Sağlık Bakanı Akdağ Açıklaması

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Bakanımız Fatma Betül hanımın Hollanda'ya gittiğinde yaptıkları rezaleti gördünüz. Şimdi bunu yapanlar PKK'lılar ülkelerinde miting yapmak istediği zaman tüm meydanları onlara açıyorlar. Tüm salonlar onlara açık. Hainlere geçit var. Türkiye Cumhuriyeti bakanlarına 'evet' kampanyası yapmak için müsaade etmiyorlar. Bunlara inat sandıkları 'evet'lerle dolduracağız." dedi.

Akdağ, AK Parti Ceyhan Gençlik Kolları tarafından Murat Göğebakan Kültür Merkezinde düzenlenen Genç Kürsü programında yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz Yenikapı ruhuna sahip çıkmayı bir müddet sonra bir tarafa bıraktığını, onun yerine FETÖ çetecilerinin neredeyse koruyucusu haline geldiğini savundu.

16 Nisan'da halk oylamasında bu millete itimat eden, güvenenlerin bu değişikliğe "evet" deyişiyle, güvenmeyenlerin "hayır" deyişininin oylanacağını ifade eden Akdağ, gençlerin kendi·lerine i·nanan, güvenen, seçi·lme yaşını 18'e düşürenlere "evet" diyeceğine inandığını aktardı.

Halk oylamasına PKK, FETÖ, Kılıçdaroğlu'nun 'hayır' dediğini, bu koroya son olarak Avrupa'daki bazı ülkelerin katıldığını söyleyen Akdağ, " Almanya'da en son ne zaman seçim ya da referandum yapılmıştı hatırlayanınız var mı? Bize ne Almanya'daki seçimden ya da Fransa'daki seçimden, referandumdan. Peki bunlara ne oluyor da bizim işimize karışıyorlar. Biz bu işe Allah'ın izniyle bunları karıştırmayacağız." diye konuştu.

Bu ülkelerin, Türkiye'nin çok güçlenmesini istemediklerini, maşa olarak kullandıkları PKK'nın rahat hareket etmesini istediklerini aktaran Akdağ, şöyle devam etti:

"40 senedir PKK terörü ile mücadele ediyoruz. Son iki senedir de Allah'a şükür başlarını ezdik. Bir daha yerinden kalkamayacakları şekilde de başlarını ezmeye de karalıyız. Peki 40 yıldır bunları ülkelerinde barındıranlar kimler. Kendi ülkelerinde bunlara sahip çıkıyorlar, para haraç toplamalarına müsaade ediyorlar. Samimi değiller. 15 Temmuz'dan sonra en son FETÖ'cülere kucak açtılar. Bunlara da sahip çıktılar. Ama hep birlikte NATO ülkesiyiz, biz AB'ye ye girmek üzere yola çıkmışız, beraber iş yapıyoruz. Bir taraftan Türkiye Cumhuriyetinin bakanları Avrupa'ya gittiğinde miting yaptırmayacaklar, şöyle kapalı bir salonda bile konuşturmadılar. Bakanımız Fatma Betül hanımın Hollanda'ya gittiğinde yaptıkları rezaleti gördünüz. Şimdi bunu yapanlar PKK'lılar ülkelerinde miting yapmak istediği zaman tüm meydanları onlara açıyorlar. Tüm salonlar onlara açık. Hainlere geçit var. Türkiye Cumhuriyeti bakanlarına 'evet' kampanyası yapmak için müsaade etmiyorlar. Bunlara inat sandıkları 'evet'lerle dolduracağız."

E muhtıra

Akdağ, halk oylamasıyla hükümet etme sisteminin değiştiğine dikkat çekti.

2007'de TSK içindeki bazı cuntacı subayların 27 Nisan muhtırası diye bir "paçavrayı" internete koyduklarını anlatan Akdağ, "Tabii biz o paçavranın cevabını sabah hemen verdik. Ama o gece ve ertesi gün CHP'nin yöneticileri o paçavrada ne söyleniyorsa onun yanında durdular. Ordu burada haklı bir şey yapmaktadır anlamına gelecek şeyler söylediler. Her zaman yaptıkları gibi darbecileri diktatörlük heveslilerin yanında durdular. 15 Temmuz'da bile, 15 Temmuz'dan sonra bile dik durmadılar, dik duramadılar. Şimdi Kılıçdaroğlu tek adam dönemi, diktatörlük dönemi geleceğini iddia ediyor. Eğer tek adamlık ve diktatörlükten bahsedilecekse sizin bütün tarihiniz böyle. Bütün yaptıklarınız bugüne kadar böyle 1946 dan beri. Her zaman milletin ensesinde boza pişirmeye kalkıştınız. Tevekkeli değil 1946'dan beri millet sizi iktidara getirmiyor. Onun için güçlü ve istikrarlı bir Cumhurbaşkanlığı hükumet sistemi gelirse bir şekilde bir numarayla iktidarın bir parçası olabilir miyiz umudunu kaybettiklerini anlıyorlar. Onun için böyle şiddetle karşı çıkıyorlar. Onun için bu kadar yalana dolana başvuruyor Kılıçdaroğlu. "

Akdağ, halk oylamasıyla 21. yüzyıl demokrasisinde kuvvetler ayrılığının tamamen ortaya konulduğunu ifade etti.

FETÖ'nün darbe girişiminde bir tek Avrupalının yanlarında durmadığını belirten Akdağ şunları söyledi:

"Bunlar böylesine samimiyetsiz. Bunlar böylesine çifti standartlı, bunlar böylesine medeniyetten uzak. Tevekkeli değil Mehmet Akif öyle söylemiş, 'medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar'. Aradan yüzyıl geçti zihniyeti değişmedi. Bir taraftan yüzyılların getirdiği insanı mirası kendilerinmiş gibi davranıyorlar bir taraftan ülkelerine sığınmaya çalışan mültecileri içlerine bindikleri şişme botu patlatmaya çalışarak muamelede bulunuyorlar. Adana'da 300 bin Suriyeli var. Adanalılar o kardeşlerine açtılar kapılarını inşallah bir gün onlar ülkelerine dönecekler. Biz böyle bir ülkeyiz. Bundan yüzyıllar önce İspanya Museviler'i zulme uğradılar geldi Osmanlı'ya sığındılar. Bugün Suriye'de komşularımız zulme uğradılar geldi bize sığındılar. Ama bizim gidip sığınacak başka bir yerimiz de yok. Onun için birlikte olacağız. Bunların hepsine karşı birlikte olacağız. Kılıçdaroğlu'na karşı da birlikte olacağız. FETÖ'süne karşı da birlikte olacağız. PKK'sına karşı DEAŞ'ına, DHKP-C'sine de karşı birlikte olacağız. Almanya'sına, Hollanda'sına, İsviçre'sine Fransa'sına karşı da birlikte olacağız. Bu bayrağı indirmeyeceğiz.

Sağlıkta atamalar

Bu sene Maliyeden 16 bin 500 atama müsaadesi alabildiklerini, bunun 4 binini atadıklarını belirten Akdağ, şunları söyledi:

"Söz verirseniz buradan dışarı bir şey demezseniz söyleyeceğim. Kalan 12 bin 500'ü de hemen önümüzdeki 2 ay içerisinde atayacağız. Ortaöğretimden var atama, ama sayı az. Neden az çünkü üniversite mezunlarının sayısı çok arttı. Şimdi bunu atadıktan sonra da Bakan Ağbal ile aramızda iyi bir hukuk var. Ben bunun üstüne başka kadro alacağım Allah'ın izniyle ama Naci beye söylemeyin, söz verin. Şöyle bir niyetim var. Biz meslek lisesi okumuş sağlık mesleği sahibi olmuş kardeşlerimizin üniversiteye girmelerini kolaylaştırmak için de YÖK ile görüşeceğiz. İnşallah dua edin biz kendi tezlerimizi doğru anlatalım ikna edelim bu işi de başaralım. Ben Sağlık Bakanı olarak şu anda bana 50 bin kadro verseler inanılmaz mutlu olurum."

Akdağ, bu atamaların da güçlü bir yönetim sistemi ile ilgisi olduğunu belirtti.

2002'de göreve geldiğinde her yıl 3-4 bin sağlık çalışanı işe alınabilirken kendilerinin 30 bin aldıkları dönem olduğunu aktaran Akdağ, şunları söyledi:

"İşte biz bunun için yeni bir hükümet etme sistemine geçiyoruz. Bu sisteme geçtiğimiz zaman temelimiz çok kuvvetleneceği için ekonomimiz de daha da güçlenecek o zaman elbette bütçemiz kuvvetlenecek daha çok personel alabileceğiz. Bu bütçeyle alakalı bir şey. Ülke güçlü olacak ülkenin cumhurbaşkanlığı sistemi güçlü olacak ki biz ülkeyi büyütebilelim ve bunları yapabilelim. Yoksa bana sorarsanız siz de biliyorsunuz ki ben yılda 50 bin sağlıkçı almak istiyorum. Bunda hiç bir tereddütümüz yok. İnşallah hep beraber referandumda 'evet'le bu ülkeyi güçlendireceğiz, ekmeğimizi aşımızı artıracağız Allah'ın izniyle. "

Akdağ, inşaatı bir süre aksayan Ceyhan Devlet Hastanesinin 2018 yılında hizmete gireceğini, hastane hizmete girmeden en kısa zamanda MR cihazını en kısa zamanda getireceklerini aktardı.

Bakan Akdağ, programda gençlerden soru alırken bir öğrenci kendisine Türk bayrağı hediye etti.

AK Parti İl Başkanlığını ziyaret ederek İl Başkanı Fikret Yeni ve partililerle görüşen Akdağ, daha sonra seçim otobüsüyle kentte tur attı, vatandaşları selamladı.