Şahin: "Türkiye'nin Çözmesi Gereken En Önemli Sorunu, Terör Sorunudur"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin: - "Şu anda Türkiye'nin çözmesi gereken en önemli sorunu, terör sorunudur. Türkiye bir an önce bu sorunu çözmeli, başından defetmelidir. Bizim adına "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi" dediğimiz proje, bu amaçla hazırlanmış olan bir projedir. Bu terör sorununu çözmek istiyoruz. Bunu isteyen ilk iktidar da biz değiliz"- "Türkiye'de maalesef bir ana muhalefet boşluğu var, ana muhalefet lideri boşluğu var. O koltuğu dolduramıyor"KÜTAHYA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "Şu anda Türkiye'nin çözmesi gereken en önemli sorunu, terör sorunudur. Türkiye bir an önce bu sorunu çözmeli, başından defetmelidir. Bizim adına 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' dediğimiz proje, bu amaçla hazırlanmış olan bir projedir. Bu terör sorununu çözmek istiyoruz. Bunu isteyen ilk iktidar da biz değiliz" dedi.Şahin, Kütahya Kültür ve Ticaret Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı'ndaki konuşmasında, 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk kez cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin 91. yıl dönümü münasebetiyle Ankara'da resepsiyon vereceğini hatırlattı.Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun şimdiden resepsiyona katılmayacağını açıkladığını belirten Şahin, şöyle konuştu: "Çok üzüldük... Ben hatırlamıyorum, 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül de cumhurbaşkanı olduğu zaman katılmadı zaten. O zaman da hatırlıyorum ki yokluğu hiç hissedilmedi ve şimdi de hissedilmeyecek. Çünkü Türkiye'de maalesef bir ana muhalefet boşluğu var, ana muhalefet lideri boşluğu var. O koltuğu dolduramıyor. Niye katılmayacakmış? Ankara'da, Atatürk Orman Çiftliği'nin hemen yanında Selçuklu ve Osmanlı mimarisini de yansıtan yeni Cumhurbaşkanlığı hizmet binası yapıldı. Resepsiyon orada verilecek, oranın da bir nevi açılışı gerçekleşecek. Sayın Kılıçdaroğlu'na göre burası kaçakmış. ya bu sol düşünceli arkadaşlarımız, özellikle Cumhuriyet Halk Partililer, maalesef yapılan her yeni şeye karşı çıkarlar. Boğaz Köprüsüne karşı çıktılar ama üstünden geçmeyi ihmal etmezler. Şimdi üçüncü köprü yapılıyor ya önümüzde yılın sonunda inşallah köprü bitecek ona da karşı çıktılar. Her şeye karşı çıkarlar. Ankara'da bir Akay Kavşağı vardır, buraya da karşı çıktılar, davalar açtılar, idare mahkemelerine gittiler ama altından en çok onlar geçiyor. Bu Cumhuriyet Halk Partisi ortaya bir şey koyamadığı için ortaya bir şey koyanlara hep karşı çıktı." Hakkari Yüksekova'da dün 3 askerin şehit olduğunu hatırlatan Şahin, terör olaylarında şimdiye kadar binlerce şehit verildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda Türkiye'nin çözmesi gereken en önemli sorunu, terör sorunudur. Türkiye bir an önce bu sorunu çözmeli, başından defetmelidir. Bizim adına 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' dediğimiz proje, bu amaçla hazırlanmış olan bir projedir. Bu terör sorununu çözmek istiyoruz. Bunu isteyen ilk iktidar da biz değiliz. 1999 yılında ilk kez, şimdi bizim adına "çözüm süreci" dediğimiz o dönemin hükümeti de bir süreç başlattı. DSP, MHP ve ANAP dönemi, İmralı'ya gidilip görüşmeler yapıldı. Terör örgütünün ele başısı, o zaman da bir mektup yazdı. Dedi ki 'artık silahlar sussun, silahlar bırakılsın, siyaset yolu tercih edilsin ve silahlı gruplar Türkiye'yi terk etsin.' Aynı mektup bende de var. O dönemde aslında bu doğruydu. Şimdi niye asılmadı tartışmaları yapılır. Biliyorsunuz o hükümet döneminde anayasadan idamla ilgili hüküm çıkarıldı, ceza kanunundan da çıkarıldı. Bunu eleştirmiyorum. Şimdi madem ki bu kadar şerli bir örgütün lideri konumundaki kişi artık Türkiye'nin elindedir, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır, İmralı'dadır, bu terörün sona erdirilmesinde eğer ondan yararlanmak mümkünse ve bunun bir faydası olacaksa bundan yararlanmamak bana göre yanlış olmaz mı? Rahmetli Ecevit'in başında bulunduğu o hükümet de bunu yaptı. Sonra silahlı unsurlar çıkarken, 500 terörist sınırdan çıkarken baskına uğradı ve 500 terörist öldürüldü ve bu süreç bitti. Kim yaptı bu işi, niçin yaptı bu ayrıca araştırılması gereken bir konu."Şahin, terör belasının Türkiye'nin başından gitmesini istemeyenler olduğunu ve bunun terör örgütünün içerisinde de bulunduğunu anlatarak, Türkiye'nin kaynaklarının sadece teröre harcanmasını, bu belanın Türkiye'nin başında olmasını isteyen komşuları ve komşu olmayan ülkelerin olduğunu ifade etti.- "Onların şu anda istismar edebileceği hiçbir şey kalmamıştır"Niye efendim böyle bir çözüm süreci başlattınız, bu yanlıştır. Onlarla niye bu konuda birtakım temaslar yapılıyor? Bunu söyleyenler, geçmişte bunu yaptı, onun için söylüyorum" diyen Şahin, şöyle devam etti: "Bana göre doğru yaptılar. O zaman bu başarıya ulaşamadı. Çünkü, terörle mücadeleyi güvenlik bürokratlarına bırakmıştı, o zaman hükümet. Terörle mücadelede, terörden Türkiye'yi kurtarma adına 'barış süreci'ni de siyasi irade olarak biz başlattık. Bu Türkiye'ye özgü bir projedir, hükümetimize özgü bir projedir, bu Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakanlık döneminde büyük bir cesaretle ele aldığı bir projedir. Amacımız ne? Bu bölgeleri terör örgütüne bırak mı? Hayır. Silahları bırakacaksınız, Türkiye'nin 780 bin kilometre toprağı huzur ve barış içerisinde yaşayan bir vatan toprağı olacak. Bu terör belası başımıza musallat olmuşsa, yapılmış olan birtakım hatalar var. Bu hataları bileceğiz ama AK Parti iktidarı döneminde bu terör örgütünün istismar ettiği her konuyu anayasa ve yasal sınırlar içerisinde çözdük. Onların şu anda istismar edebileceği hiçbir şey kalmamıştır. O nedenle biz Türkiye'nin bütünlüğü içerisinde, o bölgede yaşayan insanların huzuru için. Bakın bu terör örgütü oralarda adeta kaos yaşatıyor. İşte 6-7 Ekim olayları Kobani bahaneli eylemler, çünkü bu bahane olarak kullanılmıştır."Şahin, Kobani'de şu anda kadın, çocuk, yaşlı hiç kimsenin olmadığını ve 200 bin insanın Türkiye'de misafir edildiğini vurguladı.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışı gezisinden dönerken yaptığı açıklamaları hatırlatan Şahin, "Kobani, başka amaçlar için kullanılıyor. Büyük başka bir akıl bunlara yön veriyor, bir amaç farklı amaç için. Sayın Demirtaş, Amerika'ya gitti geldi ve bayramın 3. günü insanları sokağa davet etti ve olanları gördünüz. O bölge insanı bundan son derece şikayetçidir ve o bölgede yaşayan esnaf vatandaşlarımız da buna fırsat vermemeli. Şu veya bu nedenle kimi sempati, kimi korku veya tehdit nedeniyle gerekli tepkiyi gösteremiyor olabilir ama biz devlet olarak devletliğimizi orada göstermeliyiz. Her yerde göstermeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin sade vatandaşlarının yaşadığı her yerde devlet, devletliğini göstermeli bu teröristlere haddini bildirmelidir" ifadesini kullandı.- "Özgürlük deyince sadece teröristlerin çok rahat etmesi mi anlaşılır?"Şahin, Meclise sevk edilen bazı yasalardaki değişikliği öngören kanunların da bu amaca yönelik olduğunu kaydetti.Kişilerin molotofkokteyli attığını ve bunun da silah sayılmadığını söyleyen Şahin, şunları bildirdi: "Şimdi onu silah sayalım. Yüzünü kapatmış, tanınmayacağım diye. Artık onlara müsamahakar davranmayacağız. Polisimin yetkilerini de artırıyoruz. Hatta yargı organlarımızın da yetkilerini artıran birtakım adımlar atıyoruz. Diyorlar ki; siz Türkiye'yi polis devletine mi çevireceksiniz? Özgürlük alanını mı daraltacaksınız? Yahu vatandaş otobüse binmiş, bir yerden bir yere gidiyor, bu teröristler molotofkokteyli atarak bu otobüsü yakmaya çalışıyorlar. Özgürlük deyince sadece teröristlerin çok rahat etmesi mi anlaşılır? Bu vatandaşlarımızın seyahat özgürlüğü ne olacak? Esnaflarımızın alışveriş yapma özgürlüğü ne olacak? Hayat özgürlüğü ne olacak? Yaşama özgürlüğü ne olacak? İşte bu son düzenlemeler, vatandaşlarımızın seyahat özgürlüğünü teminat altına almak için. Teşebbüs hürriyeti özgürlüğünü teminat altına almak için bunları yapacağız. Evet, Şırnak'ta da Diyarbakır'da da Mardin'de de herhangi bir yerde de vatandaşlarımız bu terör örgütünden bizar hale geldi. Oralarda da mutlaka bizim devletimizin varlığını hissettirmemiz gerekir." .