MHP Seçim Bildirgesini Açıkladı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis'te yeni yasama yılının açılışında yaptığı konuşmaya ilişkin "Evet, biz Erdoğan'dan, sözlerinden, soygun hanedanından rahatsızız, buna da devam edeceğiz. Sırtında taşıdığı akrebin ise kendisini sokması meselemiz değildir. Bizim dert ettiğimiz Erdoğan'ın bakımıyla büyüyen ve irileşen bu akrebin milletimizi zehirlemesidir. Buna da izin vermeyeceğiz" dedi.

Bahçeli, Ankara Spor Salonu'ndaki partisinin seçim bildirgesi toplantısında yaptığı konuşmada, Erdoğan'ın anayasal sınırlarını açıkça çiğnediğini, asıl maksadının 1 Kasım seçimlerine milliyetçi yığınak yapmak ve MHP'den sözde oy aşırmak olduğunu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da saraydan verilen ev ödevleri kapsamında bu amaca hizmet ettiğini ileri sürdü.

AK Parti'nin 13 yıldır Türkiye'yi kuşatma altına aldığını, MHP'yi zaafa sürüklediği takdirde ülkeyi yıkıma götüreceğinin farkında olduklarını ifade eden Bahçeli, "Bu nedenle Erdoğan'ın MHP düşmanlığı boşuna değildir. Davutoğlu'nun MHP alerjisi, AKP yönetiminin MHP öfkesi tesadüf görülmemelidir" diyerek, "Biz olmasaydık, AKP ile PKK çoktan Türkiye'nin fişini çekmişlerdi. Biz olmasaydık, müzakere ortakları Erdoğan ve Öcalan, Türkiye Cumhuriyeti'ni çökertmiş olacaklardı. Biz olmasaydık, Oslo'da, İmralı'da, Kandil'de verilen sözlerin hepsi gerçekleşecek, Türkiye'nin tarihten kaydı düşülecekti" dedi.

Bahçeli, 20 Temmuz'dan beri yaşanan terör saldırılarının korkunç boyutta olduğunu belirterek, o günden bugüne 83'ü asker, 68'i polis, 4'ü korucu olmak üzere 155 millet evladının şehit düştüğünü, aralarında çocukların da bulunduğu 66 sivil vatandaşın hayatını kaybettiğini aktardı.

Bahçeli, 152 sivil vatandaşın, 130 askerin, 97 polisin ve 11 korucunun ise yaralandığını kaydederek, "Bu tablo karşısında hangi vicdan sahibi susabilecektir?" sorusunu yöneltti.

Erdoğan'ın 1 Ekim'de, TBMM'de yaptığı konuşmayı anımsatan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Belki de ilk defa yaşanan örtülü miting konuşmasında grubumuzun sıralarına dönerek 'rahatsız mı oldunuz?' diye sormuş, terörün akrep gibi eninde sonunda taşıyanları da sokacağını söylemiştir. Evet biz Erdoğan'dan, sözlerinden, soygun hanedanından rahatsızız, buna da devam edeceğiz. Sırtında taşıdığı akrebin ise kendisini sokması meselemiz değildir. Bizim dert ettiğimiz Erdoğan'ın bakımıyla büyüyen ve irileşen bu akrebin milletimizi zehirlemesidir. Buna da izin vermeyeceğiz. Yemin ettik, Allah şahidimiz olsun ki akrebi ayağımızla ezeceğimiz gibi, sahiplerinden millet namına mutlaka hesap soracağız."

"Terörsüz bir Türkiye için ülkenin geleceğine oy verelim"

Devlet Bahçeli, 7 Haziran sonrası terör olaylarının niçin arttığının henüz cevabını bulamamış bir soru olduğunu belirtti.

Suruç'taki katliamı soranın ve soruşturmanın görülmediğini iddia eden Bahçeli, "Gizli bir el, derin bir nefes Suruç'un konuşulmasına adeta sansür koymuştur. Koalisyon kurulma süreciyle terör saldırıları arasında nasıl bir bağ ve bağlantının varlığı yorum ve izaha muhtaç bir konudur" diye konuştu.

AK Parti ile PKK'nın uzlaştığını, teferruatlar dışında anlaşmaya vardığının belli olduğunu, Erdoğan'ın Oslo'da PKK'ya özerklik sözü verdiğini iddia eden Bahçeli, şunları söyledi:

"2 Haziran'da Elazığlı kardeşlerimin huzurunda, halen cevabını alamadığım şu soruları Erdoğan'a sormuştum:  İmralı canisiyle mektuplaştın mı? Öcalan canisinin İmralı adasından günü birlik giriş-çıkışlarına onay verdin mi? ve şahsen temas kurdun mu? Kandil'deki PKK'lılara 'dinlenmesin' diyerek kriptolu telefon gönderdin mi? Terör baronlarıyla telefon görüşmeleri yaptın mı? Bülent Arınç'a yönelik düzmece suikast iddiasından sonra, girilen kozmik odalardan gasp edilen devlet sırları, en mahrem bilgiler kimlerin eline geçti? Şu anda Türkiye'nin güvenlik kartları hangi mihrakların kontrolündedir? KCK'nın kuruluşunda katkın ve dahlin var mı? PKK ve HDP'ye başkanlık karşılığında federasyon ümidi verdin mi? Erdoğan'ın yüreği varsa, kendinden eminse, örtbas edeceği karanlık bir ilişkisi yoksa bu sorularımı cevapsız bırakmaz."

Bahçeli, AK Parti'ye oy verenler başta olmak üzere, tüm vatandaşlara seslenerek, "Zalimleri tahtından indirmek için ülkenin geleceğine oy verelim. Terörsüz, tereddütsüz bir Türkiye için ülkenin geleceğine oy verelim" dedi.

PKK'nın imhasının ve bölücülüğün yok edilmesinin milliyetçi bir iktidarla mümkün olduğuna işaret eden Bahçeli, "Biz tehlikeleri gördük ve uyardık. Şimdi yeniden uyarıyoruz, AKP'yle geçecek her an PKK'ya ödül, işgal artıklarına, isyan kalıntılarına ikramdır. Ya AKP, ya aydınlık gelecek, ya AKP ya da iç huzur" değerlendirmesinde bulundu.

(Sürecek)