Nermin Gonca: Bizde Alası Var ! - Son Dakika
Güncel

Nermin Gonca: Bizde Alası Var !

Nermin Gonca'nın, özümüze dönmenin yeterli olduğunu vurgulayan yeni kitabı için röportaj verdi.

21.07.2014 16:12
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

KENDİNİZİ KISACA TANITIR MISINIZ?

19 Mayıs 1970'de havası keskin, suyu keskin adı Keskin olan bir ilçede doğdum. Sadece ilkokulda 17 18 civarında öğretmenim oldu. Belki beni çok keskin olmaktan alıkoyan hoşgörü temelli yapan bu idi. Hacettepe Felsefe bölümünü bitirdikten sonra 1994'te öğretmenliğe başladım. Anasınıfı ve ilkokul öğretmenliği yaptıktan sonra kendi branşıma geçtim. Bingöl Karlıova, Samsun Terme, Bolu, Polatlı'da liselerde, ayrıca MEB ve Ankara MEM'de çeşitli görevler aldım. Halen Akdere'de Ticaret Meslek Lisesinde görev yapmaktayım. Yetişkin eğitimlerini 14 yıldır çeşitli özel ve kamu kurumlarında sürdürmekteyim. Rehberlik ve insan ilişkileri formatörü ve felsefe terapistiyim. Ayrıca Gazi İletişim Fakültesi yüksek lisansım da bu alanda kendimi geliştirmeme destek olmuştur.

NEDEN BİZDE ALASI VAR?

İletişim uzmanı olduğunu iddia eden yerli yabancı tüm arkadaşlarım aynı cümleleri evirip çevirip tekrar ediyorlar. Bana göre iletişim bu tarzlarda anlatıldığında kırk beden birine, zorla otuz altı beden bir kıyafet giydirilmişçesine iğreti duruyor, yakışmıyordu. Bende yakışanı yapayım dedim, bu nedenle yüreğimden bazı mısralar çektim. O vakit gördüm ki, Kur'an-ı Kerim başlı başına kişi içi ve kişiler arası iletişimi anlatıyor. Tasavvuf felsefesi, masallarımız, atasözlerimiz, tarihimiz hep iletişim. Yani bir baktım ki; BİZDE ÂLÂSI VAR.
"ÖZÜMÜZE DÖNMEK YETER" DEDİNİZ VE 'BİZDE ALASI VAR' KİTABINI ÇIKARTTINIZ. ÖZÜMÜZE DÖNMEK DERKEN "TARİHİMİZ VE GEÇMİŞİMİZ HEP İLETİŞİM" DERKEN NEYİ KASTEDİYORSUNUZ TAM OLARAK?

Bizim toplumumuzda maalesef biraz da kasıtlı yapıldığını düşündüğüm bir güvensizlik söz konusu. Sürekli bize batı hayranlığı enjekte ediliyor ve bizden bir cacık olmaz sanıyoruz. Millet var olmayanı var gibi enjekte ederken biz var olanı bile göremiyoruz. Misal adamların spiderman pazarlamasına bakalım bir de bizim gerçek var olan seyit onbaşımıza bugün hangisi tüm dünyada tanınıyor? Sanki biz hiç iletişim kuramıyorduk da batı bunu icat etti bizde aynı cümleleri aldık ve artık iletişim kuracağız öyle mi? Peki bizim asırlardır yaptığımız neydi ki. Belki empati demezdik adına ama hiç duygudaş değil miydik? Ben de Müslüman mahallesinde salyangoz satmak yerine dönelim özümüze bakalım dedim. Özümüze yani tarihimize, kutsal kitabımıza, masallarımıza, atasözlerimize yani bizi biz yapan aslımıza dönelim dedim.

GEÇMİŞİMİZLE BUGÜNÜMÜZ ARASINDA BAĞ MI KURUYORSUNUZ? GEÇMİŞTEKİ İLETİŞİMİ BUGÜNE NASIL TAŞIYABİLİRİZ?

Adına iletişim demediğimiz bir dönemde; Komşu komşunun külüne muhtaçtı. Kimse komşusu açken tok yatmazdı. Şimdi bir iletişim icat ettiler ki sanki yokmuş da yeni bir keşifmiş gibi artık komşumuz ölüyor da kokusu yayılınca mahalleli öldüğünü anlıyor. Bu mu o zaman iletişim? Peki bu durumda ben; mesaj, ortam, gürültü, alıcı, verici gibi iletişim öğelerini bilsem ne bilmesem ne. Bu nedenle tanımlar ve kavramlar olmasa da bu biz de zaten vardı. Teknoloji ve bilimi kendi kültürümüzle harmanlarsak daha başarılı ve daha özümüzle barışık ve daha mutlu olacağımızı düşünüyorum. O vakit belki de mutluluğu özgürlükle, özgürlüğü serbestlik ve ahlaksızlıkla karıştırmayız.

DAHA ÖNCE NE TÜR ÇALIŞMALARINIZ OLDU? BU ÇALIŞMA İÇİN NASIL BİR FİKİR SANCISI ÇEKTİNİZ?

Dördüncü sınıfta ilk romanımı tamamlamak üzereyken annem sobaya atıp yaktı ve sana mı düştü yazmak ders çalış dedi  onu saymazsak bir şiir kitabım var, bir mevzuat kitabım var. Milli Eğitim adına ders kitaplarına yazdığım demokrasi ve insan hakları , çevre ve iletişim modüllerim var. Yüksek lisans tezim de devletçilik döneminde yayımlanmış sinema dergileri. Bir de bilgeç isimli oynarken çocukların Türkiye'yi ve Dünyayı öğrenecekleri iki patentli oyunum var. Ayrıca farklı konularda yayımlanmış bazı deneme ve makalelerim de bulunmaktadır. Şimdi siz bana ne alaka bunlar diyeceksiniz. Sonuçta hepsi yaratıcı uğraş ürünü ve onlar benim taslaklarımdı bu eseri oluşturana kadar. Bu nedenle sanırım en çok bu eserde heyecanlandım.

BU ÇALIŞMA SİZDE NELERİ DEĞİŞTİRDİ VE OKUYUCUDA NELERİ DEĞİŞTİRMESİNİ İSTİYORSUNUZ?

Aslında bu kitapta yazanlar benim eğitimlerimde anlattıklarımın genişletilmiş hali. İnanmadığınız bir şeyi inandıramazsınız. Sevmediğiniz bir şeyi sevdiremezsiniz. Ben bize inanıyorum ben bizi seviyorum ve ben bizim çok mükemmel şeyler başaracağımızı biliyorum. Biz yani Anadolu insanı… Nice çileler görmüş, birliğin olduğu yerde dirliğin olduğunu bilen biz. Biz istersek her şeyi yaparız ama yeter ki rahmani olana yönelelim ve yeter ki ikinci sınıf değil de birinci sınıf insan olduğumuzu hatırlayalım. Ayrıca bir arkadaşımın kitabın taslağını okuduğunda söylediği bir şeyi paylaşmak istiyorum. Gün içinde bunalıyorum iş, trafik, stres vs sonra senin bu kitabından rastlantısal bir sayfa açıyorum ve yüreğimi yelpazeliyorum. Sonra bir bakıyorum dudağımda bir gülümseme. Yani ne bileyim en azından yüreklere bir yelpaze olsun istedim.

BUNDAN SONRAKİ HEDEFLERİNİZ NELERDİR?

Vermiş olduğum ve adına da alternatif iletişim dediğim (ki aslında alternatifi değil iletişimin gerçeği demem belki daha doğrudur) eğitimlerimi arttırmak, olabildiğince çok insana ulaşmak istiyorum. Daha kafamda , yüreğimde, tarihimizin tozlu raflarında o kadar çok kelimeler saklı ki umarım bunları ortaya çıkarmada az da olsa katkım olur. Halihazırda yazmaktan vazgeçmedim anneme rağmen Allah ömür verdikçe yazacağım, okuyacağım ve bunları olabildiğince çok insana anlatacağım inşallah.

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Güncel Nermin Gonca: Bizde Alası Var ! - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement