MHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Politika

MHP TBMM Grup Toplantısı

MHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Bahçeli: (1) "Söyler misiniz bana, 'Kobani düşerse Ankara düşer' diyenlerin Yunan işgal kuvvetlerinden ne farkı vardır?

14.10.2014 12:48
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son günlerde yaşanan felaket dolu günlerin vebalinin öncelikle HDP'nin üzerinde olduğunu belirterek, "Söyler misiniz bana, 'Kobani düşerse Ankara düşer' diyenlerin Yunan işgal kuvvetlerinden ne farkı vardır?" dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Kocaeli'deki helikopter kazasında ve Sivas'taki trafik kazasında şehit olan askeri personel ve polislere rahmet, ailelere ve millete başsağlığı diledi.

Kobani'deki (Ayn el Arap) gelişmeler nedeniyle yapılan izinsiz gösterileri değerlendiren Bahçeli, şiddet, yağma ve talan olaylarının milleti tedirginliğe ve endişeye sevk ettiğini belirtti.

HDP'yi "PKK şubesi" olarak niteleyen ve yandaşlarını yakmaya, yıkmaya davet ettiğini ifade eden Bahçeli, " Türkiye'yi karıştırmak, kardeşi kardeşe kırdırmak için alçakça provokasyon yapmışlardır" diye konuştu.

HDP'nin, Anayasa ve yasalara alenen karşı geldiğini, şiddet ve vahşete bulaştığını savunan Bahçeli, şunları söyledi:

"Bir siyasi partinin Anayasa ve yasaları kasten, taammüden çiğnemesinin hukuk devletinde bir karşılığı, demokrasi nezdinde de bir diyeti vardır ve bellidir. Türkiye'nin dört günlük kan ve karanlık çıkmaza sürüklenmesinde baş aktörlük görevini üstlenen mazbatalı bölücülere başta Gazi Meclis, ardından adalet ve yargı camiası inanıyorum ki suskun kalmayacaktır. PKK ile arasına mesafe koymayan, milli ve üniter devletimizi yıkmak, vatanımızda isyan ve kaos çıkarmak için fitne yayan vicdansızlara hukuku öğretmek, Türkiye ve Türk milletinin büyüklüğünü göstermek kaçınılmazdır. Söyler misiniz bana, 'Kobani düşerse Ankara düşer' diyenlerin Yunan işgal kuvvetlerinden ne farkı vardır? Bu milletin ekmeğini yiyen, suyunu içen, nimetlerinden istifade eden güruhun Kobani kılıfıyla can almasının, kan dökmesinin, vurup kırmasının özgürlükle, insanlıkla, insan haklarıyla nasıl bir bağı olacaktır? Askeri taşlayan, polise tokat atan, devlete söven, millete hakaretler yağdıran omurgasızların milli mücadelenin kutlu bir eseri olan Gazi Meclis'te bulunmaları en başta demokrasiye ihanettir. Kandil'deki terör şeflerinden emir alanlarla aynı çatıyı paylaşmak, aynı koridorlardan geçmek bizim için başlı başına züldür. Yaşanan buhran ve felaket dolu günlerin vebali öncelikle HDP isimli PKK hesabına çalışan siyasi ucubenin üstündedir."

-"Hiçbir meşum eylem karşılıksız bırakılmamalı"

Devlet Bahçeli, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın olayların bilançosunu açıkladığını anımsatarak, terör örgütü üyelerinin Kobani bahanesiyle 37 ilde bin 419 olay çıkardığını kaydetti.

Türkiye'nin hainlerin nefretiyle sarsıldığını dile getiren Bahçeli, "Bitiyor denilen terör şehirlere üşüşmüş, 'barış ve huzuru getirdi' diyerek övülen sözde çözüm süreci haydutları yüreklendirmiştir" dedi.

Bahçeli, olaylarda Türk Bayrağı'nın ve Atatürk büst ve heykellerinin ataşe verildiğini de anlatarak, Türkiye'nin hak ve hukukuna, milletin kutsal miras ve kazanımlarına sistematik saldırıları şiddetle kınadıklarını ve lanetlediklerini vurguladı.

Kimsenin, Türkiye'nin sahipsiz olduğunu düşünmemesini isteyen Bahçeli, "Hiçbir meşum eylem ve girişimin karşılıksız bırakılmamasını, aksi halde doğabilecek sonuçların telafi edilemeyecek boyutlara ulaşabileceğini muhataplarına önemle duyuruyorum" diye konuştu.

Türk milletinin badireleri yenme konusundaki tecrübesinin ihanetin cüretine soluk aldırmayacağını ifade eden Bahçeli, "Aziz milletimizin sindiğini, korktuğunu, yıldığını ve çekindiğini sananlara tavsiyem, sadece geçmişimizdeki en karanlık dönemlerde milli ruhun nasıl ayağa kalktığına bakmaları ve ders çıkarmalarıdır" dedi.

-"Bayrak yakılıyorsa düşünme zamanı"

Bahçeli, "Kobani için timsah gözyaşı dökenlerin milli servete hıyanet ettiğini" belirterek, şöyle devam etti:

"Ne Erdoğan ne Davutoğlu süreç ihanetini müdafaa ettikleri ölçüde milli değerlerimizin arkasında duramamışlardır. Erdoğan geçtiğimiz pazar günü Gümüşhane'de; '12 yıllık sürede bayrağımız, paramız, pasaportumuz daha fazla itibar kazandı' sözleriyle siyasi propaganda yaparken, Türk Bayrağı düşmüş, yanmış, yerlerde sürünmüştür. Bu Erdoğan, sözde çözüm sürecinde bayrak düşmanlarıyla el ele verip onları pışpışlarken, bağımsızlığımıza göz diken, varlığımıza diş bileyen şerefsizler meydanı boş bulmuşlardır. Bayrak yakılıyorsa, bayrak saldırı ve hakaret görüyorsa sağduyulu ve vatansever kardeşlerimin ellerini vicdanlarına koyup düşünme zamanı gelmiş demektir. Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde bağımsızlığımızın sembolü ay yıldızlı al bayrağımız bu kadar düşmanlık görmemiş, bu kadar hücuma uğramamıştır. Türk milleti bunu hak etmemektedir. Bayrak namustur, bayrak şereftir, bayrak onurdur; namustan, şereften ve onurdan haberi olmayanların bayrağı sevmesi, bayrağı savunması, bayrak için dertlenmesi akla ziyandır. PKK ile yürütülen pazarlıklarda ipliği pazara çıkanların, 17-25 Aralık'ta kirli çamaşırları villalardan taşanların Türk milletinin safında ve yanında durması hayal mahsulü bir beklentidir. AKP, CHP, PKK, HDP, PYD ve küresel örgütler Türkiye'nin aleyhine, Türklüğün zararına, milletin felaketine olacak şekilde halka halka dizilip birbirlerini doyururken, yalnızca MHP hakkın, adaletin, doğrunun, milli olmanın ve dün başkent oluşunun yıl dönümünü kutladığımız Ankara'nın hizasında durmuştur."

-"Yüreğiniz yetiyorsa IŞİD'in karşısına çıkın"

Türkiye'de IŞİD protesto edilirken terör yöntemleri kullanıldığına işaret eden Bahçeli, "Zulümden şikayet edenler, zulüm yapmıştır. Şiddetten yakınanlar şiddette sınır tanımamıştır. Bunların asıl meseleleri Kobani değildir. Bunların asıl gayesi Kobani'nin düşmesi de değildir. Bu ahlaksızların maksadı Türkiye'nin düşürülmesi, Türk milletinin şiddet aracılığıyla rehin alınması, bölünmeye ve Kürdistan'a razı edilmesidir" dedi.

Bingöl'de Emniyet Müdürü Atalay Ürker, yardımcısı Atıf Şahin ve koruma görevlisi komiser Hüseyin Hatipoğlu'na suikast düzenleyen katillerin insanlık ve Kobani ile ilgisi olmadığını dile getiren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Soruyorum, Atıf Şahin'in şehit olması Kobani'yi kurtarmış mıdır? Hüseyin Hatipoğlu'nun şehit düşmesi IŞİD terörünü durdurmuş mudur? Geçtiğimiz hafta Gaziantep'te, dört kişinin hayatına mal olan hadiseler esnasında, evinde yemek yerken bedenine kurşun isabet eden 18 yaşındaki Sevgi Alıcı'nın vefatı kansızları, haysiyetsizleri mutlu etmiş, Kobani'deki karanlığı bitirmiş midir? Türkiye'nin baştan ayağa yakılıp yıkılması Kobani'ye katkı sağlamış mıdır?"

Kobani'ye koridor açılması ve TSK'nın terör örgütü ile PYD hesabına Kobani'ye girmesi için olmadık oyunlar tertip edildiğini belirten Bahçeli, tezkereye "hayır" oyu veren CHP'nin de yeni tezkereden bahsetmeye başladığını anımsattı. Bahçeli, "Türkiye'nin, IŞİD'e karşı PKK-PYD'nin hesabına savaşmasını dillendirenlerin ya şuurları kapalı, ya zihinleri bulanık ya da milli hafızaları tamamen siliktir" diye konuştu.

Sadece Kobani'de kan akmadığına dikkati çeken Bahçeli, "nehir gibi Türkmen kanı akıtılmasına ve Arap katliamına yüz çevirenlerin Kobani için ayağa kalkmasının tarifi olmayan rezillik" olduğunu söyledi. Bahçeli, "Türkiye'de terör estirenlere ve bunları destekleyen odaklara sesleniyorum; kendinize güveniyorsanız, sıkıysa, yüreğiniz yetiyorsa IŞİD'in karşısına çıkın da görelim. Bingöl'de polise pusu kurduran, kurulmasına seyirci kalan, emzikli bebekleri kurşuna dizen, dağlarda fitne kazanı kaynatan, sokakları savaş alanına çeviren hainler, insanlık düşmanları size söylüyorum; Kobani'de IŞİD terörü sizi bekliyor, ne duruyorsunuz, ne korkuyorsunuz?" dedi.

Devlet Bahçeli, Kobani için koridor açılmasının, silah yardımı yapılmasının ve buna sıcak bakılmasının vatana ihanet olacağını öne sürdü.

- TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Politika MHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement