Öğretmenleri Ağırlamak İçin Birbirleriyle Yarışıyorlar

SAİM HARMANCI - Şemdinli'nin Irak sınırındaki Konur ve Uğuraçan köylerinde vatandaşlar, çocuklarını geleceğe hazırlayan öğretmenleri evlerinde en iyi şekilde ağırlamak için sıraya girdi. Öğretmenler, hazırlanan listeye göre konuk ediliyor.

Terör olayları nedeniyle birçok öğretmenin gelmekten çekindiği Şemdinli'de yöre halkının misafirperverliği takdir topluyor. İlçeye 40 kilometre mesafedeki Konur köyü, Aktütün ve Dereyanı mezraaları ile Uğuraçan köyü ve Yeşilbayır mezraası sakinleri, yörede görev yapan 20 öğretmeni evlerinde ağırlamak için adeta birbirleriyle yarışıyor.

Öğretmenleri misafir etmeye çalışan köy sakinleri arasında karışıklık yaşanmaması için iki grup halinde liste oluşturuldu. Listeye göre hazırlık yapan köy sakinleri, çocukları için fedakarlık yapan öğretmenleri en iyi şekilde ağırlamaya gayret gösteriyor.

Konur köyü muhtarı Cevdet Arıcı, AA muhabirine, öğretmenleri mutlu etmek için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını söyledi.

Öğretmenlerin köye ön yargıyla geldiklerini belirten Arıcı, bunun yöre halkının misafirperverliği sayesinde kısa sürede değiştiğini anlattı.

"Ön yargı yöre halkının misafirperverliği sayesinde değişiyor"

Öğretmenleri evlatları gibi gördüklerini ifade eden Arıcı, şunları söyledi:

"Öğretmenlerimize çocuğumuzdan ayırmadan bakıyoruz. Sıkıntı yaşadıklarında onlara yardımcı oluyoruz. Onların ihtiyaçlarını ailenin bir ferdiymiş gibi karşılıyoruz. Öğretmenlerimizi daha yakından tanımak ve sıkıntılarını dinlemek için sık sık bir araya geliyoruz. Onları en iyi şekilde ağırlamak için köylüler olarak aramızda bir liste hazırladık. Öğretmenlerimizin listeye göre hangi eve gideceklerini belirliyoruz. Bu konuda köylüler bir yarış halindedir. Bu durumun herhangi bir sıkıntı ve karışıklık yaratmaması için liste oluşturduk. Bu şekilde kimsenin gönlü de kalmıyor."

Köy sakini Emrullah Atay da çocuklarının eğitimi için ülkenin dört bir yanından gelen öğretmenleri bağırlarına bastıklarını belirtti.

Öğretmenlerin her türlü ihtiyacında yanlarında olduklarını dile getiren Atay, "Biz, öğretmenlerimize gözümüz gibi bakıyoruz, onlar bizim evladımızdır." dedi.

"Evin birer kızı ya da oğlu gibi olduk"

Köyde 4,5 yıldır öğretmenlik yapan Meltem Şimşek, bugüne kadar hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadığını anlattı.

"Bizim köylülerle ilişkimiz öğretmenlik ilişkisinden çıkıp anne, kardeş ilişkisine dönüştü. Aramızda herhangi bir mesafe yok. Evin birer kızı ya da oğlu gibi olduk." diyen Şimşek, şunları söyledi:

"Bizi hiçbir şekilde yadırgamıyorlar. Biz de istediğimiz zaman evlerine girip çıkıyoruz. Köylüler bizi evlerine çağırırken bir liste hazırlıyorlar. Biz de onları kırmamak adına iki üç grup oluşturup hemen hemen tüm evleri geziyoruz. Hangi evlere gideceğimiz belli zaten. Burada misafirperverlik çok önemli. Hastalandığımız zaman lojmana gelip bizi ziyaret ediyorlar ya da okula gelip hal hatır soruyorlar. Buraya gelmek isteyenlerin kafasında herhangi bir soru işareti olmasın. Rahat bir şekilde gelebilirler. Burada çok iyi bir şekilde ağırlandık. Köy sakinlerimize bize bugüne kadar göstermiş oldukları misafirperverlik ve yardımseverlikten dolayı teşekkür ediyorum."

Dereyanı İlkokulu/Ortaokulu Müdürü Emre Kavas da okuldaki öğretmenlerin çoğunluğunun Batı'daki illerinden geldiğini ve burada kendi yörelerinde görmedikleri yaklaşımla karşılaştıklarını dile getirdi.

Sürekli bir eve davet edildiklerini dile getiren Kavas, "Köylüler bizi yemeğe davet ederken birbirleriyle yarış halindeler. Bazı günlerde iki üç eve gittiğimiz de oluyor. Bu yaklaşımdan gayet memnunuz. İlk geldiğimde bende karamsarlık vardı ama buraya geldikten ve yöre halkını tanıdıktan sonra karamsarlığım geçti. İyi ki ilk yılımdan buraya gelmişim." diye konuştu.