Her bölümü YouTube'da Trend Videolar listesinde yer alan, son dönemin en popüler programlarından Katarsis'in bu haftaki konuğu; çarpıcı açıklamaları ve sıra dışı yaşamı ile Doğuş oldu. Gökhan Çınar'ın hazırlayıp sunduğu programa dobra cevaplarıyla damgasını vuran Doğuş, çocukluğundan sokaklara, sokaklardan sahnelere kadar hayatının bilinmeyen yönlerini anlattı.
Gökhan Çınar'ın çocukluğuna indiği Doğuş, o dönemleri şu şekilde anlattı; "Canı sıkılınca annemi döven bir babam vardı. Annemi ve beni döverdi. Problemli bir babaydı. Sonra annem ile babam ayrıldı. Almanya'dan Türkiye'ye geldik. Ben henüz daha dört yaşındayken beni babama verdiler. Babam benimle ilgilenmiyordu. Bir gün baktım açım, ilk hırsızlığımı da öyle yaptım. Mahalle mahalle dolaştım, bir parkta bir kadın börek veriyordu. Benim de karnım açtı, kaptım elinden böreği ve bir heyecanla koşmaya başladım. Hırsız var diye bağırmaya başladı. Börek o heyecanla kaçarken yere düştü, o böreği yerden alıp kumlu kumlu yedim. Daha sonra beni önce babaannemlere götürdüler, sonra yurda verdiler. Yedi yaşındayken yurttan kaçtım. Beni tekrar babaannemler aldı, annen baban öldü dediler. Dokuz yaşına kadar sakin bir çocuktum. Sevgisiz büyüdüm. Beni babam hiç sevmedi. Yaşadığım acıları unutmama imkan yok. Böyle bir çocukluk geçirdim. "
Yetiştirme yurdunda verildiği dönemleri çarpıcı bir dille aktaran Doğuş, kimsesiz kaldığı o günleri şu sözlerle dile getirdi; "Yurtta çok kötü hissederdim. Yatağa işedim diye sırf bir gün beni çok kötü dövdüler. Yemek yemeye gidemiyordum, tanınmaz haldeydim. Bir seferinde de usturayla kolumu kesen oldu. Benim zamanımda yurtlar çok kötü haldeydi. Gördüğümüz işkencenin haddi hesabı yoktu."
"Hademelerden biri benim yaşlarımda bir çocuğu banyoya götürüp cinsel istismarda bulunmuştu. Sırf böyle şeyler yaşadığım için bir gün birini öldürme teşebbüsüm bile vardı. O dönem bir park bekçisi bizim ufacık kardeşimize cinsel istismarda bulunmuştu. Ölsün diye o adama vurdum ama ölmedi. Keşke ölseydi. Bu konulara karşı kin ve nefret doluyum. Cinsel istismar kadar kötü bir şey yok bu hayatta. Mesela ben kemer takmazdım, sırf kimse pantolonumu açmasın diye atletimi pantolonuma düğümlerdim. Böyle bir yurt dönemim oldu. Orada güvensiz şekilde büyüdük, birisi gelsin beni evlatlık alsın diye hep dua ederdim. Hatta o dönemlerin ünlü isimlerinden biri beni evlatlık almak istedi ama ben bunu yapamadım. O esnada annemin beni almasını bekliyordum. Artık bu tacizlerin sırası bana da gelecekler diye düşündüm sonraki senelerde yurttan kaçtım."
Ailesi ile ilgili çok özel açıklamalarda bulunan Doğuş, sözlerine şöyle devam etti: ''Babaannemlerin annemin öldüğünü söylemelerine rağmen annemden bana hediye geliyordu. Onu bulmak için çok uğraştım. Dokuz yaşında havalimanlarına tren garlarına gittim annemi bulmak için. İlk defa on bir yaşında gördüm onu ama hiç kendisini anne gibi hissedemedim. Büyüdükçe ve hatalar yaptıkça beni neden yanına almadı diye ona çok öfkelendim. Böylece onu hayatımdan çıkarttım. Bu dönem babam da yoktu hayatımda. Kendisi kayıp, sokaklarda yaşıyordu. Aile olabilmeyi yıllar sonra başarabildik. Seneler ilerledikçe babamı buldum, onu affettim. Annemi buldum ona hak verdim. Beni dokuz ay karnında taşıdı, hala borcumu ona ödeyemem. Bu meseleleri yıllar sonra aştık.''
Yetiştirme yurdundan kaçıp sokaklarda yaşamaya başladığı dönemlerdeki pişmanlıklarını çarpıcı bir şekilde aktaran Doğuş, ''Ailemde bulamadığım sevgiyi sokaklarda bulduğumu sanıyordum. Sokaklardaki arkadaşlarımı kardeşim sandım ama çok geçmeden bunun bir hata olduğunu anladım. Bu yıllar sokaklarda çok kötü şeyler yaşadım. Hırsızlık yaparak para kazanmaya çalışıyorduk. Çorap çaldığımız için on dört yaşında cezaevine girdim. O yıl yine bana orada taciz etmesinler diye cezaevinde kalbimden şişlendim. Benim için kırılma anı diye bahsedeceğim şey şu olur. Bir gün yine arkadaşlar market soyacaklardı, yapamamışlar, kepenkten sigara ve kalem çalabilmişler. Bana da bir sürü kalem verdiler. Ev diye belirlediğimiz eski bir fabrikaya gidecektik. Tam oraya giderken bir araba yaklaştı ve gençler nereye gidiyorsunuz diye sordu. Ben de eve gidiyoruz amca dedim. Tam o adam arabanın kapısını açarken tekme attım. O esnada hepimiz kaçıştık, ben de kaçarken biri benim peşime düştü, sonra o hızla koşarken kolumda bir acı hissettim, beni vurmuş. Kurşun sıyırmış kolumdan. O acıyla kendimi bir binaya attım. Binanın terasına doğru çıkıp Allah'a dua etmeye başladım. İlk defa orada inandım Allah'a. Cebimden kalemleri attım, bir köşede beklemeye başladım. Polis telsizlerini duyuyorum, polis bulunduğun kata kadar çıktı ve bakındı. O an Allah'ı hissettim kalbimde ve inanmaya başladım. Polis bir şey yapmadan gitti ve kurtuldum. Tövbe ettim o gün, bir daha bir şey çalmayacağıma söz verdim. Sonra şarkılar yazmaya başladım" dedi.
Bir dönem bir kıza taciz ettiği gerekçesiyle gündeme gelen Doğuş, bu konunun aslını anlattı; "Hakkımda iddia edilen konu çok çarpıtıldı. O dönemler benim yatacak yerim yok, Kuştepe'deyim. Daha 15 yaşındayım ve bir kız bana 'evlenelim' dedi. Ben de ne güzel fikir dedim içimden. En kötü bir konfeksiyona girer gül gibi yaşarız diye düşünüyordum. Her şey artık tamamdı biz evleneceğiz, kızın ailesi vazgeçti. Bir de üstüne beni dövdüler, hiç anlamadım. O dönem üç ay yatıp çıktım. Sizce ona tecavüz etmiş olsaydım üç ayda cezaevinden çıkabilir miydim? Reha Muhtar'ın hediyesidir bu bana, ona çok kızgınım, ahım var, öbür dünyada alacaklıyım. Yazdığı yazılarda beni suçlu gibi lanse etti. Yatacak yerim yok diye evlenmek istedim. Hepsi bu, hatta bütün Kuştepe şahittir. Ben iyi bir insanım, kimseye kötü bir şey yapmadım. Bu yazıları gördükçe çok kırılıyorum."
Son Dakika › Magazin › Şarkıcı Doğuş'tan kan donduran itiraflar: Birini öldürmeye teşebbüs ettim - Son Dakika
Sakla Beni dizisinde yer alan oyuncu Şeyda Akova Balcıoğlu, Melis Yaşar'ın konuğu oldu. Balcıoğlu, dizide canlandırdığı 'Afife' karakterini anlattı. Karakterin yaşadığı zorlukları ve hataları anlatan Balcıoğlu, toplumun hatalara tahammülü olmadığını belirtti. Ancak herkesin gençlik döneminde hata yaptığını ve karakteri anlamak gerektiğini vurguladı.
Azerbaycan'ın ünlü sanatçılarından Cavanşir Mammadov, 70 yaşında evinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Mammadov'un birçok eseri bulunuyordu ve 2005 yılında Azerbaycan Devleti tarafından 'Emektar Artist Ünvanı'na layık görülmüştü. Ünlü şarkıcı Doğuş'un eşi Hoşgedem Hidayetkızı, Mammadov'un ölüm haberini duyduğunda büyük üzüntü yaşadığını belirtti ve onun değerli bir sanatçı olduğunu vurguladı.
Hasan Can Kaya, hastane ekibi tarafından beş saat süren acil bir ameliyata alındı. Operasyon başarılı geçti ve sağlık durumu iyi. Ünlü komedyen, birkaç gün hastanede istirahat edecek ve ABD turnesini ileri bir tarihe erteleyeceği duyuruldu.
Murat Cemcir, Ahmet Kural ile olan ayrılıkları hakkında konuşarak, her ikisinin de tek başına güzel işler yapmaya devam ettiğini belirtti. Ayrıca, Tokatlı olmanın kendisi için bir ayrıcalık olduğunu ve Nuri Bilge Ceylan ile çalışma deneyimini paylaştı. Murat Cemcir, özel hayatında da aldatıldığını itiraf etti.
Yılmaz Erdoğan'ın senaristliğini ve başrolünü üstlendiği İnci Taneleri dizisinin yeni bölümü Darülaceze'de çekildi. Ünlü oyuncu, Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci ile görüşerek çalışan ve sakinlerle vakit geçirdi. Sosyal medya fenomeni Cansu Taşkın ile yaşadığı aşkın ifşası sonrası Erdoğan'ın moralinin yüksek olduğu görüldü.
Gripin'in solisti Birol Namoğlu, İstanbul konserinde seyircilere 'Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar' diyerek selamlama yaptı. Grup, 2 saat boyunca hit şarkıları ve proje albümlerinden parçalarla seyircilere unutulmaz bir gece yaşattı. Gripin, Trabzon, Ankara ve Kayseri konserleriyle turnesine devam edecek.
Amazon Prime Video, popüler Fallout dizisinin ikinci sezonu için onay verdi. İlk sezon büyük ilgi gördü ve Prime Video'da rekor kırdı. Dizinin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamayla ikinci sezon resmi olarak duyuruldu. Fallout, Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri'nden bu yana en büyük küresel izleyici kitlesini yakaladı. Dizinin çekimleri Los Angeles'ta yapılacak ve maliyetleri düşecek.
Estetik operasyonlar nedeniyle 'Yerli Angelina Jolie' lakabını alan ünlü sanatçı Umut Akyürek, yakalandığı virüs nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Hastanede oksijen tüpüyle nefes alan sanatçı, herkese uyarılarda bulunarak kendilerine dikkat etmelerini söyledi. Umut Akyürek'in bir süre daha hastanede kalacağı ve sahne programlarını iptal ettiği öğrenildi.
DNA testiyle ünlü oyuncu Metin Akpınar'ın kızı olduğunu kanıtlayan Duygu Nebioğlu, şimdi de annesi Suphiye Orancı'ya ulaşabilmek için Müge Anlı'nın programına katıldı. Suphiye Hanım'ın çocuklarının biyolojik babasıyla ilgili iddialar da programda ele alındı. Ümit Besen ise bahsi geçen kadını tanımadığını ve olaylarla hiçbir ilişkisinin olmadığını belirtti.
Yorumlar (7)