Meclis, Fetö'nün Darbe Girişimini Araştıracak

AK Parti İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, "15 Temmuz darbe girişimi ülkemize yönelik tehdidin ne denli büyük olduğunu ortaya koydu. Devletimiz bu terörist çeteyle, onun mensuplarıyla büyük ve kararlı bir mücadele başlatmıştı. Bu olaydan sonra bunu daha da hızlandırmış bulunuyor." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili araştırma önergesi üzerinde AK Parti Grubu adına konuşan Yazıcı, AK Parti'nin, Türk siyasi tarihinde kurumsal olarak var olduğu günden bu yana hep ilkeli hareket ettiğini belirtti. 15 Temmuz 2016 gecesinde Türkiye'nin tarihinin en vahim olaylarından birini yaşadığına işaret eden Yazıcı, TSK içinde ur gibi yuvalanan Fetullahçı Terör Örgütü'ne bağlı teröristlerin, milli iradeye karşı vatan sathında kalkışma cüreti gösterdiğini kaydetti.

İhanet çetesinin yaptığının; millete, halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı'na, milli iradenin tecelli ettiği TBMM'ye, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne, milli kurum ve kuruluşlara karşı darbe teşebbüsü niteliğinde olduğunu anlatan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizi devlet olarak var eden tüm kurumları hedef alan bir darbe teşebbüsüdür. Türk milleti asırlardır defalarca ihanet hareketleriyle karşı karşıya kalmıştır. Bugüne kadar bizim gözlemlediğimiz başarılı-başarısız 6 darbe teşebbüsü olmuş. 15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün gerçekleştirdiği darbede, başta Gazi Meclisimiz olmak üzere, devletin hayati kurumlarını bombalayacak, sivil halkın üzerine ateş açacak kadar cinnet halinde olduklarını ortaya koymuşlar ve göstermişlerdir. Teröristlerin bu eylemlerinin ana hedeflerinden bir tanesi de Türkiye Cumhuriyeti'nin halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmuştur. Başı alacak, diri tutanı alacak, yönlendireni alacak, vizyoner olanı alacak ki toplumda kaos olsun ve bu coğrafyada çok önemli konumda olan Türkiye'de iç savaş, iç kargaşa çıksın; bunu hedeflediler ve eylemi de icra etmeye kalkıştılar.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, bulunduğu yerden ilk fırsat bulduğunda dik duruşuyla, cesaretiyle, öngörüsüyle televizyonlar aracılığıyla millete seslendi. Sokağa çıkmaya başlayan aziz milletimiz, darbecilerin, topların, tankların, her türlü silahın önünde göğsünü siper etti, darbeyi önledi. Bu kanlı darbe girişimi, milletimizin bütün dünyaya örnek olan feraseti hem de bilinciyle hareket eden emniyet ve güvenlik güçlerimizin cansiperane savunmalarıyla engellendi, millet topyekun kenetlendi. 15 Temmuz gecesi Çanakkale ruhu şahlanmış ve milletimizin bu ruhu tüm dünyaya yankılanmıştır. O gece milletimiz, sadece İstanbul ve Ankara'da değil, vatan toprağının her köşesinde adeta destan yazdı. Bu ihanet şebekesinin hain planları, milletimizin sahip olduğu kahramanlık ruhu, Çanakkale ruhuyla ortadan kaldırıldı. O gece ülkemizde her türlü siyasi görüşe sahip insanlar, sokaklarda mücadele etti ve vatanını bu alçak teröristlere bırakmadı. O uzun gecede yeni bir istiklal mücadelesi verildi. O gece Türkiye'de siyaset, gerçekten ortak bir duruş sergiledi. Yaşlısıyla genciyle, iktidarıyla muhalefetiyle; sokaklarda, meydanlarda büyük Türkiye vardı, bizatihi milletin kendisi sokaklardaydı."

"15 Temmuz gecesi bize çok şey öğretti"

Yazıcı, 15 Temmuz gecesinin kendilerine çok şey öğrettiğini belirterek, "O gece tüm dünya, milletimizin birbirine nasıl kenetlendiğini, birbirine nasıl destek olduğunu ve bu ülkeyi demokrasi, bağımsızlık adına nasıl savunduğunu gördü. O gece ülkesine sahip çıkan vatandaşlarımıza, bombaların altında tankları durduranlara, 81 şehrimizde meydanları dolduran vatandaşlarımıza, sokağa çıkmasa da evinde dua edenlere, yürekten destek verenlere canı gönülden teşekkürlerimi sunuyorum. Şehadetle şereflenerek ülkesini canı pahasına koruyan şehitlerimiz ve yaralılarımız bu vatanın gerçekten has evlatlarıdır. Bu millet, bu evlatlarını hiçbir zaman asla unutmayacaktır." dedi.

Yazıcı, 15 Temmuz gecesinde milletin dünyaya nasıl millet olunuru gösterdiğini belirterek, milletin bu asil duruşunun bir yandan demokrasi yürüyüşünü tahkim ettiğini, öte yandan dünya siyasi tarihine ve Türkiye tarihine kıymetli bir sayfa olarak geçtiğini vurguladı.

"Halkımızın iradesi silahları, tankları, savaş uçaklarını yenmiştir. Milletimiz canı pahasına vatanına sahip çıkmış ve geleceğini kurtarmıştır. Aklını, vicdanını ve imanını kaybetmiş bu şer odaklarıyla mücadelemiz, son nefesimize kadar devam edecek." diyen Yazıcı, böyle kahraman bir milletin mensubu olmakla iftihar ettiklerini, ayrıca böyle kahraman bir milletin Meclisinde milletvekili olmaktan şeref duyduklarını söyledi.

Bundan sonraki çalışmaları milletin büyüklüğüne, kahramanlığına yakışır ve yaraşır bir biçimde sürdüreceklerini aktaran Yazıcı, şöyle konuştu:

"15 Temmuz gecesi milletimizle birlikte en büyük teşekkürü hak edenlerin başında kahraman polislerimiz geliyor. Onlar da canlarını hiçe sayıp vatan savunmasına koştular ve Türkiye'nin bütün meydanlarında, sokaklarında milletimizle birlikte destanlar yazdı. Ayrıca, bu terörist güruhuyla karıştırılmaması gereken askerimiz de görevini şerefle yapmıştır. Kahraman ordumuza da şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz gecesi, iktidarıyla, muhalefetiyle siyasi partilerimiz ülkemizin bölünmez bütünlüğü için kenetlenmişlerdir. Millet meydanlarda istiklal mücadelesi verirken, milletin vekilleri Gazi Meclisin çatısı altında milletin emanetine sımsıkı sarıldı, demokrasiye ve milli iradeye sahip çıktı. Meclisinde, milletvekillerimiz hangi siyasi görüşten olursa olsun milletin onlara verdiği emaneti korumak için dik durdu, dik durdunuz. Zırh delici bombalar, helikopter taarruzları altında TBMM olağanüstü toplandı, çalışmalarını yürüttü. Meclis Başkanımız başta olmak üzere bu Gazi Meclisin her bir vekiline grubumuz adına tekrar şükranlarımı sunuyorum. Özellikle CHP ve MHP'nin sayın genel başkanlarına, o gece çok hızlı davranarak ülkemizin birlik ve beraberliği doğrultusundaki kararları ve açıklamaları için de yine grubumuz adına içtenlikle teşekkürlerimi sunuyorum. En büyük teşekkürü hak edenlerden birisi şüphesiz medya kuruluşlarımızdır. Onlar gazeteciliğin, yayıncılığın ne demek olduğunu, nasıl yapılması gerektiğini bu eylem dolayısıyla bir kez daha hem ülkemize hem de dünyaya gösterdi. Bu zafer herhangi bir kesimin veya partinin değil tüm milletindir, hepimizin zaferidir. İktidarı ve muhalefetiyle siyasi partilerimizin hain darbecilere karşı birlik içinde olması ülkemiz siyasetinin ulaştığı demokratik olgunluk düzeyini tüm dünyaya göstermiştir. Bugün milletimiz, cumhuriyetimiz ve demokrasimiz her zamankinden çok daha güçlü, ülkemiz çok daha itibarlıdır."

Hayati Yazıcı, bu süreçte işbirliğinin önemine işaret ederek, bu işbirliğini en üst düzeyde devam ettireceklerini söyledi. Fetullahçı Terör Örgütü ile ve diğerleriyle hukuk içerisinde mücadele edeceklerini anlatarak, "Bizim mücadelemiz 15 Temmuz darbe girişimine yeltenen Fetullahçı Terör Örgütü iledir. Halkımız birlik ve beraberlik içinde ortak bir duruş sergiledi, biz de burada, milletin Meclisinin çatısı altında bu ortak duruşu devam ettirmeye, bu mücadeleyi omuz omuza sürdürmeye kararlıyız. " dedi.

Siyaseti değerler üzerinden değil projeler üzerinden yürütmeleri gerektiğini aktaran Yazıcı, siyasi rekabetin projeler üzerinden yapılmasını istedi.

Yazıcı, "Bayrak hepimizin, tek milletiz, devletimiz var, Atatürk hepimizin. Niye Atatürk sizin ile bizim olmasın? Bizim komutanımız. Cumhuriyeti kuran öncüdür, İstiklal Savaşımızın Başkomutanıdır. Buna itiraz eden var mı? Hepimizin. Dini değerler hepimizin. İbadetini yapan da yapmayan da bu ülkenin yurttaşları, eşit hakları var. Fatih, Osman Gazi hepimizin. Böyle bakacağız, böyle yürüyeceğiz. İnşallah, bundan böyle siyasetimizi rakip partiler olarak projeler üzerine yürütürüz, projelerle yarışırız, ülkenin geleceğine ilişkin vizyoner olmakla yarışımızı sürdürürüz, değerlere hep sahip çıkarız, bu değerlere katılıp katılmamakta birbirimizi itham etmeyiz." diyerek sözlerini tamamladı.