Meclisin Bütçe Maratonu Sona Eriyor - Son Dakika
Politika

Meclisin Bütçe Maratonu Sona Eriyor

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Cezaevinde bulunan ve yargılanan milletvekili arkadaşlarımız için müracaatımız var. Anayasa Mahkemesi bir türlü gündemine almaya cesaret edemiyor.

16.12.2016 20:08
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Cezaevinde bulunan ve yargılanan milletvekili arkadaşlarımız için müracaatımız var. Anayasa Mahkemesi bir türlü gündemine almaya cesaret edemiyor." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, 2017 yılı bütçesi üzerinde HDP Grubu adına konuşan Önder, HDP milletvekillerinin tutuklanmalarına ilişkin yaşanan süreci anlattı.

Anayasa Mahkemesinin tutuklu milletvekillerine ilişkin kararlarını anımsatan Önder, "Cezaevinde bulunan ve yargılanan milletvekili arkadaşlarımız için müracaatımız var. Anayasa Mahkemesi bir türlü gündemine almaya cesaret edemiyor." ifadesini kullandı.

HDP'li Önder, şunları vurguladı:

"Biz Halkların Demokratik Partisi olarak şiddeti bir hak arama yöntemi ya da gerekçesi olarak hiçbir zaman görmedik. En şiddetli bir şekilde bu uğurda hayatını kaybeden bütün yurttaşlarımıza rahmet diledik ve yapılanı da nefretle kınadık. Savaş sözüne bazı arkadaşlar alınıyorlar. Devletin resmi kayıtlarında düşük yoğunluklu bir savaş olarak geçiyor bu hal. 40 yıl süren bir savaşta, savaşan tarafların temiz kalması, kirlenmemesi, işin içerisine başka ellerin girmemiş olması düşünülemez bile."

İstanbul'da gerçekleştirilen terör saldırısına ilişkin HDP'nin kendi bildirisini ayrı okumak durumunda kalmasının, meseleye yaklaşım fakından kaynaklandığını söyleyen Önder, "Aramızda bu tarihsellikten de gelen bir yaklaşım farkı vardır, bu da doğaldır. Herkes kendi sınıfsal kökeni, kendi ait olduğu dünya görüşü, fikriyatı ve diğer bir sürü şey sebebiyle meselenin halli cihetinde çok farklı şeyler düşünebilir." dedi.

Önder, "Horasan erenleri" ve "Anadolu erenleri" hakkındaki konuşmasını Diyarbakır'da da yaptığını ve bu konuşmasından dolayı hakkında 40 yıl ceza istendiğini söyledi. HDP Genel Merkezine gerçekleştirilen saldırıya ilişkin hiçbir siyasi partiden geçmiş olsun mesajı gelmediğini Önder, "Bundan önce Genel Merkezimize ateş açan Altındağ'da mukim bir yurttaş. Çok genç. Evinde kalp krizi geçirmiş ya da şüpheli bir şekilde ölmüş olarak bulundu. Muhtemelen kontra unsurların teşvik, tahrik ya da özendirdiği eylemi yapan bir yurttaştı. Belki bir şeyler söyleyecekti, şüpheli bir ölümle hayatını kaybetti. Kimi araştırıyorsak bu konuda bize yönelen sabıka dosyası olarak, böyle bir yurttaş hassasiyeti profilinin çok dışında kriminal bir tabloyla karşılaşıyoruz." diye konuştu.

"Bütçe, bürokratik ve teknik bir sürece indirgendi"

HDP Grubu adına ikinci konuşmacı olan HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ise 2017 bütçesinin, işçinin, kadının, öğrencinin, engellilerin, emeklilerin, farklı kimliklerin, inançların yani Türkiye toplumunu oluşturan halkların içinde kendini göremeyeceği bir bütçe olduğunu ve bütçenin tamamen bürokratik ve teknik bir sürece indirgendiğini ileri sürdü.

HDP'ye yönelik yapılan terör operasyonlarının hukuki değil, "siyasi soykırım operasyonları" olduğunu öne süren Kerestecioğlu, "Farklı savcılıklarca yürütülen ve aynı anda düğmeye basılmış gibi eş başkanlarımızın, milletvekillerimizin alındığı soruşturmalar için, siz 'Bu ülkede bağımsız bir yargı var' demeye devam edebilir misiniz? Demokratik bir ülkede hükümet ülkeyi yönetirken, sadece kendisine oy verenlerin değil, tüm yurttaşların hakkını korumak ve kollamakla yükümlüdür. Bizler aynı şeyleri düşünmek zorunda değiliz, zaten aynı şeyleri düşünerek bu parlamentoda siyaset yapamayız." diye konuştu.

Kerestecioğlu, şöyle devam etti:

"Siz darbecileri içeri attığınızı düşünebilirsiniz. Ancak, onların fikirleri, sizin politikalarınızla dışarıda hayat buluyor. Ülke, muazzam bir kutuplaşma ve gerginliğin içine düşmüş durumda. Herkes umutsuz, gelecek endişesi taşıyor. Mecliste darbeyi araştırmak için komisyon kuruldu. Bu komisyondan kamuoyunun beklentisi nedir? Darbe girişimine karışan tüm kişi ve kurumların açığa çıkartılması, darbe sürecinde yaşananların tüm boyutlarıyla araştırılmasıdır. Fakat, geldiğimiz noktada yönetimi ve çoğunluğu AKP'li vekillerde olan bu komisyonun temel amacından uzaklaşarak, darbe girişiminin üstünü örtme, gizlemeye çalıştığı gibi güçlü bir izlenim oluşmaya başlamıştır."

Kerestecioğlu, AK Parti'nin anayasa teklifinin, "anayasasızlaştırma pratiğinin metne dökülmüş hali olduğunu" savundu.

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, sataşma olduğu gerekçesiyle yaptığı konuşmada, 1984'ten bu yana terör örgütü PKK'ya karşı bir mücadele edildiğini anımsattı. Bostancı, Suriye'de PYD'nin de bir terör örgütü olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"'Kürt halkına karşı mücadelesi diyorsunuz. PYD, PKK, Kürt halkını mı temsil ediyor? PYD'nin zulmünden kaçan Kürtler, Kuzey Irak bölgesine gitmediler mi? Onlar kim? Kürt halkı değil mi? Bizim mücadele ettiğimiz terördür. Siz, terörle mücadeleyi, 'Kürt halkıyla mücadele ediliyor' diyerek çarpıttığınızda, yapmaya çalıştığınız farklı bir bağlama oturur. Ondan sonra da çıkıp burada, 'Biz teröre de karşıyız' diyemezsiniz."

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement