Prof. Dr. Ulukaya: Kansere Bakış Açısı Değişmeli

- Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ulukaya: - "Yakında kanser tamamen tedavi edilemese bile şeker hastalığı gibi kronik bir hastalığa dönüşecek"- "Bazıları kanser- kök hücre kavramına temkinli yaklaşıyor. Aslında artık bu temkine gerek kalmadı. Son birkaç çalışmada da kök hücreyle çok yakın ilişkisi ortaya çıkarıldı" Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Ulukaya, yakında kanserin tamamen tedavi edilemese bile şeker hastalığı gibi kronik bir hastalığa dönüşebileceğini söyledi.Ulukaya, Erciyes Üniversitesi Genom ve Kök Hücre Merkezi'nce düzenlenen "Kanser araştırmada yeni ve ölümcül aktörler: Kanser kök hücreler" konulu seminerde yaptığı konuşmada, ön belirtileri bilinir ve erken tanı konulursa kanserden çok korkmamak gerektiğini belirtti.Bağışıklık sisteminin kanserle ilişkisini anlatan Ulukaya, moralin bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını sağladığını, bağışıklığı kötü olan kişinin kansere yakalanma riskinin yüksek olduğunu dile getirdi.Ulukaya, moralin tedavi edici etkisinin şüphe taşıdığına dikkati çekerek, "Ama kanserden koruyucu etkisi olduğunu düşünüyoruz. Yakında kanser tamamen tedavi edilemese bile şeker hastalığı gibi kronik bir hastalığa dönüşecek. Belki bir tümör olacak ama bununla yaşamayı da öğreneceğiz. Şu anda en iyimser senaryo bu. 10 yıl önce bunu da söyleyemiyorduk" diye konuştu.- Kök hücre ile kanser hücresi benzerliğiKanserin tanımlanışının değişmesi gerektiğini vurgulayan Ulukaya, şunları kaydetti: "Belki de kansere bakış açımızı değiştirmemiz lazım. Bu bakış açısı aslında yüz küsür yıl önce yapılmış. Bu kadar iyi tanımlanmamış olsa bile kanser hücreleri ile kök hücreler arasındaki benzerlik dikkat çekmiş. 'Kanser bir tür kök hücrenin hastalığı mıdır' diye sorulmuş. Fakat bu konu gelişmemiş. Bugün baktığımızda kök hücreler ile kanser hücreleri arasında inanılmaz ortak özellikler var. Hücre ölümü dediğimiz apoptozis sürekli vücudumuzda olan normal bir mekanizma. Yenilerinin gelmesi için bu lazım çünkü mutasyon biriktiriyorlar. Bu mutasyonlar birgün kritik genlere geldiği zaman, hücrenin ölüm mekanizması bozulduğu zaman, bu mutasyon bizi kanser yapabilir. Birgün hücre bu ölümden kurtuluyor, işte kanser hücresinin özellikleri böylece ortaya çıkıyor. Kök hücre de ölmüyor, o kadar kolay değil ölmeler. Kök hücrelerimizi kaybetmiş olsaydık hayat 3-5 yıl içinde başlayıp bitecekti."Ulukaya, kanser kök hücrelerinin ilaca direnç gösterdiklerinin bilindiğini, bu yüzden de tedavinin başarısının çok mümkün olamadığını belirtti. Kanser kök hücrelerindeki direnci aşıcı yaklaşımların bulunması gerektiğini vurgulayan Ulukaya, "Bir kanser dokusundaki hücrelerin yüzde 99,9'unu öldürmek çok zor değil, bir takım hücrelerin ölmesi zor. Bunlar kök hücre gibi davranıyorlar, çok dirençliler. Ayrıca bir yere yapışmadan da büyüyüp yayılabiliyorlar. Bu benzerlikler aklımıza 'Acaba kanser bir kök hücre hastalığı mıdır sorusunu' getiriyor. Hakikaten kansere genetik hastalık dedik, Kanada'da bir grup metabolik hastalıktır demeye başladı. Şimdi de kök hücre hastalığıdır denilmeye başlandı. Bazıları kanser- kök hücre kavramına temkinli yaklaşıyor. Aslında artık bu temkine gerek kalmadı. Son birkaç çalışmada da kök hücreyle çok yakın ilişkisi ortaya çıkarıldı" şeklinde konuştu. -