Nabi Avcı: "Boğazın Altından Marmaray Adlı Bir Geçit Yapacağız' Derse Şaşırmayacağım"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Avcı'nın konuşması Bakan Avcı, 7 Haziran seçimini AA'ya değerlendirdi- Milli Eğitim Bakanı Avcı: (2)- "(Muhalefetin eğitime ilişkin seçim vaatleri) Onlara kendi söylemleriyle cevap vermek istiyorum. Yani diyorlar ki 'biz eğitimi yapboz tahtasına çevireceğiz.' Bizi hep suçlaya geldikleri bir şeydi bu. Şimdi diyorlar ki 'biz eğitimi A'dan Z'ye değiştireceğiz.' CHP'si de MHP'si de HDP'si de böyle diyor"- "Dikkat ederseniz, sadece eğitimle ilgili değil, diğer konularda da birbirlerinin hiç ayağına basmıyorlar. Yani birbirleriyle hiçbir şekilde bir araya gelemeyecek olan siyasi partiler, şimdi örtük bir ittifak halinde AK Parti'nin önünü kesmeye çalışıyorlar"- "Önümüzdeki iki yılın sonunda öğretmen açığımızı, herhangi bir ücretli öğretmene ihtiyaç duymayacak şekilde kadrolu öğretmen ihtiyacımızı karşılamış olacağız"- "Orta vadede niyetimiz öğrencilerin, üniversiteye bu 4 yıllık performanslarına bakarak girebilecekleri bir düzeni oluşturmaktır. Ama bunun için fiziki, beşeri altyapının biraz daha gelişmeye ihtiyacı var"-(CHP'nin OSB'lerde lise açılacağı vaadi) Binlerce öğrenci, organize sanayi bölgelerindeki okullarda okurken, sanki yeni bir şey keşfediyormuş gibi kalkıp 'biz organize sanayi bölgelerinde mesleki ve teknik liseler açacağız' demek, açıkçası bana 'Ankara'yı Türkiye'nin başkenti yapacağız' vaadi kadar gerçekçi bir vaat gibi görünüyor" SELMA KASAP - YILDIZ AKTAŞ -Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, muhalefetin eğitimdeki seçim vaatlerine ilişkin, "Onlara kendi söylemleriyle cevap vermek istiyorum. Yani diyorlar ki 'biz eğitimi yapboz tahtasına çevireceğiz.' Bizi hep suçlaya geldikleri bir şeydi bu. Şimdi diyorlar ki 'biz eğitimi A'dan Z'ye değiştireceğiz.' CHP'si de MHP'si de HDP'si de böyle diyor" değerlendirmesinde bulundu. Bakan Avcı, 7 Haziran Genel Seçimlerine ilişkin AA muhabirlerinin sorularını yanıtladı. Muhalefet partilerinin, eğitimdeki vaatlerini değerlendirmesi istenen Bakan Avcı, "Onlara kendi söylemleriyle cevap vermek istiyorum. Yani diyorlar ki 'biz eğitimi yapboz tahtasına çevireceğiz.' Bizi hep suçlaya geldikleri bir şeydi bu. Şimdi diyorlar ki biz eğitimi A'dan Z'ye değiştireceğiz. CHP'si de MHP'si de HDP'si de böyle diyor. Değil mi? Bu ne demektir, bu eğitimi yapboz tahtasına çevireceğiz, bunu demiş oluyorlar" ifadesini kullandı. Seçimlerde partilerin eğitimle ilgili vaatlerinin belli bir insaf ve bilgi düzeyinde yapılması gerektiğini belirten Bakan Avcı, ancak kendilerine yöneltilen eleştirilerin insaf ölçülerini aştığını, önerilerde ise bilgi düzeyinin çok düşük olduğunu dile getirdi. Avcı, genel söylemlerin dışında, spesifik konularda bu bilgisizliğin hangi kerteye vardığının daha net görüldüğünü söyledi.-"Boğazın altından Marmaray adlı bir geçit yapacağız' derse şaşırmayacağım"CHP'nin reklamlarında ve mitinglerinde, organize sanayi bölgelerinde mesleki ve teknik liseler açılacağı yönünde vaatlerinin bulunduğunu hatırlatan Avcı, 14 ilde zaten bu türde 20 okul bulunduğunu ve buralardaki 10 bini aşkın öğrenci için okul yönetimlerine, 3 bin 500- 5 bin 500 lira arasında teşvik verildiğini anımsattı. Avcı, "Bu apaçık ortadayken, binlerce öğrenci organize sanayi bölgelerindeki okullarda okurken, sanki yeni bir şey keşfediyormuş gibi kalkıp 'biz organize sanayi bölgelerinde mesleki ve teknik liseler açacağız' demek, açıkçası bana 'Ankara'yı Türkiye'nin başkenti yapacağız' vaadi kadar gerçekçi bir vaat gibi görünüyor. Yani yarın Kılıçdaroğlu çıkıp 'karar verdik arkadaşlar, iktidara gelirsek Ankara'yı Türkiye'nin başkenti yapacağız' derse artık şaşırmayacağım veya 'Boğazın altından geçen Marmaray adlı bir geçit yapacağız' derse şaşırmayacağım. Eğitimle ilgili söylemleri, bu düzeyde Türkiye ile ilgili bilgi içeren öneriler" diye konuştu.Avcı, CHP'nin 1+8+4 önerisinin de yeni olmadığını, 28 Şubatçılar tarafından zaten yapıldığını ve sonuçlarının millet tarafından görüldüğünün altını çizerek, imam hatip okullarının önünü kesmek için 8 yıllık kesintisiz eğitimle, mesleki ve teknik eğitimin tarumar edildiğini söyledi.Mesleki ve teknik lise mezunlarına katsayı da uygulandığını anımsatan Avcı, bu nedenle velilerin çocuklarını "zenci muamelesi görmesin" diye mesleki ve teknik liselere göndermediğini aktardı. Avcı, şimdi uygulamaya o zaman da destek veren CHP'nin 8 yıllık zorunlu eğitim ile imam hatip ortaokullarını kapatmak istediğini belirtti.Bakan Avcı, "Hiç aklımdan böyle bir şey geçmedi' diyor. Ayıp, geçmediyse o seçim bildirgesindeki imam hatip okulların sayısı Türkiye'nin din görevlisi ihtiyacına göre belirlenecek ifadesi ne? ya büyük bir cehalet var ya imam hatip okullarını sadece din görevlisi yetiştiren okullar zannediyorlar, bu kadar cahiller bu okullar konusunda veya meseleyi çarpıtıyorlar" dedi. -"Birbirlerinin ayağına basmıyorlar"İmam hatiplerdeki öğrencilerin, diğer okullardaki bütün dersleri gördüğünü, ailelerin de çocuklarını buraya "din görevlisi olsun" diye göndermediğini vurgulayan Avcı, "Dikkat ederseniz, sadece eğitimle ilgili değil diğer konularda da birbirlerinin hiç ayağına basmıyorlar. HDP'liler, MHP'lilerin ve CHP'lilerin, CHP'liler, HDP'lilerin ve MHP'lilerin. Yani birbirleriyle hiçbir şekilde bir araya gelemeyecek olan siyasi partiler, şimdi örtük bir ittifak halinde AK Parti'nin önünü kesmeye çalışıyorlar" ifadesini kullandı. Gezi olayları sırasında da "toz duman dağıldığında herkes yanında kim olduğunu görecek ve çok şaşıracak" dediğini hatırlatan Avcı, "Toz duman dağıldıktan sonra hepimiz gördük, burada kimlerin nasıl bir araya geldiğini veya getirildiğini. Şimdi de onun siyasi versiyonu yürürlüğe konmak isteniyor. Ama bu toz duman dağıldığı zaman 7 Haziran'dan sonra herkes yanındakinin kim olduğunu görecek" diye konuştu.-"Nasıl biz sistemle üniversiteye gireceğinizi en az iki yıl öncesinden biliyor olacaksınız"Muhalefet partilerinin, üniversite sınavının kaldırılacağı yönündeki vaatlerinin hatırlatılması üzerine Avcı, tüm illerde en az bir üniversite açtıklarını ve kontenjanları artırdıklarını hatırlattı.Üniversite giriş sınavlarını acımasız bir rekabet alanı olmaktan nispeten çıkardıklarını belirten Avcı, ancak ister istemez birtakım üniversiteler arasında nitelik farkı olduğunu ve bundan kaçınılamayacağını vurguladı. Avcı, yarışın artık, üniversiteye girmek üzerine değil, üniversiteler içerisinde en nitelikli bölümlere girmek üzerine olduğunu söyledi. -"4 yıllık bir performansın değerlendirilmesi, daha sağlıklı olur"Tek bir üniversite sınavının pedagojik açıdan doğru olmayabileceğine işaret eden Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "TEOG sisteminde yaptığımız gibi, bütün bir lise eğitimi boyunca gösterilen performansa bağlı olarak çocuklar üniversiteye gidebilirlerse tabii daha sağlıklı seçimler yapmış olur. Üniversiteler de öğrenciyi daha iyi tanıyarak alacak. 4 yıllık bir performansına bakarak öğrenci almak başka bir şey, gireceği yıl yapılan iki sınav sonucunda öğrenci almak başka bir şey. Dolayısıyla 4 yıllık bir performansın değerlendirilmesi, daha sağlıklı olur. Adaylar, bu sürede 'evet benden iyi bir mühendis, veteriner, spor yöneticisi, hariciyeci olur' diyebilir. 4 yıllık performans daha iyi gösterge oluşturur. Bizim de orta vadede niyetimiz, öğrencilerin üniversiteye bu 4 yıllık performanslarına bakarak üniversiteye girebilecekleri bir düzeni oluşturmaktır. Ama bunun için hem fiziki hem beşeri altyapının biraz daha gelişmeye ihtiyacı var."Tablet bilgisayarlardan öğrencilerin hangi dersle ne kadar zaman ayırdığının, ilgi gösterdiğinin ve istekli olduğunun ölçülebilecek duruma gelindiğini anlatan Avcı, "Yani bir çocuğumuzun matematik başarısını ölçebileceğimiz gibi aynı zamanda matematik konusundaki gayretini de oradan süzebileceğiz. Buna ilişkin programlar geliştiriyoruz" dedi. Bakan Avcı, tabletlerle birlikte sınıftaki öğrenci sayısını 30'un altına indirdiklerinde, okullarda tekli eğitime geçildiğinde, öğretmenlerin aynı zamanda her öğrencisinin özel durumunu görebilecek ve gayretini değerlendirebilecek hale gelindiğinde, üniversiteye girişleri daha sağlıklı yapabilir hale geleceklerinin altını çizdi.-"Üniversite sınavını kaldırdım' demekle üniversite sınavı kalkmaz"O zaman sadece bu iki sınava dayalı seçmelere ihtiyaç kalmayacağını vurgulayan Avcı, "Biz bunun zeminini hazırlamaya çalışıyoruz. Ama öyle kafadan 'üniversite sınavını kaldırdım' demekle üniversite sınavı kalkmaz" ifadesini kullandı.Nabi Avcı, AK Parti Seçim Beyannamesi'nde üniversite sınavının yılda birkaç kez yapılmasına ilişkin ifadelerin yer aldığının hatırlatılması üzerine, "Belli bir vade içinde" dedi. "Bizim sırtımızda yumurta küfesi var" diyen Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onun için 'üniversite sınavını kaldıracağız' dediğiniz zaman binlerce, yüz binlerce çocuğumuzu ve ailesini tedirginliğe sokmuş olursunuz. 'Acaba ne olacak?' Onun için sık sık şunu vurguluyoruz: Merak etmeyin, nasıl biz sistemle üniversiteye gireceğinizi en az iki yıl öncesinden biliyor olacaksınız. Tam üniversiteye gireceğiniz yıl, size 'Bir dakika sistem değişti, şimdi böyle olacak denmeyecek' diyoruz."-Öğretmen atamaları ağustosta yapılacakBakan Avcı, muhalefet partilerinin atanamayan öğretmen adaylarının tümünün atanması konusundaki vaatlerini değerlendirmesinin istenmesi üzerine, atamaların seçim öncesinde ve ağustosta yapılmasını isteyen öğretmen adaylarının bulunduğuna dikkati çekti. Bu yılki KPSS'ye ilk defa gireceklerin ve geçen yılki sınavda başarılı olamamış gençlerin hakkını korumak gerektiğinin altını çizen Avcı, temmuzdaki KPSS sonuçlarına göre ağustosta atamaları yapacaklarını bildirdi. Bakan Avcı, "İnşallah önümüzdeki iki yılın sonunda, öğretmen açığımızı herhangi bir ücretli öğretmene ihtiyaç duymayacak şekilde, kadrolu öğretmen ihtiyacımızı karşılamış olacağız" değerlendirmesini yaptı.-"13 yılda bakan sayısı olarak en istikrarlı dönem yaşandı"Avcı, "AK Parti döneminde milli eğitim bakanlarının çok değiştiği yönünde eleştiriler var ancak OECD ve Dünya Bankası raporlarında da Türkiye'ye övgü var ama pek bilinmiyor. Bunu nasıl değerlendirirsiniz" sorusunu yanıtlarken, Milli Eğitim Bakanlığının 13 yılda bakan sayısı olarak en istikrarlı dönemini yaşadığını söyledi.Hüseyin Çelik'in, Hasan Ali Yücel'den sonra en uzun süre görev yapan Milli Eğitim Bakanı olduğunu anlatan Avcı, 1987'de yaptığı bir hesaplamayla bakanların ortalama bakanlık süresinin 11 ay olduğunu, Tevfik İleri ve Hasan Ali Yücel'in çıkarıldığında bu sürenin 9 aya düştüğünü söyledi.Nabi Avcı, 2,5 yıldır bakan olduğunu, cumhuriyet tarihinde 2,5 yıl görev yapan bakan sayısının iki elin parmağını geçmeyeceğini vurgulayarak, "Kaldı ki biz aynı partinin bakanlarıyız. Yani aynı programa bağlı olarak çalışan bakanlarız. Söylendiği gibi bakandan bakana değişen giriş sistemleri de olmamıştır" dedi.Bakan Avcı, özel okullarda eğitim alacak öğrencilere verilecek teşvikin Hüseyin Çelik döneminde gündeme geldiğini, o zamanki Cumhurbaşkanı tarafından "belli bir cemaatin okullarını finanse etmek için özel olarak geliştirilmiş irticai bir proje" diye veto edildiğini dile getirdi. -"Türkiye eğitimde son 12 yılda çok ciddi başarılara imza attı"OECD'nin ve Dünya Bankası'nın açıkladığı raporlara değinen Avcı, şöyle devam etti: "Son 1 ay içerisinde, Türkiye'yle ilgili bir sürü olumsuz şeyin servis edildiği bir ortamda, OECD çıkıyor diyor ki 'son 12 yılda Türkiye eğitimde büyük başarılar sağladı'. Bunu OECD, Dünya Bankası söylüyor. Japon Eğitim Bakanı buraya geldi ve bir arkadaşımız 'Türk eğitim sisteminde örnek alacağınız bir şey var mı?' diye sordu. Muhtemelen bu soruyu soran arkadaşlar bekliyor ki 'Türk eğitim sistemi nerede, biz neredeyiz' diyecek. Ancak Bakan dedi ki; 'Evet var. 12 yıllık eğitime geçişi büyük bir başarı olarak görüyorum. Sadece biz değil pek çok ülke bunu hayranlıkla izliyor. Türk eğitim sistemiyle ilgili pek çok övücü şeyler söyledi.6 ay önce İtalya'da dijital teknolojilerin eğitime uyarlanması toplantısında, Türkiye ile iftihar ettim. 7-8 önce FATİH Projesi öncesinde tartıştığımız ama projeyle uygulamaya başladığımız pek çok konuda hala onların nerelerde, nasıl bulanık bir kafa karışıklığı içinde olduklarını ve Türkiye'nin yaptıklarını duyunca nasıl gıpta ettiklerini görüyorum. İtalya'da FATİH Projesi'ne ödül verdiler. Buraya gelen her yabancı eğitim bakanı 'FATİH projesinde birlikte ne yapabiliriz?' diye soruyor. Dolayısıyla Türkiye eğitimde son 12 yılda çok ciddi başarılara imza attı." Nabi Avcı, iktidarları döneminde bütçelerde en büyük payın eğitime ayrıldığını aktararak, "Hiç olmazsa bunu görüp teşekkür etmeleri geremez mi muhalefet partilerinin? 'Teşekkür ederiz iyi şeyler de oluyor' demek muhalefet için de iyi olur, onlara da yarar" değerlendirmesini yaptı.-"Bir teşekkür edilmez mi? Etmediler"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin geçtiğimiz günlerde Eskişehir'e geldiğini anımsatan Avcı, Eskişehir'in 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti olduğunu ve Bahçeli'nin hayatında görmeyeceği kadar Türk dünyası ile yoğun ilişki içerisine girdiklerini söyledi.Avcı, 10 bini aşkın çocuğun Kırım, Azerbaycan, Türkmenistan, Bosna Hersek, Batı Trakya ve Kıbrıs'a götürüldüğünü, ata topraklarını gördüklerini, Türk izlerini tanıdıklarını ifade ederek, Türkmenistan'ın "bir benzerini bize de yapın" dediği büyük bir anıt duvar inşa ettiklerini ve duvar üzerine sanatçıların, minyatürlerle Dede Korkut hikayelerini işlediklerini aktardı. Dede Korkut kitabının bulunuşunun 200. yıl dönümü kutlamalarını da gerçekleştirdiklerini hatırlatan Avcı, Türk Dünyası Kültür Başkenti olan ilde yüzlerce konferans, sempozyum, konser, yarışmanın yapıldığını, Türk dünyasından binlerce insanın şehre geldiğini, ilden de binlerce insanın Türk dünyasına gittiğini belirtti.Avcı, "Bütün bunlar olup biterken milliyetçi olduğunu iddia eden bir partinin genel başkanı, Eskişehir'e gelmişken bunlara bir teşekkür etmez mi? Etmedi, anmadı bile. Orhun Anıtları'na gitti mi gitmedi mi bilmiyorum. Biz iki defa gittik. Taşlı tarlaya indik, Antonov uçaklarla. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı döneminde o yolu görünce, 'O yolu Türkiye olarak biz yapacağız' dedi. 60 kilometre yol yaptık. Gitse şimdi o yoldan gidecek Orhun Anıtları'na. Bir teşekkür edilmez mi? Etmediler" diyerek sözlerini tamamladı. (Bitti)