Milli Eğitim Bakanı Avcı

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ.- Milli Eğitim Bakanı Avcı'nın kürsü konuşması Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Bizim için dersane meselesi üzerinden koparılan tartışmalar geride kalmıştır. Artık dersanecilik üzerinden elde edilmiş birikimi, özel okul alanına en iyi şekilde aktarmaya yoğunlaşmalıyız. Dönüşen okullarımızın daha güçlü ve nitelikli kurumlar olması için gayret sarf etmeliyiz" dedi.Avcı, Green Park Otel'de düzenlenen "Dershanelerin Dönüşüm Süreci" toplantısında, dersanelerin dönüşüm sürecinde önemli mesafe aldıklarını söyledi.Dönüşüm kelimesini tam anlamıyla karşılayan bu sürecin, maariflerde normalleşmeyi sağladığını ve özel eğitim kurumlarının da milli eğitim sistemine tam olarak entegre edilmesinin yolunu açtığını belirten Avcı, dönüşüm programının hayata geçirilmesinde Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yaparak, sürece destek olan özel öğretim kurumlarına bir kez daha teşekkür ettiğini belirtti.Yoğun sınav koşullarının bir sonucu olarak ortaya çıkan dersaneciliğin, bütün müktesebatıyla özel öğretim kurumuna çevrilmesine, Milli Eğitim Bakanlığı olarak en başından itibaren "dönüşüm" adını verdiklerini anımsatan Bakan Avcı, şöyle konuştu: "Yani bu bir 'kilit vurma' değil, dönüştürme kararıydı. 'Kast-ı mahsus' ile mesele çığrından çıkarılmaya çalışıldı. Neyse ki sonunda aklıselim galip geldi. Özel öğretim kurumlarımızın pek çoğu bizim niyetimizi doğru okudu ve sürece destek verdi. Ümidim odur ki, bu dönüşümle özel öğretim sektörü dünden daha güçlüdür ve eğitimimize daha fazla hizmet etme imkanına kavuşmuştur. Bizim için dersane meselesi üzerinden koparılan tartışmalar geride kalmıştır. Artık dersanecilik üzerinden elde edilmiş birirkimi, özel okul alanına en iyi şekilde aktarmaya yoğunlaşmalıyız. Dönüşen okullarımızın daha güçlü ve nitelikli kurumlar olması için gayret sarf etmeliyiz. Özel öğretim kurumlarının genel eğitim sistemimize katkıları artarak sürecektir. Biz de Mlli Eğitim Bakanlığı olarak sektöre verdiğimiz desteği sürdüreceğiz. Yasalarla belirlenmiş çerçevede ülkemizin geleceğine birlikte katkı sunmaya devam edeceğiz."Avcı, dönüşüm için müracat eden bütün kurumlara kolaylıklar sağladıklarını, bundan sonra da işbirliğini yüksek düzeyde devam ettirerek dönüşüm programını birlikte sonuçlandıracaklarını aktardı. 22 Mayıs 2015 tarihi itibarıyle 2 bin 240 dersane, dönüşüm proğramına müracat etti. Bunlardan 2 bin 195'i dönüşüm programına kabul edildi. Dönüşüm programına başvurular 1 Eylül 2015 tarihine kadar devam edcektir. Yine aynı tarih itibarıyle 249'u temel lise olamk üzere, 276 dersaneye özel okul rauhsatı düzenlenerek dönüşüm işlemleri tamamlanmıştır. Dönüşüm programına alınan diğer kurumların özel okul açma işlemleri, 1 Eylül 2015 tarihine kadar tamamlanacaktır. Dönüşüm programına alınmayan dersaneler ile gerekli standartları sağlamayan öğrenci etüt eğitim merkezlerinin faaliyetleri, 1 Eylül 2015 tarin itibariyle sonlanacaktır. Kanunun yürürlüğe girdiği 14 Mart 2014 gününden 22 Mayıs 2015 tarihine kadar, 401 dersane de kendi isteğiyle faaliyetine son vermiştir. Dönüşüm sürecinde yoğun gayret gösteren ve eğitim sistemimizdeki büyük bir meselenin suhuletle halledilmesine destek veren bütün kurumlarımıza, süreci yöneten bakanlığımızın mensuplarına teşekkür ediyorum."-Milli Eğitim Müsteşarı Tekin'in konuşmasıMilli Eğitim Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin ise konuşmasında Milli Eğitim Bakanlığı olarak çok ciddi bir devrimi gerçekleştirdiklerini vurgulayark, "Bu devrimi, bu salonda bulunan arkadaşlarla birlikte gerçekleştirdiğimize inanıyorum. Bu sürece başlarken de biz bu devrimi birlikte gerçekleştireceğimize inandık ve her aşamada paylaştık, tartıştık" dedi.Sektörün önerilerini her aşamada dikkate aldıklarını anımsatan Tekin, şunları söyledi: "Bu bir devrimdir, birçok açıdan devrimdir. Mesela, Türkiye'de özel sektörün eğitime ayırdığı payın rasyonel kullanımı açısından kamu bütçesi üzerindeki yükün alınması anlamıda devrimdir. Biz ortalama, bizdeki öğrencilerin, 2013 yılındaki karşılıkları itibarıyla söylüyorum. Yaklaşık 4'te birinin okullarla birlikte dersanelere de gittiğini görmüştük. Yani kabaca, özel sektör, kamunun ayırdığı payın yüzde 25'i kadar eğitime pay ayırıyor. Ama bu özel okullaşma istatistiklerinde kamunun ayırdığı payın yüzde 2 veya 3' gibi çok komik rakamlarla karşılık buluyordu. Eğititmin adece kamu tarafından değil, kamu ve özel sektörün birlikte yapması gerene bir iş olduğunu ortaya çıkardık. Bu konuda Milli Eğitim bakanlığı'nın rehberlik yapacağını ortaua koyduk. Bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığı olarak, dersane sektörü temsilcileri önamli toplantılar yaptık. Biz, sektör temsilcisi arkadaşlardan ciddi katkılar aldık. Ciddi destekler aldık. Genel felsefemiz şuydu. Mlli Eğitim Bakanlığı olarak Türkiye'nin eğitim sistemindeki sorunları hep birlikte çözeceğiz. Sürecin başından beri dernek temsilcileri ile bu toplantılarda tanıştık. Tüm desteklerinden dolayı teşekkür etmek isterim. Sürece başlarken herkes tedirgindi, endişeliydi. Nasıl sonuçlanacağını bilmiyordu. Ama gördük ki, birlikte karar aldığımız sürece sğreç sağlıklı bir şekilde ilerleyecek, istediğimzi sonuçları doğuracak. Yeter ki, beraber çalışma arzumuzu manipüle etmek isteyen art niyetli arkadaşlarımız, manipüle çabalarında başarılı plmasınlar. Çok şükür bugüne kadar bu manipülasyon çabaları başarılı olamadı. Bundan sonra da oalamayacaktır. Bu çalışmalarda en fazla yer alan kişilerden biri olarak ben şahsen sizlere, dersane temsilcilerine teşekkür ediyorum."Dershane temsilcileri ile bakanlık yetkililerinin görüşmeleriyle toplantı devam ediyor.(Bitti)