi Celalettin Güvenç ilçeye gelmiş ve halkı sakinleştirerek güvenlik açısından Roman ailelerin başka ilçelere gönderilmesini sağlamış, ev ve araçları zarar gören Roman aileler, Salihli'ye yerleştirilmişti.

Olayla ilgili 79 sanık ve 74 mağdurla ilgili dava Manisa'da görülmeye başlanırken, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu güvenliği sebebiyle davanın başka bir kente naklini istemişti. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü davanın Uşak'ta görülmesine karar vermişti.