Mardin'de Stk'lardan Teröre Ortak Tepki

Mardin'de faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşu temsilcileri, son bir ay içerisinde 6 ilçede bomba yüklü araçla yapılan saldırılara tepki göstererek ortak basın açıklaması yaptı. STK temsilcileri adına konuşan Memur-Sen Mardin Temsilcisi Mustafa Aydın, hiç kimsenin kaos ve korku yaratarak kardeşlik ve birliği bozamayacağını söyledi.

Son bir ay içerisinde 6 ilçede meydana gelen patlamaların ardından teröre tepki amacıyla Memur-Sen Temsilciliği'nde düzenlenen ortak basın açıklamasında, sivil toplum kuruluşları adına konuşan Memur-Sen Mardin Temsilcisi Mustafa Aydın, Mardin'de farklı dil, din, mezhep, etnisite ve kültürün birarada, barış içerisinde yaşadığını belirterek, huzur ve güvenliğin sekteye uğratılmaya çalışıldığını söyledi. Son bir yıl içerisinde artan şiddet ve terör olaylarının başta komşu ülkeler Suriye ve Irak'taki gelişmelerin, bölgesel ve kürüsel odaklarca tetiklendiğini savunan Aydın, bunun faturasının da Mardin'e yansıtıldığını söyledi.

PKK'nın Mardin'de, son dönemde bomba yüklü araçla yaptığı 6 ayrı saldırıda, onlarca kişinin hayatını kaybettiğini ve yüzlerce kişinin yaralandığını hatırlatan Aydın, "Vefat edenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve yakınlarına sabır diliyoruz. Saldırılara maruz kalanlar arasında askerler ve polislerin yanısıra onlarca kadın, çocuk, yaşlı ve masum siviller de bulunmaktadır. Dolayısıyla bu saldırılar hiçbir hedef, amaç ve sınır tanımamakta ve o sırada kime rast gelirse onlara da zarar vermektedir. Medin'e Münevvere'de, Mescid-i Nebevi Camisi'nin dibinde yapılan saldırılar ile İstanbul Havaalanı ve ülkemizin muhtelif yerlerinde patlatılan bombaların birbiri ile bağlantılı ve aynı şer odaklarınca yapılmaktadır. Hedef aslında sadece Mardin değil, tüm İslam coğrafyasının istikrarsızlaştırılmasıdır. Bombalı araç saldırıları ve tuzaklanmış patlayıcılar nedeniyle sivil-resmi, şehirli-köylü, esnaf-tüccar, öğrenci-memur tüm insanlarımız; ticarethane, mesken, ticari mallar ve ev eşyalarımız vahşi, kaba ve kör şiddetle karşı karşıya bulunmaktadır. Bunu akıl, ahlak, hukuk ve vicdanla izah etmek mümkün değildir. Bu tam bir akıl ve vicdan tutulmasıdır. Ancak, herkes şunu iyi bilmelidir ki; bu kör ve kaba şiddet ile halkımız korkmayacak, pusmayacak, kaçmayacak ve pes etmeyecektir. Hepimiz burada, bu topraklarda beraberce yaşamaya ve ortak kader içinde umutla yarınları kurmaya devam edeceğiz" dedi.

Türkiye'nin dört bir yanından herkesi bölgeye ticaret, spor, sanat, turizm ve farklı etkinlikleri vesile kılarak gelmeye çağıran Aydın, "Mutlu sona ulaşmasa bile 'Çözüm Süreci' halkın, 'ceberrut devlet' algısını dönüştürerek, devlete büyük bir 'güven kredisi' sağlamış ve son olaylarda 'bekle-gör' yaklaşımını oluşturmuştur. Ancak, bu ucu açık olmayan kredinin tükenmeden, 'yapılacak işler' hususunda, zamanında ve doğru bilgi akışı oluşturularak, Nusaybin'de yıkılan binalar, enkaz altında kalan eşyalar, ilçenin yeni imar yerleri, dışarda kalınan sürede devletin katkıları vb. hususlarda belirsizliklerin giderilmesi ve devletin imar-ıslah ve inşa konusunda elini çabuk tutması elzemdir" diye konuştu.

Diyanet-Sen Mardin Şube Başkanı Abdulkadir Kurtuluş da, halkın verdiği desteği HDP'lilerin yanlış okuduğunu ve bölgeyi yangın yerine çevirdiğini söyledi. Örgütün bölgede yürüttüğü çukur siyasetinin ilk günden halk tarafından tasvip edilmediğini anlatan Kurtuluş, "Bölgede, 'Özerk Kürdistan'ı kuracağız' dediler ama bölgedeki Kürt gençlerini, bölge halkını öldürerek, bölgeyi adeta kabristana çevirdiler" diye konuştu.

Mazlum-Der Bölge Başkanı Seyfettin Baysal da, yaptığı konuşmada, sivillerin yaşadığı alanlarda gerçekleşen saldırılarda en büyük zararı yine sivillerin ve bölge halkının gördüğünü anlattı.

- Mardin