Öğretmenlik Sevdası Engel Tanımıyor (1)

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Mustafa öğretmenin öğrencileriyle birlikte koridorda duruşu-Mustafa öğretmenin sınıfa girmesi ve ders anlatması-Mustafa öğretmen ile röportaj Öğretmenlik sevdası engel tanımıyor- Doğuştan görme yetisi bulunmayan Mustafa Musa Beydoğan, 5 yıldır yetiştirdiği yüzlerce öğrenciyle, öğretmenleri hiçbir şeyin engelleyemeyeceğini gözler önüne seriyor- Mustafa öğretmen: - "Benim görme yetisinden yoksun olmam, öğrencilerim için çok güzel rol model oluşturuyor. Çünkü öğrencilerim, herkese fırsat verildiğinde, kişinin önündeki engeller kaldırıldığında herkesin hayalini geçekleştirebileceklerini görebiliyorlar" YEŞİM SERT KARAASLAN - Doğuştan görme engelli Mustafa Musa Beydoğan, hem yetiştirdiği yüzlerce öğrenciyle öğretmenliğin engel tanımadığını gözler önüne seriyor, hem de fırsat verildiğinde herkesin başarılı olabileceğini göstermek açısından öğrencilerine rol modeli oluşturuyor. Mesleğine aşkını AA muhabirine anlatan Kalaba Meslek ve Teknik Anadolu Lisesinde Türk dili ve edebiyatı öğretmeni Beydoğan, insanın yaşamındaki en büyük engelin bedeni değil, cehaleti olduğuna inananlardan. Bunun da ancak eğitim ve öğretimle yok edilebileceği kararlılığıyla bu mesleğe giren Beydoğan, öğretmenliği "geleceğin Türkiye'sinin sahibi çocuk ve gençlerin hayatlarına dokunan, geleceklerini inşa eden insan mühendisliği" olarak tanımlıyor. Beydoğan, bu nedenle öğretmenlik yaparak gençlere yardımcı olmak istediğine dikkati çekerek, " Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, 'Öğretmen bir kandil gibidir, kendi yandıkça çevresini aydınlatır'. Çünkü gelecek öğretmenlere emanettir" dedi.- Hayallere kavuşmanın engeli yok Öğretmenliğe girişinden bahseden Beydoğan, "bir kişinin yaşadığı ülkenin dilini iyi bilmesi gerektiği" düşüncesiyle edebiyat alanını seçmiş. Beydoğan, bu durumu, "Doğduğum ülkenin ana dilini en doğru şekilde konuşmak en büyük arzum. Tüm öğrencilerim evladımdır. Evlatlarıma, dilimizi en doğru, en güzel şekilde kullanmalarını istemem, edebiyat öğretmenliğini seçmemde etkili oldu" diye ifade etti. Üniversiteden mezun olduktan sonra kendini adamak istediği bu mesleğe başlayabileceği günü sabırsızlıkla beklediğini aktaran Beydoğan, "O dönem, 2009 Aralık ayında Başbakan olan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bin kadar öğretmene kadro tahsis edileceğini açıkladı. Bu, benim geleceğe umutla bakmamı sağladı" diye konuştu.-Öğrencileri için başarıda "rol model" Kendisini geliştirebilmek için çok çaba harcadığını, öğrendikçe yarınlara ve kendisine güveninin arttığını dile getiren Beydoğan, aslında azmedildiğinde hiçbir şeyin hayallerin gerçekleşmesini önleyemeyeceği noktasında öğrencileri için en güzel ve canlı bir örnek niteliğinde. Bu noktada, "Öğrencilerim için tam bir modelim" ifadesini kullanan Beydoğan, şunları söyledi: "Benim öğrenciliğim rahat geçmedi. Teknolojik gelişmeler de bu kadar etkin değildi. Ben, öğrencilerim için değerli olduğumu biliyorum. Çünkü, ben de onlara çok değer veriyorum. Benim görme yetisinden yoksun olmam, öğrencilerim için çok ciddi rol model oluşturuyor. Çünkü öğrencilerim, hedefe ulaşılabildiğini görüyorlar. Herkese fırsat verildiğinde, kişinin önündeki engeller kaldırıldığında herkesin hayalini geçekleştirebileceklerini görebiliyorlar".- Teknoloji gözleri oluyorÖğretmenliğin özellikle anlatmaya ve doğru iletişim kurmaya dayalı meslek olduğunu aktaran Beydoğan, öğrencileriyle etkili iletişim için teknolojinin tüm imkanlarını da kullanıyor. Beydoğan, teknolojiyi mesleğiyle bütünleştirdiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bilgisayarım aracılığıyla akıllı tahtama yazı yazıyor, örnekleri gösterebiliyor, öğrencilerime soru çözdürüyorum. Bilgisayarım bu şekilde ya akıllı tahtama ya da projeksiyon cihazına bağlı oluyor. Klavyeyi kullanarak bunları, konuşma hızında yazıyorum. Öğrencilerim de bunları tahtadan görüyor. Bunun dışında kaynak kitaplara da bilgisayar ve cep telefonundan ulaşabiliyorum. Konuşma programları bulunuyor ve ekranın okunmasını sağlıyor. Konuşmaları bana yönlendiriyor. Unutulmamalıdır ki öğretmen, bilgi verenden öte doğru bilgiye yönlendirendir. Bu nedenle, önce iyi ve doğru iletişim gerekir. Bizim de öğrencilerimizle iletişimimiz oldukça kuvvetli."Görme yetisinin olmamasının zaman zaman dezavantaj da yarattığını ancak bunun kendisini hiçbir şeyden geri bırakmasına izin vermediğini belirten Beydoğan, "Görme engelliyim ve birçok alanda lisansüstü çalışmalar yapıyorum. Başarılı bir öğretmenim. Ben de bütün insanlar gibi sıradan birisiyim" diye konuştu. Mustafa öğretmen bu azmi ve meslek sevdasıyla, yüzlerce öğrencinin geleceğinin şekillenmesine de yardımcı olmuş. Beydoğan, "Henüz 5 yıllık öğretmem olmama karşın, bugün 100'e yakın öğrencim üniversitede okuyor. Bu, benim için gurur verici" dedi. Tüm meslektaşlarının Öğretmeler Günü'nü kutlayan Beydoğan, "Özellikle Doğu, Güneydoğu ve Türkiye'nin her yerinde görev yapan, teknolojik altyapılara henüz sahip olmayan, birleşmiş sınıflarda eğitim yapan tüm öğretmenlerimin gününü kutluyorum. Öğretmenler iyi ki var. Türkiye, öğretmenlerin avuçlarında şekillenecek, dünya onların avuçlarında dönecek" ifadesine yer verdi. - "Engel, kişilerin kafasındadır"Okul Müdürü Hülya Korkmaz da "Engel ancak kişilerin kafasında, beynindedir" diyerek, öğretmen Beydoğan'ın aslında hiçbir engelli bulunmadığını vurguladı. Mustafa öğretmenin öğrencilerle ilişkisinin çok kuvvetli olduğunu belirten Korkmaz, "Görmemesi onun mesleğini yerine getirmesine engel olmuyor. Öğretmenimin belki gözü görmüyor ama gönül gözü görüyor" diye konuştu.Aynı okulda Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olarak görev yapan meslektaşı Emel Güven de Mustafa öğretmenin alanında çok donanımlı olduğunu ifade ederek, "Çoğu zaman biz ondan faydalanıyoruz. Mustafa öğretmenimiz her zaman bize destek olan bir kişi" dedi. Meslektaşı Ferah Yıldırım da Beydoğan'ın çok fedakar olduğunu ve hayatını öğrencilerine adadığını dile getirerek, "Öğrencilerinin ihtiyaçları olduğunda ulaşabilmeleri için telefonunu 24 saat açık tutar, hafta sonu kurslarına katılır, özveriyle çalışıyor, kendisiyle gurur duyuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.-"Öğretmenliğin tam anlamı Mustafa öğretmenimizdir" Beydoğan'ın 3 yıldır öğrencisi olan Fatma Gültekin, öğretmenine sevgisini, "Öğretmenliğin tam anlamı Mustafa öğretmenimizdir. Kendisinin görme engelli olması, bizi hiçbir şekilde olumsuz etkilemiyor. Geleceğimize ışık tutuyor" sözleriyle dillendirdi."Öğretmenimizi anlamak için yaşamak lazım" diyen öğrencilerden Didem ise şunları kaydetti: "Bizim için öğretmenden daha fazlası. Ona olan borcumu, ilerde ben de öğretmen olarak ödeyeceğim. Onun azmi ve başarısı beni teşvik ediyor. Bir şeyi başarmak istediğimde aklıma Mustafa öğretmenim geliyor. Benim yolumu açıyor."