Paris'te Ab, Türkiye ve Ukrayna Konuları Ele Alındı

Paris Boğaziçi Enstitüsü tarafından Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi (CNRS, CERI-Sciences Po ) 'Genişleme ve Komşuluk Boyutunda Türkiye ve Ukrayna' konulu bir konferans düzenledi.

Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi (CNRS, CERI-Sciences Po) Fransa'nın önde gelen sosyal bilim araştırma kurumu ve temel araştırma merkezlerinin en büyüğü olarak biliniyor. CNRS, CERI-Sciences Po Başkanı Riva Kastoryano moderatörlüğündeki konferansa Avrupa Birliği Bakanlık Müsteşarı Büyükelçi Rauf Engin Soysal; Boğaziçi Enstitüsü Başkanı, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Uluslararası Koordinatörü Bahadır Kaleağası; Gazeteci ve Fransa Büyükelçiliği Kiev eski kültür müşaviri Annie Daubenton, Jacques Rupnik konuşmacı olarak katıldı.Boğaziçi Enstitüsü Başkanı Bahadır Kaleağası AB ve Türkiye ile ilişkiler konusuna değinerek, şunları söyledi:

"Türkiye açısından konuya yaklaşınca doksanlı yılların başından beri savunduğum bir fikir olan değişken coğrafyalı Avrupa, iki çemberli Avrupa konusunun AB tarafından daha iyi bir kurumsal mühendislik ile yasal, hukuksal mühendislik ile bir yapıya oturtulması gerektirdiğidir. AB Türkiye konusunu tartışırken kendisini de tartışmayı öğrenmeli. AB neye doğru gidecek. Türkiye açısından ne olması gerektiği biliyoruz. AB kuralları çok açık. Her aday ülke gibi Türkiye bu günkü durumuna göre çok daha güçlü bir demokrasi olmalı, sosyo ekonomik kalkınması daha ileriye gitmeli. AB hukukuna dah iyi uyum sağlamalı. Kamu ihalelerinden, tüketici haklarından, gıda güvenliğine kadar vatandaşlarımızı ilgilendiren her alanda. Türkiye'de bu konuda bir yol haritası olduğuna göre burada ilerlemeli."

'YETER Kİ KARARLILIKLA İLERLEYELİM'

Kaleağası AB içindeki iki çekirdekli bir yapı oluştuğuna dikkat çekerek, güçlenen bir Euro bölgesinin varlığından bahsederek, şöyle konuştu:

"Doğu Avrupa ülkeleri, Orta Avrupa'daki bazı ülkeler gelecekte belki Norveç Balkanlar ve de Türkiye bu ülkelerle beraber iki çemberli bir Avrupa iyi oturmalı. Türkiye'de bu iki çemberli Avrupa içinde hızla AB'ne çok rahat üye olabilir. Kendisi koşulları yerine getirebilirse zaman Türkiye'nin lehine işliyor. Enerji, güvenlik, tek pazar politikaları bu yönde ilerliyor. AB de bu yönde ilerlediğine göre aslında tüm şimdiki sorunlara rağmen olabilir ve olursa herkesin yararına bir gelecekten bahsediyoruz. AB geleceğine inanalım. Hem AB inansın ki dah fazla daha iyi bir Avrupa başarırsa Uluslararası gücü açısından kendisi için çok iyi olacak. Bir taraftan da öyle bir perspektifte ancak Türkiye AB ye üye olmaya, istemeye devam edecek. Öyle bir perspektifle de AB içinde Türkiye'nin yeri var. Zaman Türkiye'nin lehine işliyor. Yeter ki kararlıkla ilerleyelim."

"AB'NİN GÜÇLÜ BİR KOMŞULUK POLİTİKASI OLMASINI ÖNEMSİYORUZ"

Avrupa Birliği Bakanlık Müsteşarı Büyükelçi Rauf Engin Soysal ise şunları söyledi:

"Avrupa projesine bu gün olan ihiyaç ve projenin güçlendirilmesi konusunda herkesin üzerine düşeni yapması mesajını verdim. Türkiye bu mesajı çok güçlü bir şekilde verebiliyor. Avrupa'nın da vermesini hem bekliyoruz, vermesi için her türlü neden var. Öncelik toparlanma gayreti, on yıllık krizden çıkan bir Avrupa Türkiye'nin de uzun bir AB yolunda 62. Hükümetle güçlü, yenilenen ve bakanlar kurulunda onaylanan değişik belgelerle güçlü bir şekilde o samimi mesajı veren Türkiye'nin yeni AB ve iletişim stratejisi birinci aşama eylem planı ulusal eylem planı 2014-2015 ikinci aşama 2015-2019 eylem planı. Her bir fasılda Türkiye'nin birincil ve ikincil yaptıklarını AB bakanı Volkan Bozkır her vesile ile dış temaslarına bunu vurguluyor. Aynı zamanda düşünce kuruluşlarında da bakanı talimatı ile Türkiye'nin bu güçlü mesajını veriyoruz. Transatlantik ticaret antlaşması, Türkiye'nin ABD ve Avrupa Birliği arasındaki geniş çerçevenin içinde olması. Bunlar Gümrük birliğinin güçlendirilmesi, derinleştirilmesi boyutu. Bugünün özelliği özellikle Ukrayna boyutunda genişleme ve komşuluk. Biz AB güçlü bir komşuluk politikasının olmasını önemsiyoruz, temenni ediyoruz. Türkiye'nin de bu güçlü bir istikrar, refah, değerler zemininde, ileriye taşınacak değişimi gören, destekleyen bölgeyi statiko antiye değil bölgeyi ileriye taşıyan bir anlayışta bütün bir coğrafyaya bakışta Avrupa projesinin güçlendirilmesini yerleştiren bir anlayışı önemsiyoruz. Ukrayna Türkiye açısından önemli bir ülke. Stratejik bir ortak. Ukrayna'nın Avrupa boyutuna nasıl yaklaşıyor. Bugün en büyük krizlerden biri Türkiye boyutu genişlemede güçlenen, önemini gösteren katılım sürecinin Avrupa projesinin değerini ortaya koyan aynı zamanda da AB ne kadar toparlanırsa etrafına özgüvenle bakarsa bir çok ülkenin de Ukrayna dahil komşuluk havzasında Türkiye'den farklı olarak üyelik müzakerelerinde olmayan ama komşuluk havzasında AB'ne Avrupa projesine bakışı güçlendirilmesi arzusu olan ülkelerde de belli bir ortak değerlendirme imkanı vardı."

FOTOFRAFLI - Paris