Sakarya Kılıç Bizim Karşısında Olduğumuz Holiganlar-1

Sporda Şiddetin Önlenmesi ve Tahkim Çalıştayı'na İçişleri Bakanı Efkan Ala ile Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç katıldı. Çalıştayda konuşan Kılıç, spor ile şiddetin kelime olarak bile yan yana gelmemesi gerektiğini belirterek, "Bu yüzden yapılacak çalışmalar, almamız gereken önlemler neyse bunları cesurca almamız gerekiyor. Tabiki ana branşımız futbol. Ama kabul etmeliyiz ki farklı branşlarda da istemediğimiz olaylar meydana geliyor. Onları da gözden kaçırmamalıyız. Biz spordaki hiçbir davranışın, hiçbir olayın camialara, şehirlere mal edilmemesi gerektiğini hep söylüyoruz. Şiddeti yapan, olumsuzluğu yapan, sporda sahaya atlayan, salona atlayan çok azınlık bir grup yani holiganlar. Bizim taraftarlarla zaten hiçbir mücadelemiz yok. Her taraftarın gönül verdiği renklerle zaten bir problemi yoktur. Tabiki tribünlerde şovlarla destekleyecekler. Bu bütün dünyada böyle. Bizim karşısında olduğumuz holiganlar" dedi.

Kılıç sporun insani bir faaliyet olarak algılanması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Sporcuya, emniyete, basın mensubuna müdahale eden sahaya atlayanlarla mücadele ediyoruz biz. 'Takımımızı desteklememize engel oluyorsunuz' diyorlar. Ben bunu söyleyenden de şüphe duyuyorum. Spor insani duygularımızı ve yaklaşımımızı daha da açığa çıkartmak için bir araya geldiğimiz bir insani faaliyet olarak algılanmalıdır. Biz spor camiası olarak tüm tarafların masaya bilgilerini, tecrübelerini getirip burada ne yapılması gerektiğinin konuşulması gerektiğine inanıyoruz. Eğer bu olmazsa biz çok sıkıntı çekeriz. Bunların uygulamasında emniyet birimlerimizin, hakim ve savcılarımıza düşen görevlerimizin, federasyonlarımızın ve spor ile ilgili tüm dallarla ilgili çalışmalar yapmalıyız"

ELEKTRONİK BİLET

Elektronik biletle ilgili eleştirilere de değinen Kılıç, "Elektronik bilet sistemi eleştirilebilir. Düzeltilmesi gereken tarafları mutlaka olacaktır. Ama şunu kabul etmeliyiz ki, elektronik bilet devreye girdikten sonra spor camiasındaki olumsuzluklarda ciddi bir düşüş olmuştur. Elektronik bilet ile bilet parası vermeden birilerine şantaj yaparak maça girenler artık giremiyor. Uygulamadaki eksiklikler başka bir şey, ortaya koyduğumuz ve başardığımız şeyler başka şeyler. Yani daldaki meyveye ulaşmak için ağacı kesmeyeceğiz" diye konuştu.

SPOR BASINI KENDİSİNE ÇEKİ DÜZEN VERMELİ

Kılıç spor basınının da kendisine çeki düzen vermesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Spor programlarındaki eleştiri. Maçlar müsabakalar yaşandıktan sonra doğru karar, yanlış karar, kazanan, kaybeden, berabere kalan taraflar oluyor. Ama dünyanın hiçbir yerinde maçın ardından bizdeki gibi saatler süren programlar yok. Spor programları artık spor programı olmaktan çıkıp kulüp yöneticilerinin, sporcuların, teknik adamların birbirine atıp tuttuğu tartışma programlarına dönüşüyor. Hakem hatalarında, insan olmanın gereği hata yapmaktır zaten. Eğer o işin içerisinde kasıt varsa onun adı hata olmaz. Ama televizyonlara bir bakıyorsunuz saatler boyunca tartışmalar. Bu olmaz. Biz eğer burada oturup çalışıyorsak ve bir şeyler başarmak için çabalıyorsak spor basını da kendisine bir çeki düzen vermelidir. Bizim amacımız hep beraber keyif veren ve aynı zamanda değeri yüksek olan bir Türk spor camiasını dünyaya göstermek"

HOLİGANA GEREKEN CEZA VERİLECEK

Holigana gereken cezanın verilmesi gerektiğini belirten Kılıç, "Holigan sahaya atlıyor ise, gidip sahadaki sporcu, hakem veya görevliye fiziki bir müdahalede bulunuyor ise bunun kanundaki cezası neyse verilecek. Sahaya atlamak bir defa başlı başına bir yasak. Bunun öyle atladı, şöyle atladı diye konuşmak anlamsız. O sahaya atlamak yasak. Şiddet konusunda da sadece sporda şiddet olarak buna bakamayız. İşin içine fiziki şiddet girdiği zaman başka yasalar da devreye girer. Bir kişi sahaya atlıyorsa, o kişinin sahada yeri yoktur. Bu bu kadar keskin olmalı. Bunun daha başka tartışması olamaz. Kulüp yöneticilerimiz birbirleri ile konuşurken kabul edilemeyecek şeyler söyleyebiliyor. Yönetici olmak sorumluluk almaktır. Sadece gidip görüntü vermek değildir. O kulübün sorumluluğunu almak demektir. Ligimizin son haftalarına girdik. Yoğun bir yarış var. Herkes bunu yakından takip ediyor. Uluslararası mahkemelere gidilmesi, iç hukuk yollarının tüketilmesi, Tahkim Kurulu kararlarının ne dışarıdan baktığınız kadar ya da bazı yerlerde abartıldığı kadar kötü durumdayız ne de en iyi durumdayız. İyiyiz ama en iyi değiliz. Uluslararası spor camiasında sıkıntılar olmuyor mu? Oluyor. Biz temiz ve seyir keyfi yüksek bir spor camiası istiyoruz"

Kılıç konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bakın olimpiyatlar yaklaşıyor. Eleştiriler var, olacaktır. Bizim amacımız geçmişteki hatalarımızı tekrar etmemek için canla başla çalışıyoruz. Biz kendimizi eleştirirken çok acımasız olabiliyoruz ama uluslararası camiayı eleştirirken bu kadar keskin olamıyoruz. Burada çıkacak olan sonuçları İçişleri Bakanlığımızın, Adalet Bakanlığımızın, Gençlik ve Spor Bakanlığımızın, federasyonumuzun iç yapılarında bazı düzenlemelere gidilmesini sağlayacak. Tüm taraftarlardan şunu rica ediyorum; Takımınızı sonuna kadar destekleyin. Renklerinizin sonuna kadar arkasında olun. Ancak şunu unutmayın ki, Çanakkale'de omuz omuza canlarını veren farklı takımların oyuncuları vardı. Onların uğruna canlarını verdiği mukaddes ülkemizin ismini bu olaylarla andırmamak için, onların torunları olarak bizler çok daha iyi çalışmalıyız"

SAHADA ŞİDDETE TERÖRE MÜSAMAHA GÖSTEREMEYİZ

İçişleri Bakanı Efkan Ala ise yaptığı konuşmada, sporun huzur içerisinde yapılmasını arzuladıklarını belirterek, "Spor ve şiddet aynı cümle içerisinde kullanılmaması gereken kavramlardır. Ama maalesef realite bazen bu nahoş hadiselerin, şiddetin spor içerisinde karşımıza çıktığını gösteriyor. Bizim arzumuz, spor yapmak isteyen insanların sporun her dalını huzur içerisinde yapmasıdır. Bir başka arzumuz ise, spor yapmayıp da izlemek isteyenlerin de çocuklarıyla, aileleriyle beraber hangi spor dalını izlemek istiyorlarsa huzur ve güven içerisinde izleyebilmeleridir. Bu konuya ilişkin sadece arzumuz değil, görevimiz, yetkimiz ve sorumluluklarımız var. Bizim politikamız bir problemi görmemek asla olmamıştır. Bizim politikamız sorunu çözmektir. Bütün memleketi ilgilendiren sorunu en az maliyetle en çok getiriyle çözmenin yolu, yöntemi paydaşlarla işbirliği yapmaktır. Yapabileceklerimizi önce tartışmalı, sorunu belirlemeli ve millete en uygun çözüm yolunu üretmeliyiz. Bunu en az maliyetle sağlamanın yolu gerçek bir yönetim anlayışıyla meseleye yaklaşmaktır. Biz bu konuda sizlerin ortaya koyacağınız sorunları ve çözüm önerilerini büyük bir ciddiyetle ve kararlılıkla ele alacağız. Biz, 'Artık bundan fazlası olamaz' diyebileceğiniz bir işbirliği ile bu konu üzerinde çalışıyoruz. Lütfen burada bütün birikiminizle bu meselenin en iyi şekilde çözülmesi, bu meselenin Türkiye'nin gündeminden çıkması için, şiddet kavramının spor literatüründen çıkması için ne yapmanız gerekiyorsa yaptığınız takdirde bizden bunu takip eden bir politika göreceksiniz" dedi.

Çalıştaya katılanlardan sahalarda güvenlik konularında öneriler beklediklerini, sahada şiddete teröre müsamaha gösteremeyeceklerini ifade eden Efkan Ala, şöyle konuştu:

"Bu meselelerin de üzerine giderek Türkiye'yi hak ettiği seviyelerin de üzerine çıkarmayı planlıyoruz. Biz sahada şiddete teröre müsamaha gösteremeyiz. Bize yakışmadığı gibi memleketin imajına da zarar veriyor. Bu eylemlerde bulunanlar anlasınlar ki, bu hareketler ile memlekete kendi boylarından fazla zarar veriyorlar. Kişiler kendi başlarına haklı, haksız tayin edemezler. Buna düzen denmez. Polisimiz, jandarmamız özel güvenlik birimleri ile en aktif biçimde nasıl çalışabilir şeklinde bir çalışma da yürütüyoruz. Bizler spor camiasının bizden taleplerini son derece ciddi bir biçimde ele alıyoruz. O bakımdan huzur ve güvenlik çerçevesinde sportif faaliyetlerimizin yürütülmesini, centilmence dostluk ve kardeşlik içerisinde yapılmasını temenni ediyoruz. Gittiğim her yerde oradaki gençlerin aktif kullandığı spor tesislerini gördükçe çok memnun oluyorum.

Müsabakaların öncesinde, esnasında, sonrasında, her alanında ne eksikse onu gidermek bizim politikamızdır. Eğer yasalarda bir eksiklik varsa, güvenlik birimlerini ilgilendiren bir durum varsa o da burada değerlendirilecektir. Bakın 12 bin 168 kişiye men tedbiri uygulanmış. Keşke bir kişi bile olmasa. Halen 3 bin 218 şahıs hakkında güvenlik tedbiri uygulanıyor. Bütün bunların bize mesajı, bu öyle bir alan ki, bu rakamları sıfıra indirene kadar bizim işimiz bitmeyecek. Ondan sonra da daha pozitif bir gündemi nasıl oluştururuz sorusuna cevap arayacağız"

İçişleri Bakanı Ala ile Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç daha sonra çalıştayın yapıldığı otelden ayrıldılar.