NSU Kurbanının İsmi Hamburg'da Bir Sokağa Verildi

Almanya'da 27 Haziran 2001'de Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü üyelerince öldürülen Süleyman Taşköprü'nün ismi Hamburg'da bir sokağa verildi.

Hamburg'un Bahrenfelder semtinde, Taşköprü'nün içinde katledildiği iş yerinin bulunduğu "Schützenstrasse" sokağının paralelinde bulunan "Kohlentwiete" adlı sokağın ismi "Taşköprüstrasse" olarak değiştirildi.

Altona Belediyesi tarafından düzenlenen törene Hamburg Kültür Senatörü Prof. Barbara Kisseler, Federal Hükümetin Göç, Mülteci ve Uyumdan Sorumlu Bakanı Aydan Özoğuz, Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, Hamburg Başkonsolosu Mehmet Fatih Ak, Altona Belediye Başkanı Dr. Frank Toussaint, Süleyman Taşköprü'nün babası Ali, annesi Hatice ve kardeşi Osman Taşköprü, NSU cinayetleri konusunda ombudsman olarak atanan Barbara John ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

Törenin açılış konuşmasını yapan Senatör Prof. Kisseler, "Bugün, ırkçı cinayete kurban giden Süleyman Taşköprü'nün ismini bir sokağa vererek ırkçılığa müsamaha gösterilemeyeceği mesajını vermek istiyoruz. Almanya genelinde de ırkçı cinayetlere kurban gidenlerin isimleri sokak ismi ya da anıt taşlarla yaşatılıyor. Sokak isimleri hem insanları onurlandırır, hem de yaşanan olayların unutulmamasını sağlar" dedi.

Irkçı cinayetler konusunda yapılanların bununla sınırlı kalmaması gerektiğinin altını çizen Kisseler, "Bu sokak hem Taşköprü'yü anma, hem de cinayetlerin tamamen aydınlatılması açısından bir talep görevi yapacaktır. Ancak bu şekilde Hamburg, dünyaya açık ve insanların güven içinde yaşadığı bir kent olacaktır" diye konuştu.

Federal Hükümetin Göç, Mülteci ve Uyumdan Sorumlu Bakanı Aydan Özoğuz da Taşköprü ailesine yıllarca haksızlık yapıldığına işaret ederek, "Yaşanan acıyı ve geçmişi yaşanmamış sayamayız. Ama sokağa isim verilmesi, cinayetin ırkçı motifli olduğu gerçeğinin yıllarca aydınlatılamaması açısından bir çeşit özür dilemektir. Taşköprü ailesi, yıllarca şüphe altına acılarını içlerinde yaşamak zorunda bırakıldı. Gideni geri getiremesek de cinayetteki ihmalleri aydınlatarak onların acılarını hafifletebiliriz" ifadesini kullandı.

Olayların organize suç olduğunun bilinmesine rağmen neden yıllarca yabancı düşmanlığı boyutuyla araştırılmadığı sorusunun hala var olduğunun altını çizen Özoğuz, "Keşke ailelerin 'niçin benim oğlum öldürüldü' sorusuna cevap bulabilsek. Cinayetler polis ve Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından ya görmezden gelindi ya da zararsız gibi gösterildi. İstihbaratın görevini doğru yapmayan bölümü yeniden yapılanmalı ve aşırı sağcılığa karşı mücadele devam etmelidir. İstihbarat herkesi korumakla yükümlüdür" diye konuştu.

Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir de Taşköprü ailesinin yıllarca acılarıyla baş başa bırakıldığını belirterek insanın tanıdığı birisini ya da yakınını kaybettiğinde komşuları ve arkadaşları tarafından teselli edildiğine ancak Taşköprü ailesinin, yaşadıkları haksızlıklar nedeniyle yapayalnız kaldığına dikkati çekti.

Şu anda yeterli ipuçları olmasına rağmen çok sayıda Alman'ın gerçekleri görmek istemediğini vurgulayan Özdemir, "Bu sadece ırkçı bir cinayet değil, Anayasayı Koruma Teşkilatı ve polisin, politikanın başarısızlığıdır. İşini iyi yapan bir Anayasayı Koruma Teşkilatına ihtiyaç var. Görevlerini ihmal edenlerin üzerine gitmeli, işini iyi yapanların kurumda yer almasını sağlamalıyız. Bugüne kadar aksi durum yaşandı. Bizim, sağ gözü de iyi gören bir Anayasayı Koruma Teşkilatına ihtiyacımız var" dedi.

Özdemir, ihmallerin aydınlatılıp sorumlular adalete teslim edilinceye kadar muhalefet olarak çalışmalara devam edeceklerini de ifade etti.

Hamburg Başkonsolosu Fatih Ak da merhum Süleyman Taşköprü'ye sıkılmış kurşunun aslında Türk toplumuna sıkıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Zira o, sırf görüntüsü ve etnik kökeninden ötürü katledilmiştir. Tüm olay ve haksızlıklara rağmen Taşköprü ailesi sabırlı davranıp provokasyona gelmedi. Yetkililerin görevi bu cinayetleri hiçbir karanlık nokta kalmadan açıklığa kavuşturmaktır."

Ak, Taşköprü'nün 16 yaşındaki kızının Babalar Günü vesilesiyle babasına yazdığı mektubu okurken Süleyman Taşköprü'nün annesi Hatice Taşköprü gözyaşlarını tutamadı.

Altona Belediye Başkanı Dr. Frank Dr. Toussaint, "İnsanlar asıl ölünce değil, unutulunca ölür" dedi.

Toussaint, Taşköprü ismini unutturmamanın görevleri olduğunu belirterek "Yaşananları silemesek de sokağa ismini vererek Taşköprü ismini yaşatabiliriz" diye konuştu.

Öldürülen Süleyman Taşköprü'nün babası Ali Taşköprü, oğullarının isminin aslında öldürüldüğü sokağa verilmesini istediklerini söyleyerek "Ama maalesef bu mümkün olmadı. Acımızı hafifletmese de oğlumuzun isminin yaşayacak olması bizi teselli ediyor" ifadesini kullandı.

NSU'nun aydınlatılamayan bağlantıları

Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, çok sayıda soygun gerçekleştiren NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü ancak 2011 yılı sonunda ortaya çıkarılabilmişti.

NSU üyelerinden Böhnhard ve Mundlos, 2011 Kasım ayında bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü.

Federal Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianameye göre NSU'nun hayattaki tek üyesi Beate Zschaepe'nin, Münih'te devam eden davada susma hakkını kullanması yüzünden NSU'nun "karanlık bağlantıları" aydınlatılamıyor ve birçok soru hala yanıt bekliyor. - Berlin