Paşayeva: "Binlerce Azeri Kadın Evini Terk Edip Göç Etmek Zorunda Kaldı" - Son Dakika
Güncel

Paşayeva: "Binlerce Azeri Kadın Evini Terk Edip Göç Etmek Zorunda Kaldı"

Paşayeva: "Binlerce Azeri Kadın Evini Terk Edip Göç Etmek Zorunda Kaldı"

Azerbaycan Milli Meclis Üyesi Doç.Dr. Ganire Paşayeva, bugün kendi ülkesinde binlerce kadının ağladığını belirterek şöyle konuştu: "Neden? Çünkü bugün 8 Mayıs, Ermenistan tarafından Azerbaycan'ın Şuşa bölgesinin işgal edilmesi günüdür.

08.05.2014 16:59
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Azerbaycan Milli Meclis Üyesi Doç.Dr. Ganire Paşayeva, bugün kendi ülkesinde binlerce kadının ağladığını belirterek şöyle konuştu: "Neden? Çünkü bugün 8 Mayıs, Ermenistan tarafından Azerbaycan'ın Şuşa bölgesinin işgal edilmesi günüdür. İşte o gün on binlerce kadın kendi öz evinden göç etmek zorunda kaldı. Üzerinden 22 yıl geçmiş ama evine hala dönemiyor."

Giresun Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (GÜKAM) tarafından Birleşmiş Milletler (BM) ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı'nın (DOKA) desteğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen Toplumsal ve Siyasal Hayatta Kadın konusunun işlendiği II. Uluslararası Kadın Sempozyumu ve Sanat Çalıştayı bugün 30 ülkeden 70 akademisyenin katılımıyla Giresun'da başladı.

Sempozyuma Vali Hasan Karahan'ın yanı sıra Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Mustafa Doğru, Belediye Başkanı Kerim Aksu, Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aygün Attar, Vali Yardımcısı Yüksel Çelik, İl Emniyet Müdürü Uğur Öztürk, Rektör yardımcıları, yabancı konuk milletvekilleri, üniversite akademik ve idari personeli, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.

Giresun Üniversitesi Güre Yerleşkesi Rektörlük Konferans Salonunda başlayan sempozyumun açılış konuşmasını Giresun Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Aygün Attar yaptı. Attar, 30 ülkeden gelen 70 bilim insanı, araştırmacı, bürokrat, sanatçı ve gazetecinin katıldığı bu sempozyumla dünyada kadının yeri ve cinsiyet eşitliği haklarını konuşup hem ulusal hem de uluslararası düzeyde tartışarak gündem oluşturarak, tüm dünyanın dikkatlerini bu konuya çekmeye çalışacaklarını belirterek " Bendeniz, eğitimli bir ailede dünyaya gelmiş, eğitim hakkına sahip olmuş, üç çocuk annesi, kariyer sahibi şanslı bir kadın olarak sizlere hitap ediyorum. Ancak dünyadaki birçok kadın, bu imkana halen sahip değil" dedi.

Ülkeleri savaşta olan, eşlerini, çocuklarını yitiren, bir başka ülkeye sığınmak zorunda olan kadınlara değinen Attar, şöyle konuştu: "Şiddet gören, cinsel istismara uğrayan, çocuk yaşta evlendirilen kadınları; ülkelerindeki eşitsiz toplumsal cinsiyet politikalarına karşı özgürlük talep eden kadınları; erkek alanı olarak görülen mesleklerde varlık gösterdiği için psikolojik ayrımcılıktan yıldırmaya kadar varan muamelelere maruz kalan kadınları; ne yazık ki kendileri değil biz konuşuyoruz. Biz ki, her şeye rağmen eğitimden tutun da siyasete kadar birçok alanda varlık gösterebilmiş, bu dünyanın ayrıcalıklı kadınlarıyız. İki gün boyunca bir araya gelmişken amacımız, eğitim ve sağlık gibi temel hakların ve özgürlüklerin birer yaşam hakkı olduğunu aktarmak; konuyu sivil toplum, siyaset dünyası ve medyaya taşıyarak, cinsiyet ayrımının tam karşısında durmaktır."

Yapılan açılış konuşmalarının ardından Zirve Oturumu adı altında "Giresun'dan Bakınca Dünyada Kadın" konulu panele geçildi.

Rektör Aygün Attar'ın başkanlık yaptığı "Giresun'dan Bakınca Dünyada Kadın" panelinde konuşan Rus Akademisyen Prof.Dr. Madina Tekueva da şunları söyledi: "Kadın erkek eşitliği konusunda üniversitelerimizde ve ülkemizde çok ciddi araştırma ve tarihsel çalışmalar yapıyoruz. Bugün bu sempozyumda bu konuları ele alacağız. Bize bu fırsatı sağlayan Giresun Üniversitesi'ne teşekkür ediyorum."

İsrailli akademisyen Prof.Dr. Miri Gal-Ezer de konuşmasında, 19.yüzyılda İncil'in kadın eşitliğine karşı olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "1940'lı yıllarda Amerika ve İngiltere'de önemli adımlar atıldı. Kadın erkek eşitliği gündeme geldi. 1940 yılında da ilk kadın birliği kuruldu. İşçi kadınlar birliği oluşturuldu. Bunun devamında da İsrail'de feminist bir hareket ortaya çıktı. İkinci dünya savaşının ardından ilk kadın partisi İsrail'de kuruldu. Bununla gurur duyuyorum. Ancak, 1970'li yıllarda gerileme başladı. Küresel anlamda dinsel kuruluşlar ağırlık kazanmaya başladı, çatışmalar yaşandı. Neo kapitalizm gibi anlayışlar aile üzerinde olumsuz etkileri oldu. Bununla beraber kadınlar tekrar mutfağa itildi. Kadınlar ülkelerinin bağımsızlık savaşlarında etkin rol oynadılar."

ŞUŞA BÖLGESİNİN İŞGALİ

Azerbaycan Milli Meclis Üyesi Doç. Dr. Ganire Paşayeva da, bugün kendi ülkesinde binlerce kadının ağladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Neden? Çünkü bugün 8 Mayıs, Ermenistan tarafından Azerbaycan'ın Şuşa bölgesinin işgal edilmesi günüdür. İşte o gün on binlerce kadın kendi öz evinden göç etmek zorunda kalmıştır. Üzerinden 22 yıl geçmiş ama evine dönemiyor." Bir kadının en temel hakkının kendi evinde yaşamak olduğunu anlatan Paşayeva, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün dünyada 1,2 milyar yoksul insanın yüzde 70'i kadınlardan oluşuyor. Okuma yazma bilmeyen ve eğitim hakkından mahrum kalmış bir milyardan fazla yetişkin insanın üçte ikisi kadınlardan oluşuyor. Dünyada mülteci ve göçmenlerin yüzde sekseni kadınlardan oluşuyor. Dünyada her beş kadından biri hayatının bir döneminde ya tecavüze ya da tecavüz girişimine maruz kalmaktadır. 54 ülkede kadına yönelik ayrımcı yasalar bulunuyor. Dünya da her 3 kadından biri şiddete maruz kalıyor. Aile içinde şiddet gören kadınların çoğu ya eşinden ya da sevgilisinden şiddete maruz kalıyor. Böyle bir dünya tablosu sizin hoşunuza gidiyor mu? Erkekler böyle bir dünya iyi bir dünya diyebiliyorlar mı? Bu sempozyumun, toplantıların amacı gelin böyle bir dünyayı değiştirelimdir. Çünkü kadın hakları aynı zamanda bir insan haklarıdır."

Sempozyum daha sonra yapılan beş panelle devam etti. Sempozyum yarın yapılacak panellerin ardından akşam saatlerinde açıklanacak bildiri ile sona erecek. - GİRESUN

Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel Paşayeva: 'Binlerce Azeri Kadın Evini Terk Edip Göç Etmek Zorunda Kaldı' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement